Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-c sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını, ancak ortaklıktan ihraca ilişkin ihtarnamelerin Tebligat Kanuna aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin ihraca ilişkin karardan kooperatif yöneticileriyle görüşmesi sonucunda haberdar olduğunu, yöneticilerce bu kararın formalite olduğu, aidatların ödenmesi halinde ortaklık durumunun mevcut hali ile devam edeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin tüm aidatı ödediğini, davalı yöneticilerinin sürekli olarak müvekkilini oyaladıklarını ve kandırdıklarını, bu nedenle Kooperatifler Kanunu'nun .... maddesindeki sürenin işlemeyeceğini ileri sürerek, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının iptali ile kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 27.03.2012 gün 2012/981 Esas 2012/2378 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken anasözleşmenin 13/2. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarılma kararının noter kanalı ile tebliğ edilmediğini, çıkarma gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatif yönetim kurulunun 07.03.2011 gün ve 17 sayılı ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çıkarılma kararının yasal olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

      (parasal yükümlülükler) maddeleri gereğince ortaklıktan çıkarılma kararı alındığını bu nedenle müvekkilinin ortaklığının bulunmadığının bildirildiğini, ne var ki kooperatif üyeliğinden/ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının ana sözleşmeye, usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca usulüne uygun noter aracılığı ile ihtar yapılmaksızın kooperatif üyeliğinden ihraç kararı verilemeyeceğini, müvekkili hakkında verilen ortaklıktan çıkarılma kararının iptali gerektiğini ileri sürerek 06/12/2004 tarihli 384 sayılı kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      , aykırılığın devamı halinde ortaklıktan çıkarma kararı verilebilecğei gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davacıların ortaklıktan çıkarılmalarına ilişkin sayılı yönetim kurulu kararının iptaline" dair Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... sayılı kararı Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin ..... sayılı kararı ile onanmıştır....

        , aykırılığın devamı halinde ortaklıktan çıkarma kararı verilebilecğei gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davacıların ortaklıktan çıkarılmalarına ilişkin sayılı yönetim kurulu kararının iptaline" dair Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ....sayılı kararı ile onanmıştır....

          e tebliğ yapıldığı şerh düşülmekle, usulsüz tebliğ nedeniyle davacı yönünden üç aylık hak düşürücü süre başlamayacağından, davanın süresinde olduğu ve parasal yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin ihtarnameler yöntemine uygun olarak tebliğ edilmediklerinden davalı Kooperatif Birliği tarafından davacı Kooperatife verilen sürelerin başlamadığını kabul etmek gerekmiş ve ortaklıktan çıkarılma koşulları oluşmadığından, davacı Kooperatifin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davalı Kooperatif Birliği Yönetim Kurulunun 28/02/2020 tarihli 2020/2 sayılı kararının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile; davacı ... Yapı Kooperatifi'nin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin olan davalı .......

            Ancak somut uyuşmazlıkta davacı davaya konu şirkette azınlık değildir ve ortaklıktan çıkmak değil davalıların ortaklıktan çıkarılmasını talep ettiği gibi aynı zamanda ortada bir feshi talebi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla burada anılan hükmün de tatbiki hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda da iş bu davada ileri sürülen iddialar uyarınca davalıların davaya konu şirkette ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesi mümkün değildir. Eldeki dava ortaklıktan çıkarılma istemin ilişkin olup 6102 sayılı TTK m.1521 hükmü uyarınca basit yargılama usulüne tabidir. Yine 6100 sayılı HMK m.320 hükmünde "Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir." denilmektedir. Yukarıda detaylıca izah edildiği üzere mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın esası hakkında kanaat ulaşılmıştır. Ayrıca eldeki davada 77 adet davalı bulunmakla birlikte davalıların bir kısmının da yerleşim yeri adresi yurt dışındadır....

              Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.'' hükmünü amir olduğu, sanıklar hakkında tanzim olunan iddianamede, katılanın ortağı olduğu kooperatifin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan sanıklar tarafından ortaklıktan çıkartılan katılan hakkındaki çıkarma kararı kesinleşmeden, katılanın ortaklıktan doğan haklarının üçüncü bir şahsa devredildiğinin belirtildiği, sanık savunmalarında, katılanın yerine ortak alınıp alınmadığını hatırlamadıklarını beyan etmekle birlikte, sanıklar müdafinin 18.03.2015 havale tarihli yazılı beyanında ise katılanın yerine üye kaydı yapılmadığının beyan edildiğinin anlaşılması karşısında, katılan hakkındaki ortaklıktan çıkarma kararı kesinleşmesi beklenilmeden ortaklıktan doğan haklarının üçüncü birine devredilip devredilmediği kesin bir şekilde ortaya konulduktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik kovuşturmaya dayalı ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi...

                olan gerekçeler doğrultusunda çıkarıldığı iddia olunduğunu, yerel mahkeme kararında müvekkilin 13.01.2017 tarihinde kesinleşmiş bir cezası olduğu gerekçesi ile verilen kararın kooperatif ana sözleşmesinin 9/d-3 maddesi uyarınca hakkaniyetli olduğu belirtildiğini, bu durum müvekkilin anayasal haklarına tecavüz niteliğinde olup ceza alınması tek başına kooperatifin maddi ve manevi bütünlüğüne zarar olarak gösterilmemesi gerektiğini, zira söz konusu çıkarılma sebebi maddesi oldukça genel mahiyette olup hemen hemen her ortağın çıkarılmasına gerekçe olarak gösterilebileceğini, bu kapsamda ana sözleşmede doğrudan müvekkilin somut haline uygun düşebilecek bir çıkarılma sebebi olmadığından kooperatif ana sözleşmesine göre çıkarılma kararı verilmemesi gerektiğini, Kayseri 2....

                  Sunulan raporda da görüleceği üzere şirketin borca batık olduğu, iyi yönetilmediği, öte yandan hem tarafların boşanmış olmaları hem de güven ilişkisinin ortadan kalkmış olması nedeniyle ortaklıktan çıkarılma şartlarının oluştuğu kanaati hasıl olmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 638. Maddesinde; MADDE 638- (1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir....

                    UYAP Entegrasyonu