Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti’nin davalı şirketin taşınmazını 1.500,00 TL + KDV’ye kiraladığı ve kira bedelini ödediği, bu bedelin rayiçlere uygun olduğu, ilk rapordaki tespitler uyarınca davacı davalı şirketin feshini talep etmiş ise de 6762 sayılı TTK’nın 549/4 ve 551/2 maddesinde öngörülen haklı nedenle fesih şartlarının oluşmadığı, şirketin halen faaliyet gösterdiği, bu haliyle şirketin feshini talep etmenin iyi niyetle bağdaşmadığı, davacı ...’in haklı sebep olarak ileri sürdüğü hususların ancak kendisi açısından ortaklıktan çıkma veya kar payı talep etme hakkı vereceği, davacı tarafın gerek tanık beyanlarına karşı 07.01.2013 tarihli dilekçesi ve gerekse bilirkişi raporuna karşı 18.11.2013 tarihli beyanında “ talebini şirket ortaklığından çıkma olarak düzelttiği” ve talebinin bu yönde olduğunu beyan etmesi nedeniyle davalı-karşı davacı şirketin de baştan itibaren davacının şirketten çıkarılmasını talep ettiği göz önüne alınarak davacının tasfiye payının hesaplanması, bu payın kendisine ödenmesi için tasfiye...

    Şirketin 2019 yılı bilançosu kar göstermekte ise de şirket genel kurulu kar dağıtımı yönünde herhangi bir karar almadığından, davacının dava tarihi itibariyle talep edilebilir bir kar payı alacağı olamayacaktır. Davacının haricen tuttuğu kayıtlara göre Eylül 2019 tarihine kadar şirketin 2019 yılı bilançosu ile tespit edilen rakama yakın kar ettiği anlaşılsa da, yıllık karın usulünce çıkarılan yıllık bilanço ile tespit edileceği, haricen tutulan kayıtlara göre kar tespiti ve kar dağıtımı yapılamayacağı değerlendirilmesi yönündeki bilirkişi görüşüne de mahkememizce aynen itibar olunmuştur....

      Pide Kebap Salonu” adı altında bir müesseseyi, düzenlenen Yazılı Ortaklık Sözleşmesi hükümlerine uygun bir şekilde işletmek üzere bir adi ortaklık tesis ettiklerini, Ocak/1995 tarihinde vefat eden ...’ın kanuni varislerinin asli ortak olarak, ortaklığa devam ettiklerini, diğer ortak ...’ın sonradan hissesini davalıya devrettiğini, işyerinin yüksek cirolu ticari işletme olduğunu, ancak davalının olumsuz yaklaşımları ve muris ...’ın kalp hastası olması nedeniyle, gerçek kar miktarı ve marjını araştırmadan davalının tek taraflı hesaplarla belirlediği rakamlar doğrultusunda ortaklık kar payını almak zorunda kaldığını, ancak davalının 10/07/1996 tarihinden itibaren ortaklık kar payı ödemesini yapmadığını buna karşılık ortaklıktan elde ettiği ve dağıtmadığı kar payları ile ticari deposu olan bir dükkan satın aldığını öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ticari işletmenin kazancıyla alınan ve fakat davalı adına tescil edilen dükkan ile ticari deponun 1/3 hissesinin davacılar...

        bir kısmını dağıtmayarak yedek akçeye ayırma imkanı bulunmadığı, her ortağın iş yılı sonunda elde edilen kârdan kendi payına düşen kısmın tamamını talep edebileceği, kâr gerçekleşmişse, bundan davacının payına düşen kâr payının kendisine ödendiğini ispat yükünün idareci ortak olan davalıda olduğu, katılma payının fiilen ortaklığa getirilmemiş olmasının, kâr payı hakkının doğmasına engel olmadığı, adi ortaklığa ait işletme defteri bilirkişi heyeti tarafından incelendiğinde, 01.01.2014-31.12.2014 dönemi yıllık kârın 3.929,13 TL olduğu, adi ortaklığın ticari faaliyeti ile ilgili olarak işletme defterlerinde kar payı dağıtımına yönelik kayıt bulunmadığı, davalının davacıya kar payı ödemesinde bulunduğuna dair başkaca delil de ibraz etmediği, bu durumda adi ortaklık kayıtlarına göre elde edilmiş görünen karın, kar payı dağıtım oranına göre ortaklar arasında paylaştırılması gerektiği, TBK’nun 623/1 maddesine göre davacıya düşen kâr payının 3.929,13/2 = 1.964,57 TL olduğu; TBK'nın 639/6. ve 640...

          Dava, Adi Ortaklıktan kaynaklanan kar payı, katılım payı, alacak ve manevi zarar taleplerine ilişkindir....

          Dava, Adi Ortaklıktan kaynaklanan kar payı, katılım payı, alacak ve manevi zarar taleplerine ilişkindir....

          nin ortaklarından olduğunu, davacının dava ve takip ile kar payı alacağını talep ettiği, ancak TTK nun 616/1-e maddesi uyarınca " kazanç paylarının belirlenmesi " hakkında karar verilmesinin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, kar payı dağıtılmasına dair bir genel kurul kararı olmadan kar payının mahkemeden dava yoluyla istenemeyeceğini, kar payı ile ilgili talebin bu gerekçe ile reddinin gerektiğini, davacının diğer alacak talebinin hisse payının nominal ve piyasa değerinin karşılığı olduğunu, davacının şirket ortaklığının devam ettiği, ortaklıktan ayrılmasının söz konusu olmadığını, hisse payı değerinin ancak davacının şirket ortaklığından çıkması veya çıkartılması durumunda söz konusu olabileceğini, ortaklık devam ettiği sürece davacının hisse pay değerini talep edemeyeceğini davacının hisse payı alacağı talebinin de bu gerekçe ile reddinin gerektiğini, davacı tarafından yapılan icra takibinin haksız olduğu ancak takibin kötü niyetli olduğunun davalı tarafça iddia...

            Somut olayda; taraflar arasında "..." isimli lokantanın işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı tarafından işletmeye alınmadığını belirterek adi ortaklığın feshi ile sermaye ve kar payını istemiş; davalı ise davacının adi ortaklıktan isteği ile ayrıldığını, davacının alacağı olmadığını savunmuş, açtığı karşı davasında ise ortaklığın borçları nedeni ile davacı- karşı davalıdan 22.451,14 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

              . - DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 09/07/2018 KARAR TARİHİ: 23/06/2021 YAZIM TARİHİ:05/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından çıkma ve ortaklık payının tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %40 oranında hissedar olduğunu, şirket ortaklarından ...'...

                Davalı vekili, şirketin kar payı dağıtabilmesi için kar etmesinin gerektiğini, zarar etmiş olan şirketin kar payı dağıtmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ana sözleşmesine göre ortaklara kar payı dağıtılabilmesi için şirket sermayesinin en az %51'ini temsil eden ortakların kararına ihtiyaç olduğunun hüküm altına alındığı, ortaklar kurulu tarafından alınmış kar payı dağıtımına yönelik herhangi bir karar bulunmadığı, bu yönde bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kar payı vermesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu