Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi bu içtihatların tam aksi yönde bir karar vererek, 02.02.2018 tarihinde birinci ara kararından rücu ederek, ayrılma akçesinin (çıkma payı) en yakın tarihteki değerlere göre tespit edilmesine karar verdiğini, bu karara itiraz ettiklerini ve ayrılma akçesinin ayrılma tarihindeki rayiç değerlere göre hesaplanmasını talep ettiklerini, Bilirkişiler ayrılık akçesini en yakın tarihli olanını hesaplayarak 18.10.2018 tarihinde, mahkemenin istemi doğrultusunda yeni bir rapor düzenlemişlerdir....

    DAVANIN KONUSU: Şirketin feshi- ortaklıktan çıkma, çıkma bedelinin tahsili. Taraflar arasındaki anonim şirket hisse bedelinin tespiti ile ayrılma akçesinin tahsili davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, babası ...'...

      Sonuç olarak Davacı ---diğer % 50 ortağı ve davacının eşi ---arasındaki boşanma davası ve sosyal ilişkiler nedeniyle oluşan davada, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasının talep etme koşullarının TTK 638/2.maddesine göre var olduğu, karar tarihine en yakın tarih itibariyle davalı şirketin öz kaynak değerinin 1.625.134,34 TL olduğu, davacının %50 hisse sahibi olarak çıkma bedelinin 812.567,17 TL olarak hesaplanabileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE; Davacının ---%50 oranındaki ortaklıktan çıkma koşullarının oluşması nedeniyle TTK'nun 638/2. Maddesi uyarınca çıkma talebinin KABULÜNE ve bu şirketin ortaklığından çıkmasına, TTK'nun 641/1....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirketten çıkma ve ayrılma akçesi talebine ilişkindir....

          Karar sayılı ilamıyla " Dava, terditli ve yığınlı bir davadır. Dava, TTK 636/1-3 maddesi uyarınca ltd.şti.nin haklı nedenlerle feshi, TTK638/2 haklı nedenlerle ortaklıktan çıkma, TTK 641 ayrılma akçesinin belirlenerek tahsili, davacının kuruluştan beri alamadığını öne sürdüğü kar payının belirlenerek tahsili, şirkete sermaye olarak koyulan fakat sermayede gösterilmeyen tüm paranın tazminat olarak ödettirilmesi ve uğranıldığı öne sürülen elem ve ızdıraptan dolayı manevi tazminat talebine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu davacının iddia ettiği gibi şirketin feshi, yahut davacının ortaklıktan çıkma hakkının oluşup oluşmadığı ve alabileceği mali hakları varsa maddi ve manevi tazminat yönünden bunların tahsiline karar verilip verilmeyeceği, dava reddedildiği için davalı lehine vekalet ücretleri konusunda bir eksiklik olup olmadığı noktalarındadır....

            İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklarının, şirket ortaklığından çıkma istemlidir.Davacıdan talep sonucunu ve şimdilik harçlandırılmak üzere talep ettiği ayrılma akçesini açıklaması istenmiş, 12/10/2018 tarihli dilekçe ile şimdilik 301.000 TL ortaklıktan çıkma payı talep ettiğini belirtmiştir.Tarafların delilleri arasında yer alan şirkete ait ticaret sicil dosyası celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş, tapu kayıtları, mal varlığını gösteren evraklar ve şirketin ticari defterleri incelenip yerinde bilirkişi raporları alınmıştır. Davalı şirketin 30/03/1995 yılında tescil edildiği, iki ortaklı olduğu, davacının %50, dava dışı ------%50 pay ile ortak olduğu, yetkilinin ------olduğu görülmüştür. Davacı ve dava dışı -----dava tarihinde ve şirketin kuruluşunda evli oldukları, boşanma davası sürecinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında------ sayılı kararla boşanmalarına karar verildiği, bu kararın 18/05/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

              Davalı vekili, şirketin haklı sebeplerle feshini gerektirecek bir olay ve olgu bulunmadığını savunmuş, akabinde, davacının ortaklıktan çıkma istemine muvafakat ettiklerini bildirmiştir....

                Davacının ortaklıktan çıkması nedeni ile ayrılma akçesinin hesaplanması için bilirkişiden rapor aldırılmış olup 06/07/2021 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda davacının ayrılma akçesinin 422.994,31 TL olduğu tespit edilmiş olup bu ayrılma akçesine TTK m.642/1 kararın kesinleşmesinden itibaren faiz işletilerek davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda, alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için hukuk sistemlerinde hakkaniyet gereği “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınılarak durumu kötüye kullanan ortakları şirket borçlarından şahsen sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. Teorinin uygulanmasının yasal dayanağı olarak dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağını düzenleyen MK’nın 2. maddesi kabul edilmektedir....

                ödenmesine, mobbing, hakaret, yalnızlaştırılma gibi sebeplere dayanarak ortaklıktan çıkmaya ve şirkete kayyım atanmasına, ortaklık payının hesaplanarak müvekkilinin esas sermaye payına uygun düşen ayrılma akçesinin belirlenerek ödenmesine, kar paylarının tespitine ve dağıtılmasına, müvekkilinin şirkete kendi şahsından ödemiş olduğu ödemelerin iadesine, müvekkilinin 2022 yılı Mayıs ayı için vermiş olduğu emeğin karşılığı olan bedelin ödenmesine ve davalı şirketin ve şirketin diğer ortağı olan T3'ın banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını ve davalı şirkete tedbiren kayyım atanması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dava TTK 638/2 maddesi uyarınca limited şirketinde bulunan ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma payı akçesinin dava tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir. Limited ortaklık sürekli bir borç ilişkisi içeren hukuki müessese olup, ortağın ortaklıkla arasındaki hukuki bağ, sahip olduğu hak ve borçlarla birlikte değerlendirildiğinde tarafların MK. 2 'deki dürüstlük kuralı gereğince, devamı kendisi için çekilmez hale gelen bir ilişkiyi sürdürmesi beklenemeyeceğinden, haklı sebeplerin varlığı halinde bu ilişkiyi sona irdirmesi mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu