-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 02.07.2013 tarih ve 22 sayılı kararı ile 2012 yılı ürün sezonunda kooperatife ürün vermediği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından ihracına karar verildiğini, genel kurul ilanının süresinde yapılmadığını, ilan tutanakları olmadığı halde varmış gibi davranıldığını ileri sürerek, ortaklıktan çıkma kararının iptalini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davacı ortağın ortaklıktan çıkma talebinin haklı olduğuna kanaat getirilmiş ise de, 6102 sayılı TTK’nin 638/2. maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığı halinde ortağın ortaklıktan çıkmasına mahkemece izin verilmesi gerektiği, bu hususta açılan davanın tespit davası niteliğinde olmadığı, davacının da dava dilekçesinde bu konuda herhangi bir tespit talebinin bulunmadığı, ayrıca 6102 sayılı TTK'nun 616. maddesi hükmüne göre de, genel kurulca kar payının dağıtılması yönünde karar verilmedikçe, kar payının dağıtılmasının da mümkün olmadığı,ancak karın dağıtılmasında anasözleşmedeki hükümlerin de ayrıca dikkate alınması gerektiği, yine TTK'nun 636/2 maddesi uyarınca davacının çıkmaya izin talebinin yerinde olduğunun kabul edilmesine ve davacının da açık talebine karşın (Davacı dava dilekçesinde açıkça, hesaplanacak ayrılma akçesinin yani çıkma payı alacağının da verilmesini talep etmiş olduğundan) , çıkma hakkına bağlı olarak çıkarılma kararı ile...
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1406 KARAR NO : 2021/1174 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/34 XX 639/228 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklıktan Çıkma - Çıkarılma KARAR : Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma ve çıkarılmaya ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı yönelik olarak verilen hükme karşı mirasçılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
yöneticilerin sürekli olarak müvekkilini oyaladıklarını ve kandırdıklarını, bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesindeki sürenin işlemeyeceğini ileri sürerek, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının iptali ile kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve çıkma kararı kesinleştiğinde davalının çıkma payının tahsili için dava açabilecek olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Nihat TAŞDELEN, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Limited Ortaklıklarda Çıkma Çıkarılma ve Fesih, Ankara 2012, sf. 179 vd.) Bu nedenlerle davacı vekilince her ne kadar hisse devri için ödenen bedelin çıkma payı hesaplanırken nazara alınması gerektiği itirazında bulunmuş ise de; limited şirket ortakları, hisse devri yaparlarken iktisap bedeli olarak payı nominal değerden farklı bir bedel ile devir ve satın almışlarsa da, ayrılma akçesi olarak şirketin esas sermaye payının karar tarihine en yakın gerçek değerine uyan miktarı ifade edeceğinden davacı vekilinin hisse devri için yapmış olduğu iktisap bedelinin ortaklıktan çıkma payına dahil edilmesi yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrılma akçesi, ayrılan ortağın esas sermaye payının karar tarihine en yakın gerçek değerine uyan miktarı ifade etmektedir(TTK m. 641/1). Bu miktar, ortaklığın mal varlığının ortağın esas sermaye payına düşen kısmıdır....
TTK'nın 638.maddesinde; şirket ortaklığından çıkmak ve çıkarılma düzenlenmiştir. Buna göre şirket sözleşmesi ortaklara şirketten çıkma hakkını tanınabileceği ve bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlanabileceği 1.fıkrada hüküm altına alınmıştır. Bu hak tanınmış ise davacının ortaklıktan çıkmak için dava açmasında hukuki yararı olmayacaktır. Hukuki yararın kamu düzenine ilişkin olarak dava şartları arasında olması nedeniyle mahkememizce şirket esas sözleşmesinin incelenmesi sonucunda davacıya ortaklıktan çıkmak için herhangi bir hak tanınmamıştır. Aynı maddenin 2.fıkrasında, her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklıktan çıkmak için dava açabileceği düzenlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2023 NUMARASI : 2023/429 Esas (Ara Karar) İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACI : VEKİLİ : ALEYHİNE TEDBİR TALEP EDİLEN DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılma DAVA TARİHİ : 15/06/2023 TALEP : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 27/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2023 Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma veya çıkarılma davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının tasfiye talebinin TTK. 636/3 maddesi uyarınca ikame çözümlerden ortaklıktan çıkarılma yoluna gidilerek kabulü gerektiği, tasfiye istemli asıl davada davalı şirket dışında ortaklara husumet düşmeyeceği, birleşen davanın ise dava tarihi itibariyle ispat koşulu oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, asıl davada davanın davalı ... ve ... yönünden husumet nedeni ile reddine, davalı şirket yönünden ise davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmak suretiyle hissesine isabet eden 4.536,63 TL ortaklıktan çıkma payının, kararın kesinleşme tarihi itibariyle ticari faizi ile davalı şirket ortaklarından eşit olarak tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16/son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerde yer verildiği üzere, davaya konu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. O halde, yukarıda açıklanan gerekçeyle, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....