Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın karakol ifadelerinde, adi ortaklık ilişkisini kabul ettiklerini; davalı şirket ortak ve temsilcilerinin kendisine kar payı değil, sadece koymuş olduğu sermaye bedelini ödemeyi kabul ettiklerini; bu sebeple, sermaye ve kar payı alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalı şirket ile aralarında mevcut olan adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sermaye ve kar payı alacağına yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın şimdilik 200.000,00 TL' lik kısmı açısından iptali ile, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    -K A R A R- Davacılar vekili, davalıların müvekkili kooperatif ortağı olup, kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün davalıların tasarrufunda bulunduğunu, davalıların kooperatife gönderdikleri istifaname ile ortaklıktan istifa ettiklerini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalıların vaki müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, asıl ve birleşen dosya kapsamında bulunan kayıt ve belgeler, takip dosyası örnekleri, İş Temsilcilik Sözleşmesi, Bozyazı Noterliğince düzenlenen 13/05/2015 tarihli fesih ihbarnamesi, dekontlar, davacı şirkete ait sicil kaydı, SGK kayıtları, bilirkişi rapor ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshi iddiasına dayalı işçilik alacağı ile adi ortaklıktan kaynaklı kar payı ve sermaye payı istemine ilişkindir....

        Bilirkişi tarafından bildirilen eksiklerin ikmalinden sonra yeniden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin 12/02/2020 tarihli bilirkişi birinci ek raporunda özetle; davacı ortaklıktan 08.05.2017 tarihinde istifa ettiğini, bu nedenle çıkma payı alacağının 31.12.2017 tarihli bilanço ve gelir tablosuna göre hesaplanması gerektiğini, 31.12.2017 tarihli mali tablolar 2018 yılının ilk 6 ayının sonuna kadar yapılacak genel kurulda görüşüleceğini, ancak kooperatifin 12.10.2017 tarihinde iflasına karar verildiği için iflas tarihinde kooperatif açısından muaccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı bulunmadığını, bu nedenle davacının iflas tarihi itibarıyla talep edebileceği bir faiz alacağı bulunmadığını, davacının kooperatif kayıtlarına göre iflas idaresinden talep edebileceği alacak tutarı 90.410,00 - 1.223,97 = 89.186,03 TL olarak hesaplanabileceğinin bildirildiği görülmüştür....

          Somut uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK'nun 636/3. maddesinde yazılı "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemede şirketin feshini isteyebilir. ..." mevcut olduğu, bu nedenle davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Haklı sebeple şirket ortaklığının sona ermesi halinde ortak, esas sermaye payının gerçek değerini isteme hakkını haizdir. Ancak davacı vekili ... tarihli beyan dilekçesinde "Davacı müvekkilin, davalı şirketten çıkma payı (ayrılma akçesi) talebi yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur. Burada değerlendirilmesi gereken ikinci bir konu şirket ortaklığından çıkma isteminde bulunduğu halde çıkma payı istemeyen şirket ortağının şirketteki payının (hissesinin) ne olacağı durumudur....

            Davalıya ait incelenen ticari defterlerde, şirketin yıllar itibariyle sürekli zarar ettiği, davacı yan tarafın talep ettiği kar paylarının hesaplanması talebi ile ilgili, kar payı ancak net dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir. Şirket zarar ettiği için hesaplama yapılamayacağı tespit edilmiştir." şeklinde rapor tanzim etmiştir. Mahkememizin 08/04/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dava; Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davası açmıştır. 6102 Sayılı TTK'nın 608. Maddesi; "(1) Kâr payı, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir....

              yla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, bu davalılarla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğinin yazılı belge ile ispat edilemediği, davacının adi ortaklığın feshi, tasfiyesi, ortaklık katılım payı alacağı ve kar payı alacağı talebinde bulunduğu, bu taleplerinin ancak adi ortaklığın tarafı olan davalı ...'na yöneltilebileceği, adi ortaklık sözleşmesinde imzası bulunmayan ... ve ...Ltd Şti'ne karşı bu taleplerin yöneltilemeyeceği anlaşıldığından ; ... ve ...Tic Ltd Şti açısından davanın pasif husumetten reddine, diğer davalı ... aleyhine açılan davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamaya bu dosya üzerinden devamına, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yerine getirilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalılar tarafından Mahkememizin 2022/805 E.sayılı 16/11/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. İİK 257....

                Davada; taraflar arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesi gereğince, kar payı ve demirbaş bedelinin verilmediği iddia eden davacı, kar payı ve demirbaş bedelini talep etmiştir. Bir ortak tarafından, kar payı ve demirbaş bedeli payının talep edilmesi; aynı zamanda tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu çerçevede değerlendirilip ele alınmalıdır. Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ... 13. Noterliğince tanzim olunan 22.11.2011 tarihli adi ortaklık sözleşmesi gereği "adi ortaklık" olarak nitelendirilmesi gerekirken; ortaklığın fiilen kurulamadığı gerekçesiyle 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri nazara alınmamış ve Türk Borçlar Kanununun 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmemiştir....

                  San ve Tic Ltd Şti'ndeki ödenmemiş kar payı alacağı için 10.000,00 TL, ödenmemiş kar payı alacağı, şirket hisselerinin gerçek değerinin/bedeli hesaplanarak fark bedeli için 10.000,00 TL, ... tarafından şirket devir bedelinin eksik ve geç ödeme nedenleriyle oluşan alacak 10.000,00 TL nin tahsiline yönelik davada Mahkememizin HMK 14/2 maddesi kapsamında yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirlenerek, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 1 nolu bendinin 7. Satırında belirtilen zarar alacağına ilişkin talep dışında kalan ödenmemiş kar payı alacağı, şirket hisselerinin fark bedeli ve eksik ödeme talepleri yönünden davanın Mahkememizin... Esas sayılı dosyasından tefriki ile HMK 114/ç, 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve HMK 20....

                    Aynı Kanunun 530. maddesine göre yönetici ortak, diğer ortaklara hesap vermekle yükümlü olup, dava konusu olayda da, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinde davalı yönetici ortak olduğundan, davacıya karşı hesap vermekle yükümlüdür. Davalı savunmasında, ortaklığın kar elde edemediğini, ortaklığın gider ve borçlarının tamamının da kendisi tarafından ödendiğini ileri sürdüğüne göre, mahkemece öncelikle yönetici ortak olan davalıdan, ortaklığın tüm gelir ve giderleriyle ilgili hesap listesi istenilmeli, benzeri işletmelerin gelir ve giderleri de gözöünde tutulmak suretiyle, ortaklık konusu olan “halı, mobilya ve ev tekstil işletimi”nin niteliğine göre, yapılması gereken harcama ve maliyet bedelleri ile, elde edilebilecek gelir miktarı konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, işletmenin ortaklık süresince muhtemel kar ve zarar durumuna göre bilançosu çıkarılmak suretiyle, davacıya ödenmesi gereken kar payı karşılığı belirlenmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu