in diğer yasal mirasçıları olan ... ve ... arasında çıkan uyuşmazlıkların şirket işleyişine sirayet etmesinin davacı kusuru olarak kabul edilemeyeceği, şirketi bu ortaklık yapısıyla devam ettirmenin tüm ortaklar yönünden çekilmez hale gelmesinde bu sebeple davacının kusurunun bulunmadığı, davacının TTK'nun 638/2 fıkrası kapsamında haklı nedenle ortaklıktan çıkma koşullarının oluştuğu, nitekim davacı tarafça öncelikle haklı sebeple ortaklıktan çıkma talebinin kabulü, mahkemece uygun görülmemesi halinde şirketin fesih ve tasfiyesinin istenildiği, davalı tarafça davacının ortaklıktan çıkma talebinin kabulüne karar verilmesinin talep edildiği hususları mahkememizce kabul edilmiş, izah edilen gerekçelerle davacının ortaklıktan çıkma talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/953-2015/519 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalının 3/66 hissesine sahip ortağı iken haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarmaya ait ortaklar kurulu kararının davalı tarafa tebliğ edildiğini, buna ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan yapılarak işlemin tamamlandığını, kendisine TTK hükümleri gereğince payının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ödenmesi gereken parasal miktarın ve müvekkilince yatırılacak merciin belirlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kararı davacı - birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket ortaklığından haklı olarak çıkma ve çıkarılma talebi ile çıkma payının ödenmesi, yönetici ve ortakların şirkete verdikleri zararların tazmini ile şirkete ödenmesi istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır....
ne TK. m. 35'e göre tebligat yapıldığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince karar ilamı ibraz edildiği halde davalı tarafın ticari defter ve belgelerini mahkemeye sunmadığı, raporumuzun inceleme ve değerlendirme kısmında yer alan B başlığı Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması HMK Madde 222 uyarınca 5. maddesinde yer alan “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır." belirtildiği gibi davalı tarafın ticari defter ve belgelerini mahkemeye sunmamasından kaynaklı olarak davacı tarafın ticari şirket ortaklıktan çıkma talebinin uygun olabileceği belirtilmiştir. Tanık ifadelerinde; Tanık ... "ben davalı şirket......
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile davacının ortaklıktan çıkmakta haklı nedeninin olup olmadığı, çıkma payının ve ödenmeyen kar payının olup olmadığının tespiti yönünden, davalıya ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan 24/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ortaklıktan çıkma payı hesaplaması istenilen davacı ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının çıkma payının kesinleşen çıkma karar tarihine göre hesaplanması gerektiği, bilirkişi heyetinde yer alan çıkma payının 146.918,96 TL olduğunu bildirmiş iseler de bu bilirkişilerin sadece çıkma tarihi itibariyle şirket varlıklarının mevcut değerlerinin tespiti ile görevlendirilip mimar ve makina mühendisi olmaları nedeniyle çıkma payı hesabında uzman olmadıkları, heyette yer alan yeminli mali müşavir hesap yöntemine itibar edildiği, çıkma tarihi olan 10/04/2008 tarihinde davalı şirketin rayiç değeri ve öz kaynakları toplamı 212,558,96 TL olup çıkma payının 21.558,96 TL hesaplanmasına rağmen davalı vekili 30/10/2012 tarihli dilekçesi ile davacının çıkma payının 25.000 TL olarak karara bağlanmasını kabul ettiğinden bu meblağa hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulü ile 25.000,00 TL çıkma payının çıkmaya izin karar tarihi olan 10.04.2008 tarihinden itibaren avans faizi...
Ağır ceza Mahkemesinin 2016/348 Esas sayılı dosyasının ikame edildiğini ve yapılan yargılama sonucunda müvekkili şirket ortaklarının beraat ettiğini, davacının ortada zarar olmadığı halde şirketin içinin boş olduğu gibi nedenlerle ortaklıktan çıkma talebi üzerine Bursa 2....
Anılan TTK hükümleri uyarınca ortaklıktan çıkma kararı verilmesi halinde ayrılma akçesine hükmedilmesi için ortada bu yönde bir talebin bulunması gereklidir. ...'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde davacının şirketin ortağı olduğu şirket yetkili ortağının ise....... olduğu; SSK ve vergi borçlarının oluştuğu ve yetkili olarak....... 'ün şirketin davacı tarafından sunulan belgeleri ile adresinden ayrıldığı fiilen faliyette olmadığı şirket borçlarını diğer ortağınca da paylaşmadığı, davacının talebinin haklı sebebe dayandığı anlaşılmıştır. Davacının talebinin sadece ortaklıktan çıkma olduğundan taleple bağlı kalınarak davanın kabule ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile davacının TTK 638/2 madde uyarınca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün .......