Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortaklar kurulu kararında yer almadığı göz önüne alındığında, şirket müdürü ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/525 Esas KARAR NO: 2022/77 DAVA: Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali DAVA TARİHİ: 24/08/2021 KARAR TARİHİ: 09/02/2022 MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN --------- DAVA DOSYASI DAVA: Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali DAVA TARİHİ: 03/09/2021 KARAR TARİHİ: 09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı ----- konutlarda kat mülkiyeti tesis edilmediği halde ----- açıkça aykırı olarak --- çokluğu ferdileşme kararı alındığını ve henüz karar imza edilmeden yangından mal kaçırırcasına------ açıkça aykırı olduğunu, yasal olarak tüm -------- edilmeden ferdileşmeye geçilemeyeceğini, ferdileşme kararının ancak ----Tarafından verilebiliceğini, ---- Ferdileşme işlemi başlatmasının mümkün olmadığını, davalı --- verilmiş bir ferdileşme kararı olmadını, --- mülkiyet sorunu giderilmeden ferdileşme yapılmaması...

      , 04.06.2013 ve 29.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararları ile 24.09.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan şirketin tasfiyesine ilişkin kararın batıl olduğunun tespitine, aksi halde karar nisabı sağlanmayan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        olunan 07/05/2009 tarihli limited şirket ortakları kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptali için nezdinde başvuru zorunluklarının olduğunu, ortaklar kurulu kararının iptal edilmesi gerektiğini, şirket ortaklarından Recep Kurukaya'nın 01/05/20008 tarihinde ölmüş olmasına rağmen 07/05/2009 tarihinde şirket merkezinde hazır olarak gösterilerek tasfiye işlemi ile tasfiye memurunun atanmasına ilişkin davaya konu karar alındığını, iş bu kararda ölü ortağın imzasının kullanıldığını, dolayısıyla işbu kararın hukuki geçerliliğinin olmadığını iddia ederek dava konusu ortaklar kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

          deki hisselerine dair devir sözleşmelerinin muvaza nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve pay defterindeki kaydın düzeltilmesi Fon kurulu kararının TTK.nın 391/1-(d) maddesi uyarınca “diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin” kararlar kapsamında kaldığından batıl olup butlanla malul olması nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile .......İnşaat Turizm San, Tic. A.Ş. ve .......Gayrimenkul ve Ticari Yatırımlar San. ve Tic AŞ. unvanlı şirketlerin pay defterlerindeki ortaklık durumuna ilişkin kayıtların hisse devirlerinin geçersiz olduğuna yönelik varılacak tespiti istemine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden istenen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmış, incelenmesinde; ...... sicil nolu .......İnşaat Turizm Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ..... Mahallesi .....Caddesi .......Apt. No..... .../... adresinde sicilde kayıtlı olduğu, şirket yetkililerinin .........

            Somut olayda, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen ihraç kararından sonra 30.06.2007 tarihli genel kurulda, gündemin 4.maddesinde davacı ...’ın durumunun müzakereye açıldığı, bu davacının ödemelerini cezalarıyla birlikte ödemesi halinde ortaklığa kabul edilmesine karar verildiği, 30.09.2007 tarihli ve 184 sayılı yönetim kurulu kararında ise...’ın genel kurul kararı gereğince borçlarını ödemediği anlaşıldığından üyeliğinin yenilenmemesine, 2008 yılında yapılacak ilk genel kurulda gündem maddesine konulup, ihraç kararının genel kurulda görüşülmesine karar verilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, genel kurulca verilen süre bir “atifet mehli” olup, borcun verilen sürede ödenmemesi halinde önceki tarihli yönetim kurulu kararı geçerliliğini korur....

              nin paylarını devraldıklarını; bu devir sonrasında dilekçesinde belirttiği şekilde hisse ve payların oluşmasına rağmen davalının davacının imzasını taklit etmek suretiyle sahte ortaklar kurulu kararı alarak pay sayısını değiştirdiğini ve ticaret siciline bildirdiğini; şirketin 2004 yılında alınan (12) numaralı ortaklar kurulu kararında şirket esas sözleşmesinin sermayeye ilişkin 6. maddesinin değiştirilerek 500 milyon TL tutarındaki sermayesinin 5 milyar TL'ye yükseltildiğini; bu kararda davalının (4) paya sahip olduğunun yazılı olduğunu; ticaret siciline işlenen kararda davacının imzasının bulunmadığını; sahte imza ile oluşturulan ortaklar kurulu kararındaki davacı payının (4) pay gibi gösterilmesinin hileli işlem olduğunu; sermaye artımı yapılırken davalının yapmış olduğu hile neticesinde davalının iki payı olması gerekirken yanlışlıkla (4) pay olarak tescil edildiğini; sermaye artsa dahi pay durumunun aynı kalması gerektiğini; yine dilekçesinde belirttiği sebepler ile 2005 yılında alınan...

              . / ...” adresinde bulunan davacı şirket ...’nin “Ortaklar Pay Defteri” 14 Nisan 2023 tarihinde ... plaka sayılı ... marka olan ve müvekkil şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ...’ın kiralık olarak kullandığı araçtan çalındığını, 14 Nisan 2023 tarihinde sabah saatlerinde davacı Şirket Yönetim Kurulu Üyesi ...; ikametinden ...’e giderken davacı şirkete ait deponun bulunduğu “... Mah. ... Cad....

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18/01/2016 gün ve 2011/196 - 2016/37 sayılı kararı onayan Daire'nin 26/10/2017 gün ve 2016/5953 - 2017/5768 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, asıl davada davacının davalı şirketteki ortaklığının tespitine, ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin olarak şirket ortaklar kurulunun 22/05/2009 tarih ve 7316 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinin 80. sayfasında yayınlanan kararının iptali ile şirketin ortaklar pay defterine ortak olduğunun kaydedilmesine, şirketin 10/06/2010 tarihinde yapılan olağan genel kurulundaki "...'...

                  nün borcu nedeni ile davalı bankaya karşı kefalet sorumluluğu altına girmesi mutlak butlanla yok hükmünde olup, mutlak butlanla batıl olan bir işlemin 3. kişilere karşı da ileri sürülmesinin mümkün olduğu, davalı bankanın ipotek senedini düzenlerken davacı şirket müdürünün yetki kapsamını belirleyen yetki belgesini gördüğü, basiretli bir tacir olarak ortaklar kurulu kararını da istemesi gerektiği, söz konusu işleme onay da verilmediği, şirketin maksat ve konusu dışına çıkan bir iş veya işlemin yönetim kurulu veya temsilciler tarafından yapılabilmesinin TTK’nın 443/2 maddesi uyarınca genel kurulca verilecek özel yetkiyle mümkün olduğu, davalı bankaya ipotek verilen taşınmazın davacı şirketin üzerinde mobilya imalatı yapılan fabrikasının da bulunduğu tek taşınmazı olduğu, şirket müdürünün tek başına temsil yetkisine dayanarak bu taşınmazı şirketin iştigal konuları ve şirketin kendi borcu dışında dava dışı 3. kişinin borcuna karşılık kefalete dayalı ipotek olarak vermesi TTK’nın 542 maddesi...

                    UYAP Entegrasyonu