. - KARAR - Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davacının ortaklıktan istifa ettiğini, kooperatiften 186.854,67 TL çıkma payı, kooperatife ait arsanın değerinden 40.000,00 TL ve huzur hakkı olarak da 10.500,00 TL alacağı bulunduğunu, 10.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında çıkma alacağı hakkında erteleme kararı alındığını, erteleme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, toplam 237.354,67 TL alacağın davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, erteleme kararı alındığı için çıkma payı alacağının muaccel olmadığını, çıkma payı dışında arsa payı bedeli olarak ortaklara ödeme yapılmasının yasal dayanağı bulunmadığını, hiçbir yöneticinin huzur hakkını fiilen almadığını, fiilen taşeron gibi inşaatı yürüten üye .....'ye ödendiğini, sayman üye olan davacının bunu bildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
yönünden uygun bir çözüm olacağı, bu doğrultuda davacının kar payı da dahil ayrılma akçesinin karar tarihine en yakın tarihli olarak rayiç değerlere göre yapılan hesaplar üzerinden davanın kabulü gerektiği, TTK'nun 640. maddesi gereğince bir ortağın limited şirketten çıkarılmasına ilişkin davanın ancak şirket tarafından açılabileceğinden davacının bu yöndeki talebinin aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiği anlaşıldığından davalı T1 aleyhine açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirketlerin fesih ve tasfiye istemlerinin reddi ile davacının T4 Şti şirket ortaklığından çıkarılmasına, 1.816.744,88 TL ortaklıktan çıkma payının 14/01/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte T4 Şti'nden tahsili ile davacıya verilmesine, davacının T5 Şti ortaklığından çıkarılmasına, 9.055.422,78 TL ortaklıktan çıkma payının 14/01/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte T5 Şti'nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin...
Şti şirket ortaklığından çıkarılmasına, 1.816.744,88 TL ortaklıktan çıkma payının 14/01/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı .... Şti'nden tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davalı ... .... Şti ortaklığından çıkarılmasına, 9.055.422,78 TL ortaklıktan çıkma payının 14/01/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... .... Şti'nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Öte taraftan; adi ortaklık ilişkisine dayanılarak ortaklar arasında açılmış bulunan davalar, TBK'nın 147 inci maddesinin dördüncü bendi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olup; tasfiye alacağı bakımından zamanaşımı süresi, ortaklığın sona erdiği andan itibaren başlayacaktır. Davacı ile davalı arasında 06/02/2013 tarihli ...adresinde bulunan restaurantın işleyişi ile ilgili Adi ortaklık sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 4. Maddesinde; bu ortaklık anlaşması ile ortaklık veren davalı... Ticaret Ltd....
Öte taraftan; adi ortaklık ilişkisine dayanılarak ortaklar arasında açılmış bulunan davalar, TBK'nın 147 inci maddesinin dördüncü bendi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olup; tasfiye alacağı bakımından zamanaşımı süresi, ortaklığın sona erdiği andan itibaren başlayacaktır. Davacı ile davalı arasında 06/02/2013 tarihli ...adresinde bulunan restaurantın işleyişi ile ilgili Adi ortaklık sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 4. Maddesinde; bu ortaklık anlaşması ile ortaklık veren davalı... Ticaret Ltd....
nin de ortaklıktan ayrılması nedeniyle ortaklığın "...-... adi ortaklığı" haline geldiğini, adi ortaklığın faaliyet gösterdiği işyeri ile ilgili olarak bu güne kadar kira bedeli ödenmediğini, ayrıca araçların ortaklık malı olduğunu savunmuş, karşılık davasında; asıl davada talep edilen alacağın tasfiyeyi de içerdiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının kar payı alacağı talebinin kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen hüküm, davalı – karşı davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 7....
Mahallesinde bulunan ... ada ... parsel üzerinde inşaat yapılması ve % 50 paylaşım esaslı 18 dairede 9 ayrı kat mülkiyetinin davalı şirketin ait olacağı şekilde sözleşme yapıldığını, sözleşme şirket tarafından ifa edilmekte olduğunu, inşaatın sona erme aşamasına gelerek genel iskan alınacağını, davalı şirkete ait olacak olan 8 adet bağımsız bölüm satıldığını, noter sözleşmesine göre ve tapu kaydına göre 1 adet tapu arsa sahiplerinden hak edilip alınacağını, ancak paylaşım krokisine göre şirket müdürü davalı ile arsa sahipleri ek sözleşme yaptıklarını, şirketin arsa sahiplerinden ... mah. ...ada ... parselde bulunan ... nolu bağımsız bölüm ile ... nolu bağımsız bölüm şeklinde toplamda iki tapu alacağı bulunduğunu, davalı şirket müdürü davacıya karşı ortak olmanın getirdiği hakları kullandırmadığını, davacının kar payı yada hiç isim altında şirketten pay yada para almadığını, şirketin işlerinden borç durumundan hak ve alacaklarından haberdar edilmediğini, davacının taleplerine de olumlu yaklaşım...
ın 05/07/2003 tarihinde vefatı nedeniyle davalı şirketin %65 payına veraseten sahip olduklarını, şirketin 4 ortaklı olduğunu, müvekkillerine kâr payı vs. ödeme yapılmadığını, şirket faaliyetleri ile ilgili olarak hiçbir bilgi verilmediğini, talep edilmesine rağmen hesapların inceletilmediğini, davalı şirketin müdürü olan ...'ın oğlu... adına davalı şirket adresinde farklı bir işyerinin faaliyet gösterdiğini, şirketin belediyeye, vergi dairesine, SGK'ya borçlarının ödenmemesinin şirketin kötü yönetildiğini gösterdiğini ileri sürerek müvekkillerinin kâr payı ve sermaye alacağı talep hakkı saklı kalmak kaydı ile davalı Durutay Turizm Ltd. Şti'deki ortaklıklarından haklı sebeple çıkmalarına, bu talepleri kabul edilmediği taktirde haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....
Davalının mahrum kalınan kar payı alacağı istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; limited şirketlerde de kar payı hakkının alacak hakkına dönüşebilmesi için, kar dağıtımı konusunda genel kurulun karar vermesi gerektiği, ancak böyle bir karardan sonra kar payının ortak bakımından limited şirkete karşı ileri sürülebilecek bağımsız bir alacak hakkına dönüşeceği, davalının pay sahibi sıfatını yitirdiği için, paya bağlı bu hakkın artık ileri sürülemeyeceği, dosya kapsamı itibariyle davacı şirketin kar payı dağıtımına ilişkin bir kararına da rastlanmadığı, dolayısıyla bu durumda davalının kar payı alacağından bahsedilemeyeceği ve davalının davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalının takipte kötü niyetli olduğunu ispat yükü; davacının (borçlunun) üzerindedir....
sahipelerini hak ve kar payı verilmediğini, bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini belirterek öncelikle şirketin feshi, denetim ve yönetim kuruluna sunulan faaliyet raporlarının gerçek durumu yansıtmadığından ek denetim raporu alınmasının, şirket ortaklarının azınlık aleyhine tutum ve davranışları nazara alınarak kayyım atanması, bilirkişi incelemsi yapılması, taşınmazın ortaklıktan çıkma tarihine en yakın tarihteki değerinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....