Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU : Şirket Feshi - Ortaklıktan Çıkmaya İzin Verilmesi- Ayrılma Payı ve Kar Payı Alacağı KARAR TARİHİ : 15.06.2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2022 Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.11.2019 tarih 2018/499 E. 2019/725 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 349. maddesinde“(1) Taraflar, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemez.(2) Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hususu düzenlenmiştir. Feragat, HMK’nın 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir....

    Kararı, davalı ... kendi adına asaleten, diğer davalı şirketi temsilen temyiz etmiştir. 1- Dava, şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle davacının davalı ..... ortaklığından çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Ancak, şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında husumetin şirkete yönetilmesi yeterli olup, şirket ortaklarına husumet düşmez....

      Maddede kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında bulunduğunun hüküm altına alındığı sabittir. Davacı davalı şirketin adresinde bulunmadığını, 20 yıldır kendisine herhangi bir gelir ödenmediğini, hisse bedelinin azaldığını öne sürerek davalı şirketten çıkarılmaya izin verilmesini talep etmişse de; 6102 sayılı TTK da Limited şirketlere ilişkin kısımda şirketten çıkmaya izin hükümlerinin düzenlenmiş olmasına rağmen, Anonim Şirketleri düzenleyen kısmında Limited Şirketlere bu yönden atıf bulunmadığı gibi, ayrı bir şirket ortaklığından çıkarılmaya izni düzenleyen bir hükmün de bulunmaması karşısında davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin ve hisse bedelinin tahsilini talep edemeyeceği anlaşılmış olup, Yargıtay ... HD. Nin .../... esas sayılı emsal ilamı da dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.12.2015 tarih ve 2011/6-2015/627 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin iki ortaklı olduğunu, davalı ... ’in büyük hissedar ve şirketin müdürü olduğunu, müvekkilinin ortaklıktan kaynaklı haklarının davalı müdür tarafından kullandırılmadığını, davalı ile aralarında husumetin bulunduğunu, davalının şahsi borçlarını şirket üzerinden ödendiğini ileri sürerek haklı sebepleri ile ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine, aksi halde şirketin fesih ve tasfiyesine ve çıkma payı olarak...

          Somut olayda, davacı vekili ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi ve 10.000 TL sermaye payı ile 1.000 TL kar payının davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL çıkma payının davalıdan tahsiline, ortaklıktan çıkmaya ilişkin kararın bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleştiği gerekçesiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 22.10.2013 günlü ilamıyla onanmış, bu ilama karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de, davaya konu somut uyuşmazlık miktarı itibariyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir....

            Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ortaklıktan çıkmaya izin istemli davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalı ...’in ileri sürdüğü temyiz sebeplerine ve ayrıca mahkemece verilen, davacının davalı şirketten çıkması kararının, çıkmaya izin verilmesi kararı olarak anlaşılacak olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              HUKUKİ GEREKÇE Dava, haklı nedene dayalı şirketin fesih ve tasfiyesi, bu talep yerinde görülmediği taktirde ortaklık payının ödenerek ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine yöneliktir. 6102 sayılı TTK'nun sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları başlıklı 636/3.maddesindeki; "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." Çıkma ve çıkarılma başlıklı 638/2.maddesindeki; "Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilirler..." hükümlere göre şirketin feshine, bu talep kabul olunmadığı taktirde ise şirketten çıkmaya izin verebilmek için haklı sebeplerin varlığı gerekir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin istemine ilişkindir. Toplanan deliller, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davalı şirketi bir sermaye şirketi olduğu, davacının şirkete ortak olma amacının kâr payı elde etmek olduğu, davalı şirketin ticaret siciline tescil kaydının devam ettiği ve fakat davalı şirketin uzun süreden beri ticarî faaliyetlerine ara verdiği, vergi kayıtlarına göre... tarihinden beri faaliyetlerine ara verdiği, dolayısıyla davalı şirketin davacıya kar payı dağıtmadığı gibi kazanç getiren başkaca bir ticarî işletmesi yahut mal varlığı bulunmadığı, davacının çıkma isteminin haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-Davanın Kabulü ile, davacı ...' ün (TC: ...) ....Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı davalı... Ltd. Şti.'nden (ticaret sicil no: ......

                  Davalı vekili; müvekkilince davacının şirket ortaklığından çıkmasına itiraz edilmediğini, davacının ailevi nedenlerle ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının iş akdine haklı sebeplerle devamsızlığı yüzünden son verildiğini, şirket toplantılarının kanunun uygun gördüğü biçimde yapıldığını, davacının faiz talebinin yersiz olduğunu müvekkilinin borcunun kararın kesinleşmesiyle doğması nedeniyle faiz talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklıktan çıkmaya izin verilen ortağın bilirkişilerce tespit olunan 86.298,56 TL tasfiye payının davalıdan tahsiline, faiz isteminin reddine, bilirkişilerce tespit olunan 6.583,77 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    Şti'nden çıkmasına izin verilmesine, ortaklık payı ve kar payı ödenmesine ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş olduğu'' kararın bu kısmı yönünden Yargıtay incelemesinde bozmanın bulunmadığı, tavzihe yönelik olarak Yargıtay bozmasının mevcut olduğundan; Mahkememizin ... Esas - ... Karar sayılı 02.10.2014 tarihli kararı ile ''Davacının ... Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.'nden çıkmasına izin verilmesine, ortaklık payı ve kar payı ödenmesine ilişkin talebin reddine,'' dair verilen karar Yargıtay bozma ilamı kapsamının dışında kesinleştiğinden bu hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına, davacının 16.12.2014 tarihli tavzih talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1-Mahkememizin ... Esas -... Karar sayılı 02.10.2014 tarihli kararı ile ''Davacının ... Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.'...

                      UYAP Entegrasyonu