Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; sona erdiği taraflarında kabulünde olan adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı, adi ortaklığın sona ermesine rağmen tasfiye işleminin yapılmadığını ileri sürmüş, davalı ise 08.10.2009 tarihli protokol ile ortaklığın fesih ve tasfiye edildiğini savunmuştur. Taraflarca imzalanan 08.10.2009 tarihli ve "Protokol" başlıklı belgede; restorasyon işlemleri için yapılan masraflar nedeniyle davacının davalıya toplam 170.893,47 TL borçlu bulunduğu, davacının mutabık kalınan bu borcu 15.09.2009 tarihinde 50.000 TL, 30.10.2009 tarihinde 60.000 TL, 30.11.2009 tarihinde 30.000 TL ve 30.12.2009 tarihinde 30.893,47 TL olarak ödeyeceği, davalının restorasyon işleri sırasında kendisinde kalan projelere ait belgeleri, firma kaşesini ve kitapları davacıya iade edeceği, bir takım işlerle ilgili kurul kararlarının alınmasından davacının sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır....

    Mahkemece; benimsenen ve mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, 2008 yılında davacının ....663.28 TL, davalının 46.356.28 TL hakediş aldığı belirtilmiş, anılan bu rapor aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle hükme dayanak alınacak nitelikte bulunmamıştır. Tüm dosya içeriğinden ve mahkemece uyulan bozma kararının gerekçesinden; taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar, Orman İşletme Müdürlüğünden aldıkları hakedişlerin paylaşılması konusunda anlaşamamışlar, davacı bu durumu ileri sürerek, davalıya alacak davası açmıştır. Davacının isteminin ortaklığın tasfiyesi aşamasında değerlendirilmesi ve adi ortaklığın son bulduğunun kabulü zorunludur. Somut olayda; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

      DAVA : Anonim Şirketin Feshi Ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : ... YAZIM TARİHİ : ... Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile açılan anonim şirketin feshi ve tasfiyesi talebine ilişkin davada ... tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, 6102 sayılı TTK'nun 531. maddesi gereğince anonim şirketin haklı nedenlerle feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. HMK 65.maddesi ‘’Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden 3.kişi hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir’’ hükmünü içermektedir. Asli müdahale bir kişinin açılmış bir davada kendi yararına bir hakkın tespit ve korunmasını istemesidir....

        O halde tüm bu nedenlerle; adi ortaklığın tasfiyesi için, öncelikle kurulduğu tarihten bu yana ortaklığın harcamalarıyla ilgili tüm belgelerin ibrazı sağlanmalı, taraflardan yapılan tüm ... ve harcamalara ilişkin hesap listesi istenmeli, hesap listesinin verilmesi ve ancak hesap listesinin üzerinde uyuşmazlık çıkması halinde taraflardan delileri sorularak toplanmalı, bu şekilde belirlenen mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği taraflardan sorulmalı, taraflar arasında tasfiye konusunda anlaşma olmaz ise, ortaklığa ait tüm gelir gider hesabı çıkarıldıktan, ortaklığın tüm aktif ve pasifi kesin olarak belirlendikten sonra, konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla verilen hesap listesinin sunulan belgeler ile denetim sağlanmalı, tasfiyeye esas değerin karar tarihine en yakın tarih olacağı gözden uzak tutulmamalı, ortaklığın varsa üçüncü kişilere veya kurumlara olan borçları ortaklığın aktifinden mahsup 2009/14623-2010/5863 edilmeli, ortakların her birinin ortaklığa verdiği avanslarla...

          Davacı, yapılan sözleşme dışında adi ortaklığın kurulmadan 3.şahsa yapılan devir ile son bulduğunu beyan etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları, davacının lokantaya ortak olduktan sonra, zaman zaman lokantaya gittiğini, ancak zarar edince satmak istediğini söylediğini, lokantada personel müdürlüğü yapan davalı tanığı da davacının 40 ... kadar lokantada çalıştığını, söylemişlerdir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden, davalının işletmesi altındaki lokantaya davacının sermaye ödeyerek ortak olduğu, yani B.K.nun 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen şekilde bir adi ortaklığın kurulduğunun kabulü gerekir. Ancak işletmenin 3.şahsa devir edilmesi ile, adi ortaklığın fiilen son bulduğu anlaşılmaktadır. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

            Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olduğunu, akabinde İstanbul Anadolu 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 07.10.2021 tarih ve 2020/153E ve 2021/411K sayılı ilamıyla taşınmazlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiş olduğunu, bu sefer davacı tarafından işbu dava açılmış olduğunu ve ortaklığın tasfiyesi suretiyle diğer ortağın tasfiye payının belirlenmesi suretiyle tasfiye payı talep edilmiş olduğunu, diğer ortak ...'...

              Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde karşılıklı görülen asıl ve karşı adi ortaklığın tasfiyesi davalarının kabulü ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına dair verilen kararın ardından verilen ek karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci...

                  "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki Adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03/09/2015 günlü ve 2014/626 E. - 2015/636 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 20.11.2017 günlü ve 2016/9109 E. - 2017/16169 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

                    ın ise %30 hissesinin bulunduğunu, bu çerçevede kar payı almaları gerektiğini ancak 4 yıldan beri hiç kar payı ödenmediğini bildirerek; adi ortaklığın tasfiyesine ve eksik ödenen kar paylarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, mahkememizin görevli olmadığını; adi ortaklığın tasfiyesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini savunduğu, davanın esasına ilişkin itirazlarını da bildirdiği görülmüştür. Dava, TBK'nun 620 vd maddelerinde düzenlenen adi ortaklık nedeniyle; ortaklığın tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. Adi ortaklığın sona ermesi yönünden TBK 639. madde uygulanacaktır. Ancak, adi ortaklıktan doğan davaların bir ticari dava olup mahkememizin görevli olabilmesi için tüm adi ortakların tacir olması ve adi ortaklığın konusununda ticari işletmeleriyle ilgili olması zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu