Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çıkma payı alacağının 145.684,06 TL'den ibaret olduğu, Yasa, anasözleşme ve Yargıtay uygulamasına göre çıkma payı alacağının 12.07.2022 tarihinde istenebilir hale geldiği, yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir....

    ün ortaklıktan çıkmasına kararına ilişkin ortaklar kurulu kararı alınması ve tescil başvurusunda bulunması hususunun 13/07/2021 tarih ve ... sayılı yazı ile davalı şirkete ihtar edildiği anlaşılmakla, davacı ... tarafından TTK 33. maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliği 36. maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin usulüne uygun yerine getirildiği ancak davalı şirket tarafından tescili zorunlu olan ortaklıktan çıkmaya ilişkin .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, 2014/... Karar sayılı ilamı doğrultusunda ortaklar kurulu kararı alınmadığı ve tescil isteminde bulunulmadığı anlaşıldığından, davacı ... tarafından resen yapılan inceleme sonucunda dava dışı şirket ortağı ... ...'ün ortaklıktan çıkmasına ilişkin mahkeme kararının tescili ve ortaklık payı hakkında karar verilmesi gerektiğinden ve bu hususta dava dışı ... ...'ün .... Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında ortaklıktan çıkma karşılığı ortaklık ve kar payı talebi bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu ...'...

      Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Bu durumda davacının çıkma payı alacağı 31/12/2009 tarihli bilançoya göre hesaplanmalıdır. Davacının sunduğu ödeme belgeleri ve davalı kayıtlarına göre davacı tarafından ödenen aidat toplamı 47.200,00 TL'dir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 2.761,03 TL'lik genel gider payı düştükten sonra davacının 44.438,97 TL çıkma payı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, dava konusu yapılan alacağın muaccel olduğu tarihin de belirlenmesi gerekmektedir. 31/12/2009 tarihli bilanço 04/04/2010 tarihli genel kurulda onaylanmıştır....

        O halde, mahkemece, davacı kooperatifin ortaklarına ilişkin kayıtların Ticaret Sicili Müdürlüğünde bulunup bulunmadığı sorularak ve yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak davalının istifasının kooperatifçe benimsenip benimsenmediği, benimsenmiş ise istifasının hangi tarihte gerçekleştiği belirlenerek, 1163 sayılı Kanunun 17. ve anasözleşmenin 15. maddesine göre ayrılmanın gerçekleştiği yıl bilançosuna göre hesaplanacak çıkma payı alacağının takip tarihinde muaccel olup olmadığı ve davalının ne kadar çıkma payı alacağı bulunduğu belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 2- Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2020/281 Esas 2020/570 Karar DAVANIN KONUSU : Anonim Şirketten Çıkma, Ayrılma Akçesi ve Kar Payı Alacağı İstemi KARAR TARİHİ : 22.09.2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023 Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.10.2020 gün ve 2020/281 Esas 2020/570 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... A.Ş.'...

            -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif üyeliğinden 2006 yılında ayrılan müvekkiline, kooperatif yönetimince, çıkma payı alacağının karşılığı olarak ... adet bono verildiğini, bu bonoların bir kısmının bedelinin ödendiğini, ödenmeyen ....900,00 TL'lik bono bedelinin tahsili amacıyla başlatılan ... takibine, davalının haksız yere itiraz ettiğini sürerek, itirazın iptali ile %40 ... inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ortaklıktan ayrıldığı 2006 yılı bilançosunun, eski yöneticilerin bir takım usulsüz işlemleri nedeniyle, henüz onaylanmadığını ve kesinleşmediğini, bu nedenle alacağın muaccel hale gelmediğini, takibe dayanak teşkil eden bonolarda imzası bulunan eski yöneticiler hakkında ceza davası açıldığını, öte yandan çıkma payı alacağından genel giderlerin mahsup edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, yöneticisinin bulunmadığı, borca batık olduğu, gayri faal olduğu, uzun süredir genel kurulun toplanmadığı ve kuruluş amacını yitirdiği, ortaklıktan çıkma ve fesih için haklı sebeplerin oluştuğu, şirketin gayri faal ve borca batık olması sebebiyle davacıya öncelikli olarak çıkma hakkı tanınmasının ortaklar arasındaki menfaat dengesini bozabileceğinden kuruluş amacını yitiren şirketin feshine, davacı tarafın diğer taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                GEREKÇE: Dava ortaklıktan çıkma, kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde ve dava dilekçesi ekinde yer alan 28/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde, davalı şirketin merkezinin .../İstanbul olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 14/2. maddesi gereğince ortakların, ortaklıktan doğan haklarına ilişkin olarak şirkete karşı açacakları davada şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan, dosya üzerinde yapılan incelemede tensiben Mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, Davacının davalıya karşı açmış olduğu ortaklıktan çıkma ve kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkin davasının, HMK 14. maddesi göz önüne alınarak mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK. nun 20....

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirkete sembolik bir hisseyle ortak olan davacıdan iyi yönetilmeyerek borca batık olan, iflasa sürüklenen, kendi hakim ortağına yüklü miktarda borçlu gözüken davalı şirket ortaklığını devam ettirmesini beklemenin yerinde olmadığı, davacının davalı şirketteki %1 payının ortaklıktan çıkması halinde şirketin ticari faaliyetine engel teşkil etmeyeceği, davacının çıkma payı talep etmemesinin davalı şirkete ekonomik yönden bir külfet yüklemeyeceği, davacının davalı şirketle arasında güven ilişkisi de bulunmayıp şirket ortaklığına devam etmesinde fayda bulunmadığı, davacı şirket ortaklığından çıksa da kendi ortaklık dönemiyle ve payı oranında şirketin borçlarından sorumlu olacağı ve sırf bu borçlardan kurtulmak amacıyla ortaklıktan çıkmak istediğinin değerlendirilemeyeceği, davacının davalı şirketten çıkmasını gerektirir haklı sebeplerin bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun...

                    , ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir uygulanmadığı halde; davacının dava neticesinde elde edeceği hakların tehlikeye gireceği, mahkeme kararından haklı olarak beklenen yararın sağlanamayacağının gözetilmediğini, işbu davanın, ortaklıktan çıkma davası olup ortaklıktan çıkma neticesinde ayrılma akçesi (çıkma payının) tahsiline de karar verileceğini, ayrılma akçesi (çıkma payı) şirketin mal varlığına göre hesap edilen ve ortaklıktan çıkma neticesinde doğan bir hak olup davalı şirkete ait mal varlığının dava konusu olmadığına dair gerekçenin isabetli olmadığını, beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu