DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatiften çıkma üzerine çıkma payının ödenmesi talepli alacak davasıdır. Taraflar arasında davacının davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıdan çıkma payı alacağının olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, alacağın muaccel olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Davalı yan öncelikle davalının Türk vatandaşlığından çıkarıldığını avukata vekaletname vermesinin mümkün olmadığını vekillik ilişkisinin araştırılmasını taleple usulden itirazda bulunmuş ise de yapılan uyap kontrolünde davacının Türk vatandaşı olduğu vekaletnamesinin yöntemince düzenlenip mahkememize sunulduğu görülmüştür....
şirkete kayyım atanmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ödenmesi gereken kâr payının hesaplanmasına, davacının çıkma payının belirlenmesi ile şirketten çıkarılmasına yahut şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından müvekkiline ödenen 85.000,00 TL'nin mahsubu ile 390.526,38 TL çıkma payının karar tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu talebin yerinde görülmemesi halinde şirketin haklı nedenlerle feshine karar verilmesinin talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/1095 Esas KARAR NO:2021/501 DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ:22/10/2019 KARAR TARİHİ:07/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin 20/07/2010 yılında kurulan ve ... ... ... .../ ...sicil numarasına kayıtlı ... ......
GEREKÇE: Dava, TTK'nın 638 vd maddelerine dayalı limited şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkma ve çıkma payının ve kar payının tespit edilerek ödenmesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin 06.01.2009 tarihinde sicile tescil edildiği, davacı ... ile birlikte ...'in kurucu üye oldukları, 700 payın ...'e 300 payın davacıya ait olduğu, şirketin temsili için ilk 3 yıl süre ile ...'in şirket müdürü olarak seçildiği, şirketin 17.01.2012 tarihli 1607 sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklarından ...'in şirkette bulunan 700 payından 50 payın ...'a devrettiği, 100 payın da ...'e devredildiği, böylece şirket ortaklık yapısının %55 payın ...'e, %30 payın davacıya, %10 pay ...'e, %5 pay ...'a ait olduğu anlaşılmaktadır. TTK'nın 638. maddesine göre Limited şirketten çıkma için haklı sebeple çıkma davasında haklı sebep teşkil eden bir durumun varlığı zorunlu unsurdur....
e mahkeme tarafından atılan kayyumun yetkisiz bir takım işlemler gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin dava süresince ortaklıktan doğan hak ve borçlarının teminat altına alınması amacıyla tedbir talep edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, müvekkillerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıya diğer önlemlere karar verilmesini, şirketin borçlanmasının önlenmesine ilişkin olarak davalı şirket mal varlığı kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. HMK'nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir....
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; ortaklıktan çıkma davası şirkete açılması zorunludur, limited şirketten çıkma davası kural olarak şirket tüzel kişiliği taraf gösterilerek açılması gerekli ve yeterli olup, davalı gerçek şahıslar açısından açılan davalının pasif husumet ehliyeti bulunmamakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/330 Esas KARAR NO : 2022/169 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ : 31/05/2021 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %33,33 oranında hissedarı olduğunu, ortaklar arasında anlaşmazlık bulunduğunu,------ müvekkilinin lehine ------sayılı ilamı ile hüküm kurulduğunu -----ceza aldığını, diğer --- ---şikayette bulunulduğunu ve---- dosyasında dava açıldığını, müvekkilinin davalı şirkete ----------- --- çıkma irade beyanı bildirildiği, ancak diğer ortakların bu talebi kabul etmediklerini, müvekkilinin hiçbir--- edilmediğini, alınan kararlarda müvekkilinin iştirak ve onayının alınmadığını ve TTK m.638'e göre ortaklıktan...
-K A R A R- Davacı vekili, davalının kooperatife üye iken 2010 yılında noterden keşide ettiği ihtarname ile üyelikten istifa ettiğini, kooperatif ortağı iken yaptığı ödentilerin iadesi için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ileri sürerek, çıkma payı alacağı muaccel hale gelmeden başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 2009 yılı Mayıs ayı sonunda ortaklıktan ayrılmak zorunda kaldığını, aradan 10 ay geçmesine rağmen çıkma payının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, alacağın 2010 yılı şubat ayında muaccel hale geldiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 638/2 m. uyarınca ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili, ortaklıktan çıkma mümkün olmadığı takdirde şirketin tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece,1-Davanın kabulüne; Davacılar ... ve ...’nun davalı ... sicil numurası ile kayıtlı ...’nin ortaklıklarından çıkmalarına izin verilmesine; 2-Davacılardan ... için 300.000,00 TL; ... için 200.000,00 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine; karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı şirketin 13/09/2005 tarihinde 10.000,00 YTL. Sermaye ile iki ortaklı olarak kurulduğu, %50 hissesinin davacı ...'na, %50 hissesininde dava dışı ...'a ait olduğu, ...'...