-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin üyeliğinden ayrıldığını, çıkma payı alacağının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çıkma payı alacağı için davacıya ilk vade tarihi takip tarihinden sonra olan on iki adet senet verilmesine rağmen icra takibine girişildiğini, alacağın muaccel olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının çıkma payı alacağı için tarafların ibralaşarak, davalı tarafından verilen senetlerin vadesi gelmediğinden talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı kooperatiften istifası ile ayrılması sonucu çıkma payı alacağının olup olmadığının tespiti için delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyetinden... tarihli rapor alınmış olup raporda, davacının genel gider payının düşülmesi ile 60.951,17 TL çıkma payı alacağının olduğu ve bu alacağın ... tarihinde muaccel olduğunun tespit edildiği görülmekle, bilirkişi raporu denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğundan bilirkişi raporuna itibar edilmiş, davacı vekilinin ... tarihli ıslah dilekçeside dikkate alınmış ve böylece Davanın KABULÜ ile, 60.951,97 TL çıkma payı alacağının temerrüt tarihi olan ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bilirkişi heyetinden alınan 29/12/2021 havale tarihli raporda özetle; " Limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceği, ancak genel kurulca dağıtılmasına karar verilmemişse çıkma payından ayrı olarak kâr payı alacağının hesaplanması söz konusu olmadığı, bu durumda dağıtılmamış karların da çıkma payı içine dahil edilerek ayrılma akçesinin hesaplanacağı, davalı şirketin geçmiş dönemlerde elde etmiş olduğu karlar toplamının 201.527,63 TL; zararları toplamının ise 161.340,73 TL olduğu, söz konusu tutarlar birbirine mahsup edildiğinde dağıtılmamış kar toplamının 40.186,90 TL olarak hesaplandığı, Şayet Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ve davacıların kâr payı talebi kabul edilirse 40.186,90 TL x %5 — 2.009,35 TL olarak hesaplanacağı, Mahkemece davacının davalı şirketten çıkmasına yönelik kanaat oluşması durumunda davacının hak kazanacağı ayrılma akçesinin Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında benimsendiği...
Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1 maddeleri gereğince kooperatif üyeliği sona eren ortak, çıkma payı alacağını ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edebilir. Aynı kanun'un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Ancak bu durum kooperatife ödeme yapmayı geciktirme hakkı verirse de alacağın muacceliyet tarihini etkilemez. Somut olayda davacı, davalı kooperatif üyeliğinden 19.01.2005 istifa etmiştir. Bu durumda çıkma payı alacağı, ortağın ayrıldığı yıl bilançosunun kesinleştiği 03.02.2006 tarihli genel kuruldan bir ay sonra muaccel olur....
-K A R A R- Davacı vekili, davalının kooperatife üye iken 2010 yılında noterden keşide ettiği ihtarname ile üyelikten istifa ettiğini, kooperatif ortağı iken yaptığı ödentilerin iadesi için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ileri sürerek, çıkma payı alacağı muaccel hale gelmeden başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 2009 yılı Mayıs ayı sonunda ortaklıktan ayrılmak zorunda kaldığını, aradan 10 ay geçmesine rağmen çıkma payının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, alacağın 2010 yılı şubat ayında muaccel hale geldiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çıkma payı alacağının 528.237,37 TL olarak hesaplandığını ve bu bedelin kendisine ödendiğini, davacının yapılan ödemeye bir itirazının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, alacak isteminden ibarettir. Davacı vekili, 21/06/2022 UYAP çıkışlı dilekçesi ile ve davadan feragat etmiş; adı geçen vekilin vekâletnamesinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu (HMK m.74), görülmüştür. Davalı vekili ise, 23/06/2022 tarihli UYAP üzerinden gönderdiği dilekçesinde, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirdiği görülmüştür. Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir. Davadan feragat iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir(HMK.m.307)....
Davacı vekili 27.09.2021 tarihli dilekçesi ile; Talep sonucunu açıklamış, eldeki davada mahkemece davalının istifasının geçerli kabul edilmesi halinde , taşınmazın da dava açılmadan evvel devredildiği anlaşıldığı için, Tapu iptal tescil yerine, çıkma payı alacağının mahkemece belirlenip bilirkişi marifetiyle belirlenecek taşınmaz bedelinden çıkma payı alacağının mahsubu ile bakiye bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Esas 2019/239 Karar sayılı dosya aslı getirtilerek dosya içerisine alınmış olup; davacının dosyamız davacısı, davalının dosyamız davalısı olduğu, davanın kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlık noktalarının davacının davalı kooperatife üyeliğinden kaynaklı ödediği bedelleri üyeliğin sona ermesi nedeniyle isteyip isteyemeyeceği ve çıkma payı alacağının dava tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucu davacının davalı kooperatiften 27/05/2017 tarihinde üyelikten ayrılmış olması gözetilerek dava tarihi olan 19/07/2017 tarihi itibariyle muaccel alacağının bulunmadığı, davacının istifasından sonra 2017 yılı hesap dönemine ilişkin genel kurulun 17/02/2018 tarihinde yapıldığı ve genel kurul toplantı tarihinden bir ay sonra 17/03/2018 tarihinde davacının çıkma payına ilişkin alacağının muaccel hale geldiği ve fakat davacının bu tarihten önce davacının çıkma payı alacağının tahsili istemiyle dava açtığı gerekçesiyle...
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklarının, şirket ortaklığından çıkma istemlidir.Davacıdan talep sonucunu ve şimdilik harçlandırılmak üzere talep ettiği ayrılma akçesini açıklaması istenmiş, 12/10/2018 tarihli dilekçe ile şimdilik 301.000 TL ortaklıktan çıkma payı talep ettiğini belirtmiştir.Tarafların delilleri arasında yer alan şirkete ait ticaret sicil dosyası celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş, tapu kayıtları, mal varlığını gösteren evraklar ve şirketin ticari defterleri incelenip yerinde bilirkişi raporları alınmıştır. Davalı şirketin 30/03/1995 yılında tescil edildiği, iki ortaklı olduğu, davacının %50, dava dışı ------%50 pay ile ortak olduğu, yetkilinin ------olduğu görülmüştür. Davacı ve dava dışı -----dava tarihinde ve şirketin kuruluşunda evli oldukları, boşanma davası sürecinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında------ sayılı kararla boşanmalarına karar verildiği, bu kararın 18/05/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin ortağı iken 19.02.2008 tarihinde istifa ettiğini, istifasının davalı yönetim kurulunca 15.03.2008 tarihinde kabul edildiğini, davalı kooperatifin ödeme yapmaması üzerine çıkma payının ödenmesi amacıyla keşide ettiği ihtara verdiği cevapta yapılacak ilk genel kurulda durumun görüşülerek sonucun bildirileceğinin belirtildiğini, 31.05.2009 tarihli genel kurulda ortaklıktan çıkanlara yapılacak ödemelerin üç yıl içinde ve üç taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, çıkma payı ödemelerinin davalı kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye sokmayacağını ileri sürerek, 32.400,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çıkan ortaklara yapılacak ödemelerin müvekkilinin mevcudiyetini tehlikeye sokacağı, bu nedenle de ödemelerin üç yıl içinde ve üç taksitte yapılmasının kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....