Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2016/6726 Esas 2018/740 Karar sayılı ilamı ile şirketin kötü yönetilerek kâr payı dağıtılmaması hususu ve şirketin kötü yönetimi nedeniyle ortakların mağdur edilmesi haklı sebeple şirketten çıkma nedeni olarak sayılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 638/2-birinci cümlesi uyarınca Her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma izni isteminde bulunabilir. Haklı sebep kavramının her somut olayda mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerekmekle birlikte, ortaya konulan haklı sebebin nesnel ve objektif ölçülere uygun olması gerekir. Davacı, davalı şirkette ortak olduktan bir süre sonra fiilen ortaklıktan ayrıldığını şirketi temsile yetkili ortağın şirketi zarara uğrattığından bahsetmiştir....

    Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın, ortaklıktan çıkma davası olmasına rağmen davacının herhangi bir ayrılma payı ve ekonomik talebi bulunmadığı gibi şirketin yönetimi ile ilgili açılmış bir dava da bulunmadığından, davacının korunmaya değer bir hukuki menfaati olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin her iki ortağın müşterek imzası ile temsil edildiği, çıkma davasının açılması üzerine mahkemenin davacı ortağın haklarını koruyucu lazım gelen önlemleri alması gerektiği, şirketin bir temsilcisinin olmaması sebebiyle arabuluculuk sürecinden de olumlu sonuç alınamadığı, TTK.’nun 630....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirket ortaklığından çıkma hususunda haklı neden bulunduğu, davacının talep edebileceği herhangi bir kar payı bulunmadığı, davacının 161.583,78 TL ayrılma akçesi talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının ortaklıktan çıkmasına, toplam 161.583,78 TL'nin davalıdan tahsiline, kar payı istemine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        Buna göre, mahkemece, davalı kooperatifin kayıt defter ve belgeleri sıkı bir şekilde araştırılarak, temin edilemezse Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, Ticaret Sicil Memurluğu'ndan çıkma tarihi ve öncesine ait genel kurul tutanakları, bilançolar, gelir gider cetvelleri istenerek çıkma payı alacağının hesaplanması gerekirken, davacının ödediği tüm aidatların iadesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına ayrı ayrı BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, çıkma payı alacağının tahsili talebine ilişkindir. Davacı, davalı kooperatife üye olduğunu, davalı kooperatifin üyelerinin çoğuna dairelerini teslim etmesine rağmen dava tarihi itibariyle kendisine daire teslim imkanının kalmadığını ve bu sebeple kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, çıkma payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin ----- alacağın davalıdan alınarak davacıya, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile verilmesine..." karar verilmiştir....

            -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin üyeliğinden ayrıldığını, çıkma payı alacağının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çıkma payı alacağı için davacıya ilk vade tarihi takip tarihinden sonra olan on iki adet senet verilmesine rağmen icra takibine girişildiğini, alacağın muaccel olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının çıkma payı alacağı için tarafların ibralaşarak, davalı tarafından verilen senetlerin vadesi gelmediğinden talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              -K A R A R- Davacı vekili, davalının kooperatife üye iken 2010 yılında noterden keşide ettiği ihtarname ile üyelikten istifa ettiğini, kooperatif ortağı iken yaptığı ödentilerin iadesi için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ileri sürerek, çıkma payı alacağı muaccel hale gelmeden başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 2009 yılı Mayıs ayı sonunda ortaklıktan ayrılmak zorunda kaldığını, aradan 10 ay geçmesine rağmen çıkma payının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, alacağın 2010 yılı şubat ayında muaccel hale geldiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur....

                Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden çıkmasına izin ve kararda belirtilen çıkma payı alacağının davalıdan tahsiline verildiği çekişmesizdir. Bu bağlamda, yargılama konusu uyuşmazlık, Uyuşmazlık, kesinleşen mahkeme ilamı ile davalı limited şirket ortaklığından çıkmasına izin verilen ortağın paylarının TTK'nın 33/3. Maddesi hükmü uyarınca re'sen tesciline Mahkememiz'ce karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. , Somut uyuşmazlıkta davacı ... sicil müdürlüğü kesinleşen mahkeme ilamına dayanarak ortaklıktan çıkmasına izin verilen dava dışı şirket ortağı Temel Yatmaz'ın yukarıda değinilen mahkeme kararının sicile tescili için başvuruda bulunması üzerine davalı şirkete ve yetkilisine ortaklıktan çıkan ortağın hisselerinin devri ile TTK'nın 33....

                  Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1 maddeleri gereğince kooperatif üyeliği sona eren ortak, çıkma payı alacağını ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edebilir. Aynı kanun'un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Ancak bu durum kooperatife ödeme yapmayı geciktirme hakkı verirse de alacağın muacceliyet tarihini etkilemez. Somut olayda davacı, davalı kooperatif üyeliğinden 19.01.2005 istifa etmiştir. Bu durumda çıkma payı alacağı, ortağın ayrıldığı yıl bilançosunun kesinleştiği 03.02.2006 tarihli genel kuruldan bir ay sonra muaccel olur....

                    Davacıya, çıkma payı olarak ne miktarda ödeme yapılması gerektiği mevzusuna gelince; kooperatif ana sözleşmesinin ortaklığı sona erenlerle hesaplaşma başlıklı 15. maddesinde, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermeye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren 1 ay içinde geri verileceği, ayrılan ortağın kooperatif yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemeyecekleri belirtilmiştir. Somut olayda; davacının, kooperatif ortaklığından istifa ile 17.04.2020 tarihinde ayrıldığı kabul edildiğine göre, çıkma payının 2020 yılının bilançosuna göre hesaplanması ve bilanço tarihinden itibaren 1 ay içinde davacıya ödenmesi gerekli olup, mahkememizce alınan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere 2021 yılı GK'da kabul edilen 31.12.2020 tarihli bilançoya, ayrıca kooperatif toplam zararının davacının ortaklık payına tekabül eden kısmının (2.017-TL) tenziline göre davacıya ödenmesi gerekli çıkma payı 49.983-TL'dir....

                      UYAP Entegrasyonu