Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." hükmünü düzenlemektedir. ... Bam 11.Hukuk Dairesinin ....,28/04/2021 tarihli ilamında "Davacının davalı şirketle aralarında güven ilişkisinin de bulunmadığı, şirket ortaklığına devam etmesinde fayda bulunmadığı açıktır. Davacı şirket ortaklığından çıksa da kendi ortaklık dönemiyle ve payı oranında şirketin SGK ve Vergi borçlarından sorumlu olacağından, sırf bu borçlardan kurtulmak amacıyla ortaklıktan çıkma istediği değerlendirilemez....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/621 Esas KARAR NO : 2023/33 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 04/07/2022 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma talebine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile özetle; 22.06.2005 tarihinden bu yana ......

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK'nın 638/2. maddesi uyarınca, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili vekili 07/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davalı şirketin hâkim ortağı ve münferit yetkili müdürü -------, davacı müvekkile haklarını vereceğine, müşterek çocuklarını mağdur etmeyeceğine yönelik olarak sözler verdiğini, davanın geri alınmasını kendilerinden istediğini belirterek davayı HMK md.123 hükmü uyarınca geri geri aldıklarını, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        tespit etmesi gerektiğini, mahkemece, şirketin ve davacı dışındaki diğer ortakların menfaatlerini göz ardı etmiş olup, şirketin veya diğer ortakların fahiş belirlenen ortaklıktan çıkma payını ödeyecek parası bulunmadığından, çıkma kararının ortaklığın sona ermesine sebep olacağını, zaten gelirlerde ve karlılıkta bir azalma yaşandığını, ayrılmanın gerçekleşmesi şirketin dağılmasına sebep olacak nitelikte olduğunu, ortaklıktan çıkma davalarında, çıkma kararı ile sadece çıkma payının tespiti yapılması gerekirken, mahkemece taleple bağlı kalınarak 5.000 TL çıkma payının davalı şirketten tahsiline karar verilmesinin de doğru olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ortaklar arasında ilişkinin dürüstlük kuralı çerçevesinde devam ettirilmesini imkansız hale getiren mali güvensizliklerin yaşandığı, olaylara bağlı olarak güven ilişkisinin kırılması sonucu davacının ortaklığa devam etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının ortaklıktan çıkma isteminde haklı olduğu, müdürlük sıfatının da son bulması gerektiği, tespit davası açanın tespit davası açmakta hukuken korunmaya değer güncel yararının bulunması gerektiği, eda davası ile elde edilebilecek bir menfaatin tespit davasına konu olamayacağı, davacının çıkma payının tespitinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle ortaklıktan çıkma ve müdürlük görevinden ayrılma istemlerinin kabulüne, çıkma payının tespitine ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

          Davacılar vekili 20/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ıslah ederek, ortaklıktan çıkma taleplerinin kabul edilmemesi halinde, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmişlerdir. CEVAP: Davalı şirket tasfiye memuru ...'...

            Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Birinci Baskı, Ağustos-2016 Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, şirketten çıkma istemi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.- TL çıkma payı alacağı talep etmiş, bu miktar üzerinden nispi harç yatırmıştır. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamından sonra alınan bilirkişi heyeti raporunda tespit edilen 93.769,60 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, davacının bilirkişi raporunda belirtilen ve mahkemece ödenmesine karar verilen bu miktar yönünden talebi olmadığı gibi, bu miktar yönünden nispi harcın da yatırılmadığı anlaşılmaktadır....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/09/2013 tarih ve 2013/587 esas sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkilinin haklı sebeplerin varlığı nedeniyle davalı şirket ortaklıktan çıkmasına ve sermaye payının ödenmesine ilişkin olarak açılan davada, öncelikle TTK'nın 638/2. maddesi delaletiyle müvekkilinin ayrılma akçesinin teminatı için ortaklığın inşaatını yapıp tamamladığı ve hali hazırda arsa sahibi üzerinde bulunan bağımsız bölümlerin devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/11/2011 tarih ve 2010/238-2011/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı iken 07.07.2005 tarihli karar ile hisselerini devir ve temlik ederek şirket ortaklığından ayrıldığını, fakat Ticaret Odası kayıtlarına göre halen ortak olarak göründüğünü ileri sürerek müvekkilinin şirket ortaklığından çıktığının tespitini, ilanını ve Ticaret Odasındaki kaydın terkini ile ortaklıktan çıkma kararının tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı, bir savunmada bulunmamıştır....

                  Davalı şirket ve vekili, iddiaların doğru olmadığını, kriz nedeniyle şirketin faaliyetlerini tatil ettiğini, bu sebeple borçlandığını, asıl kusurun davacıya ait olduğunu, davacı ve oğullarının şirkete ait malları satarak zimmetine geçirdiklerini, davacının şirkete ait makinelerin satışına ilişkin faturaları çok düşük bedelle düzenlediği, yine bir takım usulsüz işlemlerle şirketi zarara uğrattıklarını, bu usulsüz işlemlerin önüne geçmek için kapı kilitlerinin değiştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı vekili yargılama esnasında da, davacı vekilinin müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi ve çıkma payı alacağının tahsili davasından vazgeçtiğini, bu yönde bir karar verilemeyeceğini ileri sürmüş ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... , ..., ..., ... şirketin feshini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu