Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, Davacı yanın 2016 yılının Eylül ayında kooperatif üyeliğinin sona erdiği, davacı ortaklığının sona erdiği yılı takip eden dönemde yapılan ve 2016 yılı bilançosunun ibra edildiği 03.06.2017 tarihli genel kurul toplantısının kesinleştiği 04.07.2017 tarihinde davacı alacağının muaccel olduğu, ödeme zamanının da bu tarih olduğu, Kooperatif genel kurullarında çıkma alacaklarının ertelenmesine ilişkin her hangi bir kararın alınmadığı, taksitle ödeme konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, davacı yana peşin bir ödeme yapıldığı ancak başkaca bir ödeme yapılmamış olduğundan davacı alacağının talep edilebilir bulunduğu, Davacı yana yapılacak çıkma payına ilişkin ödemenin davacının ayrıldığı yıla ait bilanço çerçevesinde genel gider payının mahsubu ile hesaplanmasının gerektiği, İşletilecek faizin yasal faiz olduğu, çıkma alacağının ödenmesi gereken tarih olan 04.07.2017 tarihinden itibaren işletileceği, buna göre davacı yanın icra takip tarihi itibari ile çıkma alacağının 17.521,55....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 638/2 m. uyarınca ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili, ortaklıktan çıkma mümkün olmadığı takdirde şirketin tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece,1-Davanın kabulüne; Davacılar ... ve ...’nun davalı ... sicil numurası ile kayıtlı ...’nin ortaklıklarından çıkmalarına izin verilmesine; 2-Davacılardan ... için 300.000,00 TL; ... için 200.000,00 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine; karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı şirketin 13/09/2005 tarihinde 10.000,00 YTL. Sermaye ile iki ortaklı olarak kurulduğu, %50 hissesinin davacı ...'na, %50 hissesininde dava dışı ...'a ait olduğu, ...'...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/758 Esas KARAR NO : 2022/214 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 13/08/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı vekili, mahkememize verdiği dava dilekçesi ile ve özetle; Müvekkilinin, ... Limited Şirketin %50 kurucu ortağı olup 2000 adet paya sahip olduğunu, 23.08.2016 tarihinde gerçekleşen pay devri ile ortaklardan ..., 2000 adet payını davacı ... ... e devrettiğini, bu halde ... 'ın ortaklığının sona erdiğini, 13.10.2016 tarihinde gerçekleşen pay devrinde, ... mevcut 4000 adet payının 2000 payı ... 'a, 1960 payını ise ......

        Davacı vekili 27.09.2021 tarihli dilekçesi ile; Talep sonucunu açıklamış, eldeki davada mahkemece davalının istifasının geçerli kabul edilmesi halinde , taşınmazın da dava açılmadan evvel devredildiği anlaşıldığı için, Tapu iptal tescil yerine, çıkma payı alacağının mahkemece belirlenip bilirkişi marifetiyle belirlenecek taşınmaz bedelinden çıkma payı alacağının mahsubu ile bakiye bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          K A R A R Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi iken üyelikten ihraç edilen davacıya çıkma payının ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptalini ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının kooperatife aidat ödemesi olmadığını bu nedenle çıkma payı alacağının da olmadığını savunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddi ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir. Dava, çıkma payı alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....

            ne karşı açılmış Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) dava olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememiz iş bu dava dosyası ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/336 esas sayılı dosyaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle HMK 166/1 maddesi uyarınca birleştirilmesine, mahkememizin 2021/717 esas dosyası ile Bursa 2.ATM'nin 2019/336 esas sayılı dosyalarının birleştirilmesine, dava dosyamız esasının kapatılarak yargılamanın Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/336 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Karşılıklı alacak ve borç iddialarının değerlendirilmesi bakımından davaların bir arada yürütülmesi gerekli ve zorunlu görüldüğünden aralarında bağlantı bulunan mahkememiz işbu dava dosyası ile Bursa 2....

              İstifanın gerçekleştiği 2009 yılının bilançosunu 2010 yılında görüşen ve kabul ederek kesinleştiren genel kurul kararı ile gelir gider cetvelleri ve bilanço ve ekli belgeler öncelikle davalı kooperatiften, temin edilemediği halinde ilgili Ticaret Sicil Memurluğundan ya da anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik ... İl Müdürlüğünden istenip yukarıdaki ilkelere uygun olarak genel gider payının mahsubu suretiyle davacının çıkma payının ek rapor alınarak hesaplanması ve sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekir. Bu durumda, mahkemece, İİK'nın 195. maddesindeki iflasın açılmasının müflisin müeccel borçlarını muaccel kılacağı hükmü gözönünde bulundurularak ve çıkma payı alacağının muacceliyeti ile ilgili araştırma yapılması gerekmeden, davacının iflas tarihi itibariyle çıkma payı alacağı hesaplanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin miras yoluyla davalı şirketin ortağı olduğunu, ancak şirketin işleyişi hakkında bilgi alamadığı gibi uzun zamandır kâr payı temettü yada maaş ödemesi de yapılmadığını, şirketin faaliyetlerinden habersiz sadece kağıt üzerinde ortak göründüğünü ileri sürerek haklı sebeplerle ortalıktan çıkma ve ayrılma payının hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, bilirkişi raporundaki tespitler sonrası müddeabih yönünden davasını ıslah etmiştir. Davalı vekili; ortaklıktan çıkmak için haklı sebeplerin oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 04.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edildiğini, çıkma payının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın henüz muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre 13.06.2009 tarihli genel kurulda çıkma payı ödemelerinin ertelenmesine ilişkin kararın davacıyı da bağlayacağı, söz konusu erteleme kararı dolayısıyla alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    Davacı vekili istinaf dilekçesinde müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına ve karşı davanın reddine yönelik kısımlara itirazının bulunmadığı, çıkma payının hukuka ve maddi gerçeğe aykırı olarak düşük belirlenmiş olmasının istinafa konu etmiştir.TTK 'nın 638 /2 maddesi uyarınca her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. TTK'nın 641/1. maddesine göre ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkını haizdir. Çıkma payı bir nevi tasfiye payıdır. Yani çıkan ortak için tasfiye payının yerine geçmektedir. Bu nedenle bu hak, farazi tasfiye payı olarak ifade edilmektedir. Çıkma ile ortaklık, sadece çıkan ortak için sona erdiğinden, ona düşen payın verilmesi amaçlanmaktadır, zira diğer ortaklar için ortaklık ilişkisi devam etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu