Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Birinci Baskı, Ağustos-2016 Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, şirketten çıkma istemi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.- TL çıkma payı alacağı talep etmiş, bu miktar üzerinden nispi harç yatırmıştır. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamından sonra alınan bilirkişi heyeti raporunda tespit edilen 93.769,60 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, davacının bilirkişi raporunda belirtilen ve mahkemece ödenmesine karar verilen bu miktar yönünden talebi olmadığı gibi, bu miktar yönünden nispi harcın da yatırılmadığı anlaşılmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.05.2014 tarih ve 2014/91-2014/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete %10 oranında hissedar olduğunu, şirketin kuruluşundan bu yana şirket faaliyeti ve kazancına dair müvekkiline herhangi bir bilgi sunulmadığını, hissesine düşen kâr payına yönelik ödeme yapılmadığını ileri sürerek ortaklıktan çıkmaya izin verilmesine, şirketin feshine ve tasfiyesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL kâr payının ve 7.000,00 TL ortaklık payının 21.05.2001 tarihinden itibaren %27 ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davanın mülga TTK'nın 551/2. maddesinde düzenlenen haklı nedenle şirketten çıkmaya izin verilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde ise şirketin fesih ve tasfiyesi ile kâr payı da dahil olmak üzere ayrılma payı istemlerine ilişkin olup, davacının haklı nedenlerin varlığını kanıtlayamamış olmasına ve esasen çıkma ve fesih davalarında yasal hasmın şirket olup, bu davaların şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması gerekmekle, ortaklara husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmamasına göre de davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/1191 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu şirket aleyhine Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/473 Esas, 2019/811 Karar sayılı ilamına dayalı olarak 73.730,16 TL ilam vekalet ücreti ile 2.725,00 TL ilam yargılama gideri alacaklının işlemiş faizleri ile birlikte tahsili talebi ile ilamlı takip yapıldığı, dayanak ilamın ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi, ayrılma payı alacağı ve kar payının tespitine ilişkin bulunduğu, yapılan yargılama sonunda davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Kişiler hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Şahsın (kişinin) hukuku deyimine tüzel kişiler de girdiğinden tüzel kişilerin organları ile ilamların da kesinleşmedikçe icra edilemeyeceğinin kabul edilmesi gerekir....
GEREKÇE: Asıl dava kar payı ödenmesi, ortaklıktan çıkmaya izin, çıkmaya payının ödenmesi, olmadığı takdirde şirketi feshi taleplerine; karşı dava ise ortaklıktan çıkarma talebine ilişkindir. Mahkemece asıl dava ve karşı davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 638/2. maddesine göre "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” Anılan düzenlemede “haklı sebeplerin” neler olduğu belirtilmemiştir. Bu nedenle çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir....
Mahkemece 6102 sayılı TTK'nın 638/2 ve 641/1. maddelerine dayalı olarak ortaklıktan çıkmasına izin verilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de esasen anılan madde hükmü limited şirket ortaklığından çıkmaya izne ilişkin olup, 6102 sayılı TTK'da somut uyuşmazlıkta olduğu şekilde kural olarak anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı gibi limited şirketlere ilişkin olarak bahsi geçen hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanma imkanı da bulunmadığından mahkemenin karar gerekçesindeki hukuki nitelemesi isabetli bulunmamaktadır. Ancak, işbu davada davacı dava dilekçesinde izah ettiği iddialara dayalı olarak haklı sebepler bulunduğundan bahisle davalı anonim şirketin feshine karar verilmesini istemiş, dava aşamasında mahkeme huzurunda alınan beyanında da %30 şirket payına karşılık gelen gerçek pay değerinin ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmasını talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/582 E. ile 2014/40 K. sayılı dosyasında davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, iflas kararı verilinceye kadar iflastan önce davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilse dahi dava tarihi itibariyle davacının ortaklıktan çıkmaya ilişkin talebinde hukuki yararı bulunduğu, davacının ortaklık payının ve ödeme inkar payının ödenmesine ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerinden şirketin feshi ve tasfiye kararının dosyamıza etkisi olmadığı gerekçesiyle, davacının dava tarihi olan 02/12/2011 tarihinden itibaren çıkmasına izin verilmesine, ortaklık payı ve kâr payı ödenmesine ilişkin talebin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı ile davalının kardeşi ... arasında ....Aile Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasıyla görülen mal rejiminin tasfiyesi istemli davada, davaya konu edilen şirket hisseleriyle ilgili olarak evlilik birliği içerisinde edinilmiş olmasından kaynaklı ... tarafından karşı dava yoluyla takas mahsup isteminin yanında davacı adına tescilli hissenin hüküm tarihine kadar en yakın tarihteki değeri üzerinden 1/2 oranında katkı payı alacağının talep edildiğini, bu hisselerin aynı zamanda ihtiyati tedbir istemine konu yapıldığını ve yargılama sürecinin devam ettiğini, yargısal sürece konu olmuş hissesiyle ilgili davacı yanın şu aşamada dava açmasında hukuki yararı olmadığını, davacı yanın talebinin açıklattırılması gerektiğini, davanın çıkmaya izin davası olması halinde davalının davacının çıkmaya izin talebine itirazı olmadığını, açılan davada hem davalı ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin karar aslını sunarak açmış olduğunu, ancak E -devlet'inde bahsi geçen şirketin ortağı olarak gözükmekte olduğunu, işbu nedenle, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.12.2014 tarih ve..... E. - ...... K. Sayılı (06.10.2018 tarihinde kesinleşen) kararın tescil ve ilan işlemlerinin gerçekleştirebilmesi ve davacının devrettiği sermaye payının davalılardan ... adına tesciline karar verilmesi amacıyla huzurdaki dava açma zaruriyetimiz doğmuş olduğunu beyanla; belirtilen esas ve karar numaralı yazılı kararla hükmedilen ortaklıktan çıkmaya yönelik kararın tescil ve ilan edilmesi ve devredilen payın ortaklardan ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, ortaklıktan çıkmaya yönelik kararın tescil ve ilan edilmesi ile devredilen payın ortaklardan olan davalı adına tescili istemine ilişkindir....
Bu itibarla, ortak için ortaklıkta kalmak çekilmez bir hal almışsa ortağın ortaklıktan ayrılmasına izin vermek gerekecektir. Açıklanan nedenlerle, davacı yönünden ortaklıktan ayrılmayı haklı gösteren koşulların oluştuğu, ortaklık ilişkisinin çekilmez bir hal aldığı, güven duygusunun sarsıldığı gözetilerek, davasının kabulü ile ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; TTK'nin 638/2 maddesi uyarınca davacı ...'ın, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ......