Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık işlemlerinde beklenilen fayda temin edilemediği ve müvekkile kar payı/ kira vesaire gibi herhangi bir isim altında hiçbir ödeme yapılmadığı gibi idarecilerin yapmış olduğu şirketi zararlandırıcı işlemler nedeniyle şirket borca batmış, dolayısıyla müvekkile altından kalkılamayacak borçlar yüklenilmiştir. Sözleşmenin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen şirket müvekkile işlerin gidişatıyla ilgili hesap vermemekte, kar payı ödememekte, görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği gibi borçlandırıcı işlemleri nedeniyle ortaklık sözleşmesinin D maddesinin 6.fıkrası doğrultusunda ......

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/154 esasında ( eski no: 1998/9) görülen dava ile adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi iradesini ortaya koymuştur. Nitekim mahkemece de bu tarih esas alınmak suretiyle ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmiş olup verilen karar da Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Davacı 06/01/1998 tarihi itibariyle davalı tarafla aralarındaki sözleşmenin feshini istediğine göre ve böylece sözleşmeden döndüğüne göre artık aynı sözleşme hükümlerine dayanarak bu tarihten sonraki kar payı alacağı yönünden talepte bulunamaz. Hal böyle olunca, davacının fesih iradesini ortaya koyduğu tarihten sonraki dönemler için kar payı talebinin tümden reddi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      Sözleşmesinde “ 12.000,00 YTL nin ortak ... tarafından konulduğu” ayrıca ortaklıktan çıkmak için 1 ... önceden bildirimde bulunulmasının ve ortaklıktan ayrılma halinde ayrılmanın hüküm bulduğu tarihteki bilançoya göre kar etmişse kar payı ve sermayenin , zarar etmişse ortağın payına düşen zararın sermayesinden tenzil edilerek kalan miktarın bilançonun yapılmasından itibaren 2 ... içerisinde ödeneceğinin” kararlaştırıldığı görülmüştür . Davacının 30.11.2006 tarihinde görevinden ayrılmak için dilekçe verdiği,davalı tarafça bunun kabul edildiği ve ortaklık sözleşmesinde de idareci ortağın davalı olduğu sabittir. Davacının sermaye bedelini geri istemesi adi ortaklıktan çıkmak istediğinin açık bir göstergesi olduğu gibi dosya içeriğinden taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacı sermaye bedeli ve alacaklarının ödenmesine ilişkin ihtarnameyi 9.2.2007 tarihinde çekmiş, icra takibini ise 19.3.2007 tarihinde yapılmıştır....

        edilen kâr payı ve maaş ödenmesi taleplerinin şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı ve maaş ödenmesi yönünde bir karar alınmadığından mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı veya maaş ödenmesi konusunda karar vermesinin mümkün bulunmadığı gibi davacının bu alacak talepleri yönünden doğrudan dava açma hakkının bulunmadığı, bu konuda yetkili kurul tarafından verilen kararın dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Bu sebeple davacının TTK m. 636/2 uyarınca çıkma talebinin haklı olduğu, ancak çıkma payı değerlendirildiğinde, 2017 bilançosu kapsamında ve diğer belgelerle şirketin çıkma payının hesaplanacağı öz sermayesinin 497.532,60-TL olduğu, ancak araçların rayiç değerinin hesaplanarak buna eklenmesiyle bu borca batıklık değerinin azalacağı, fakat bu miktar eklense bile borca batıklık durumunun değişmeyeceği bu durumda davacının bir ayrılma payı söz konusu olmayacağı bu sebeplerden dolayı davacının davasının kısmen kabulü ile çıkma talebinin kabulü yönünde çıkma payı talebinin reddi yönünde karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05/04/2021 tarih, 2021/220 değişik iş ve 2020/475 karar sayılı ilamı olup, davacının bu davada TTK'nın 641 ve devamı maddelerince limited şirketten ayrılma payının tahsilini istediği, Mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiği, tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerinde değişiklik yaratan şahsın hukuku ile ilgili ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı, buna yönelik şikayetin kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle süresiz olduğu, takip dayanağı ilamın, davacının limited şirket ortaklığından çıkartılması karşılığında ortaklık payının ödenmesine ilişkin olup, şahsın hukuku ile ilgili olduğu, ilam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentilerin de aynı kurala tabi olduğu, ortaklıktan çıkartılma sicilde değişiklik gerektiren bir karar olduğundan kesinleşmesi zorunlu olup, ilamın bütünlüğü gözetildiğinde ortaklık payı alacağının ödenmesi yönündeki hükmün ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin ilk hükümden ayrı düşünülmesi mümkün olmayıp, alacağın tahsiline...

            DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/06/2022 KARAR TARİHİ : 19/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'ın ortağı olduğu davalı şirketin sürekli kar ettiği halde, şirket müdürü olan diğer ortak kar payı dağıtmayarak, paydaş olan müvekkilinin zararına hareket ettiğini, yine rekabet yasağını ihlal etiğini, aynı alanda faaliyet gösteren iki ayrı şirket daha kurduğunu ve işlettiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen paraları davalı ...'...

              DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 14/12/2021 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 G.K.YAZIM TARİHİ : 14/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; Davalıların müvekkili şirketin ortağı olan ve 06/09/2015 tarihinde vefat eden.... rasında mirasçısı sıfatıyla şirkette pay sahibi olduklarını ve daha sonra şirket kurucu ortağı.... 'nın 12/06/2020 tarihinde vefatı ile de 90 adet olan payların 60 adetine davalı .... ve 5 adedine.... sahip olduğunu , kurucu ortak ...'nın vefatından sonra 14/07/2021 tarihinde şirket ortağı olan davalı .... e velayeten Ankara .... ....

                Davalı karşı davacı vekili, davacının hak ve alacakları ile kâr payını almadığı yolundaki iddiaların asılsız olduğunu, tutum ve davranışlarıyla ortaklık ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiğini, şirketin iştigal konusunda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğunu, bu nedenle ortaklıktan çıkmasını haklı kılacak nedenler olmamakla birlikte ortaklıktan çıkarılmasını gerektiren nedenler bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Karşı davada davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir....

                  Davacı vekili dava dilekçesinde, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece verilen süre üzerine davacı taraf 20/10/2016 tarihli dilekçesi ile, davalı İps Temizlik Ve Sosyal Hizmetler Dekorasyon Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti'den, 2010 yılından bu yana kar payı alacağı; Şirket Müdürü Halit Şener’in Muvazaalı işlemleri ile, şirket çalışanlarını Halit Şener’in eşi Sevinç Yün Şener’in tek ortaklı Big İstanbul Grup Temizlik Gıda Turim San ltd.şt.’ne aktarması keza şirket akitlerini de aynı şirkete aktarıp, İPS Ltd. Şt.’nin Çukurova Holding’den iş alırken verdiği ve bu gün için 20.000....

                  UYAP Entegrasyonu