İlk derece mahkemesince, genel kurulda kabul edilen 3,4,5,6 ve 7. maddelerin oylamalarında yasal nisapların sağlandığı, muhalefet şerhi koymayan davacıların, bu maddelere karşı dava açma hakları bulunmadığı, davalı kooperatifin 3130 ortağı bulunduğu, genel kurul toplantı nisabının 783 olduğu, dava konusu genel kurulun yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 8. maddesinin oylamasına 669 ortağın katıldığı, yasaya ve anasözleşmeye aykırı olarak, toplantı nisabı sağlanmadan alınan bu kararın mutlak butlanla batıl olduğu, dava tarihi itibariyle seçilmiş ve faaliyetine devam eden bir yönetim kurulu bulunduğundan, davacıların genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu genel kurulun 3,4,5,6 ve 7. maddelerine karşı açılan davanın HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine, 8. maddenin batıl olduğunun tespitine, koşulları oluşmadığından genel kurula çağrı izni verilmesi talebinin reddine, 8 nolu...
tarih ve 19 numaralı yönetim kurulu kararı ile ihraç kararının ortadan kaldırılarak davacının üyeliğinin devamına karar verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespitine, B blok 20 numaralı dairenin davacı adına tahsisine, davacı adına tahsis kararı verilemediği takdirde aidatların eskalasyon değeriyle hesaplanarak ve yıllık %30 faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 27.09.2022 tarih 2021/1874 Esas ve 2022/6351 Karar sayılı kararı ) Somut olayda davacılardan ..., İzmir ...Noterliğinin 11.01.2010 tarih ve ... yevmiye numaralı işlemle tasdik edilen davaya konu 04.01.2010 tarihli ortaklar kurulu kararıyla davalı şirkete müdür seçilmiş olup, davacı tarafından 11.01.2010 tarihli tescil talepnamesi ile şube müdürü olarak şube adına yapacağı işlemlere ilişkin tatbiki örnek imza sunulduğu dikkate alındığında davacının ortaklar kurulu kararından haberdar olduğu ve müdür olarak seçilmesine onay verdiğinin kabulü gerekir. Ayrıca davacının aradan 6 yıl geçtikten sonra dava açtığı da gözetildiğinde mahkemece davacı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur . Diğer yandan mahkemece davaya konu ortaklar kurulu kararı aslı temin edilemediğinden yok hükmünde olduğunun tespiti istenen ortaklar kurulu kararında davacı ...'nın isminin altında yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı hususu tespit edilememiştir....
E. sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen karar ile ...’in yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılarak ...’nın yönetim kuruluna atanması suretiyle alınmaya çalışılan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun sabit hale geldiğini, 05.01.2017 tarihli genel kurul kararlarına karşı açılan ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... E.,......
DAVA TARİHİ : 13/01/2020 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2022 Taraflar arasındaki şirket yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
kurulu toplantısı ile 04 karar numaralı 26.02.2001 tarihli ....03.2001 ortaklar kurulu toplantısının, 05 karar numaralı ....03.2001 tarihli karar ve işlemlerin mutlak butlanla batıl olmasından dolayı iptaline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, 1163 sayıılı Kooperatifler Kanununun 46 ncı maddesinde ek gündem maddesiyle yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesinin genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınabileceğinin tahdidi olarak düzenlendiği, "yönetim kurulu ve denetim kurulunun seçimi" ne ilişkin ek gündem maddesi eklenilmesine ilişkin düzenleme bulunmadığından genel kurulda alınan seçim kararının mutlak butlanla batıl olduğuna karar verilmiştir. 3. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ncü maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olması durumunda, toplantıda bulunan ortaklar alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için dava açabilir. Ancak, emredici kurallara aykırılık halinde genel kurul kararları mutlak butlanla batıl olacağından bu halde iptalleri için açılacak davalarda muhalefet şerhi aranmaz....
-TL'ye çıkarılması için 07.04.2017 tarihinde sermaye artışına dair olağanüstü genel kurul kararının aynı gün davacının Yönetim kurulundan istifa etmesine rağmen imzalamış gibi karar alınıp ilan edilidiğini ve davacının %10 azınlık payı ve bundan doğan haklarının bertaraf edilimek istendiğini belirterek 07.04.2017 tarihli YK kararının batıl ve geçersiz olduğunun tespitine veya iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesine dayalı olarak, kooperatif genel kurulunda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiası ile açılacak davanın bir eda davası olduğu, davacının bu yola başvurmak yerine genel kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitini talep ettiği, yerleşik Yargıtay içtihatları gözönünde bulundurulduğunda, eda davası açılması olanağı varken tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı kooperatifin 22.01.2012 tarihli genel kurulunun, ek ödeme yükümlülüğü getirdiği ileri sürülen maddesinin mutlak butlan ile batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 11/07/2014 tarihli genel kurul toplantısının çağrı ilanında gösterilen ve şirket merkezi olmayan bir adreste toplandığı, toplantı yerinin değiştirildiği ve ortaklara bildirildiği hususunun belgelenmediği, toplantı çağrısında belirtilen adresten farklı bir adreste toplanmak suretiyle davacı pay sahiplerinin vazgeçilmez hak niteliğindeki genel kurula katılma ve genel kurulda oy kullanma hakları ortadan kaldırıldığından, genel kurulda alınan kararların batıl olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı şirketin 11/07/2014 tarihli genel kurulda alınan kararları batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....