WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece şirketin infisah sebepleri arasında sayılan haklı sebebin oluşmadığı, bu kabul çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesi talebinin yerinde görülmediği, davacının anne, babası ve kardeşinin davalı şirkete ortak olduğu, anne ve babanın boşanmaları sonrasında davacının diğer şirket ortaklarıyla ilişkisinin olumsuz hale geldiği, taraflar arasında kalıcı olan ve dava sırasında da süren husumetin çıkma isteği için haklı sebep teşkil ettiği, çıkma payı alacağının öz varlığın hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanarak belirlenmesi gerektiği, yapılan tespite göre davacının çıkma payının şirket öz kaynaklarına göre 104.290,23 TL olduğu belirlenmiş olup, bu miktarı davacının davalı şirketten çıkma payı olarak talep edebileceği, şirket büyük ortağı aleyhine bu dava açılmış ise de davacıya ödenecek çıkma payından davalı şirket sorumlu olduğundan davalı Y.. Ö.. aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği sonucuna varılarak, davalı Y.....

    Davalı şirketin ticaret sicil dosyasından, şirketin 50.000,00 TL sermayesi bulunduğu, 25.500,00 TL sermaye karşılığı 1.020 payının ...'e, 16.000,00 TL sermaye karşılığı 640 payının ... ...'ye, 500,00 TL sermaye karşılığı 20 payının ... ...'ye, 25.500,00 TL sermaye karşılığı 1.020 payının ...'a, 16.500,00 TL sermaye karşılığı 660 payının davacı ...... 17.000,00 TL sermaye karşılığı 680 payının ...'ye, 17.000,00 TL sermaye karşılığı 680 payının ...'a ait bulunduğu, davacı ...'ın ortaklık başlangıç tarihinin 04/04/2014, diğer davacının ortaklık başlangıç tarihinin 31/07/2013 olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı ... ... Ltd. Şti'nin ticaret sicil dosyasından, şirketin 100.000,00 TL sermayesi bulunduğu, 100,00 TL sermaye karşılığı 4 payının ... ...'ye, 99.900,00 TL sermaye karşılığı 3.996 payının ... ...'ye ait bulunduğu görülmüştür....

      Davalı şirketin ticaret sicil dosyasından, şirketin 50.000,00 TL sermayesi bulunduğu, 25.500,00 TL sermaye karşılığı 1.020 payının Özkan Güney'e, 16.000,00 TL sermaye karşılığı 640 payının Gürkan Ketenci'ye, 500,00 TL sermaye karşılığı 20 payının Şükrü Ketenci'ye, 25.500,00 TL sermaye karşılığı 1.020 payının Ümmühan Solmaz'a, 16.500,00 TL sermaye karşılığı 660 payının davacı Mine Yıldırgan'a (Usal), 17.000,00 TL sermaye karşılığı 680 payının Pınar Demirel Etli'ye, 17.000,00 TL sermaye karşılığı 680 payının T1 ait bulunduğu, davacı T1'ın ortaklık başlangıç tarihinin 04/04/2014, diğer davacının ortaklık başlangıç tarihinin 31/07/2013 olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı Ketenci ... Ltd. Şti'nin ticaret sicil dosyasından, şirketin 100.000,00 TL sermayesi bulunduğu, 100,00 TL sermaye karşılığı 4 payının Serkan Ketenci'ye, 99.900,00 TL sermaye karşılığı 3.996 payının Şükrü Ketenci'ye ait bulunduğu görülmüştür....

      Tüm bu soruların yanıtı verilmeden şirketin hisse değerinin olumlu veya olumsuz tutarının hesaplanmasının teknik olarak olanaksız olduğu, Davacının haklı sebeple çıkma talebinin ispata muhtaç olduğu, bir an için davacının haklı sebeple çıkma talebi yerinde görülse dahi davacının ayrılma payının hesaplanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " görüş ve kanaatini sunmuşlardır. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur. Davacı vekilinin yeniden inceleme yapılması ve ek rapor alınmasına yönelik talebin dosya kapsamı ve sunulan beyanlar itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verildi. Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davanın haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma isteğine ilişkindir. Dolayısıyla belirlenecek husus davacının ortaklıktan çıkma talebine ilişkin gerekçelerin haklı olup olmadığıdır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ... gün ve ... Esas, ... Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davacının ortaklıktan istifa ettiğini, kooperatiften 186.854,67 TL çıkma payı, kooperatife ait arsanın değerinden 40.000,00 TL ve huzur hakkı olarak da 10.500,00 TL alacağı bulunduğunu, 10.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında çıkma alacağı hakkında erteleme kararı alındığını, erteleme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, toplam 237.354,67 TL alacağın davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Bu hukuki açıklama ışığında somut olayda, davacının diğer ortakların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve davacıya karşı saldırgan tutum ve davranışlar sergiledikleri, ortaklığın devamının kendisi için imkansız hale geldiği, gönderdiği ihtarnameye rağmen olağanüstü genel kurul toplantısının yapılmadığı iddialarına dayanarak ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğu, davalı vekilinin ----- tarihli beyan dilekçesinde açıkça davacının ortaklıktan çıkma talebini kabul ettiklerini beyan ettikleri, davayı kabul de tıpkı feragat gibi davanın esasına ilişkin ve talep sonucunun kabulü nedeniyle HMK 308-309 md kapsamında davayı sona erdiren inşai kurucu irade beyanı niteliğinde olup, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının ortaklıktan çıkma talebi yönünden davayı açıkça kabul beyanı da dikkate alınarak, mahkememizce kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir....

            Mahkememizce bozma kapsamında yapılan incelemeyle TTK m. 551/son’a göre ortağın çıkarılması halinde, ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın payının gerçek değerinin hesaplanması gerektiğinden hüküm tarihine en yakın tarihteki sermayesinin rayiç değerinin tespit edildiği, bu konuda mahkememizce bozmadan önce alınan 24.10.2013 tarihli ilk rapor ve bu tarihten sonra alınan 04.07.2014 tarihli ikinci rapor arasında çelişki oluştuğundan dolayı bozma kapsamında yeniden bilirkişi incelemesi yapılmış ve iki rapor arasındaki farkların araştırılarak hükme yakın tarihte davacının çıkma payının hesaplanması istenmiştir, buna göre birinci heyetten alınan 05.12.2018 tarihli ilk ve itirazla alınan 07.05.2019 tarihli ek raporda davacının çıkma payının önce 413.256,56-TL, ek raporla da 393.356,56-TL olarak belirlenmiş ise de, bu raporda şirkette mevcut olmayan stokların da değerlendirilmesi ve gerçek / reel çıkma payının hesaplanmadığı göz önüne alınarak bilirkişiler ..., ... ve ...’dan oluşan ikinci...

              DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, ortaklıktan haklı sebeple çıkma istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 638/f.2 hükmü; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” şeklindedir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından ortaklıktan çıkma davasını şirket aleyhine açabileceği, buna göre davalının husumet ehliyetinin bulunduğu, davacının davalı şirket aleyhine açmış olduğu ortaklıktan çıkma davası yönünden davacının şirket ortağı olduğu halde diğer ortakla hiçbir şekilde iletişim sağlayamadığı, eski ortağın payını .........

                Davacının istifa tarihi 09.03.2010 olduğuna göre çıkma payı alacağı istifa ettiği yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan bir ay sonra yani 2011 yılı içerisinde muaccel olacaktır. Ne var ki, somut olayda davacı üyenin çıkma payı alacağı henüz muaccel olmadan 29.06.2010 tarihli genel kurulda davacının çıkma payı alacağı benimsenerek ödenmesi konusunda karar alınmıştır. Bu karar, ödeme yapılmamasına ve ödemenin ertelemesine değil, ödeme yapılmasına yönelik olup, çıkma payının ödenmesi benimsenmiş olmakla Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesine uygun bir erteleme kararı değildir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulunun 17.12. 2002 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkarıldığı, o zamana kadar davacı tarafından kooperatife 3.170,00 TL ödeme yapıldığı, anasözleşmeye göre, davacının ödediği miktarın kendisine en geç 31.01.2003 tarihine kadar geri ödenmesi gerektiği, bu geri ödemenin yapıldığı yönünde bir iddia ve delil bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 3.170,00 TL'nin 31.01.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu