Aile Mahkemesinin 2017/266 esas, 2017/346 karar sayılı ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin gerçekleştirilmesinin davalının Çanakkale'ye taşınması sebebiyle çok büyük külfet olacağını belirterek ortak çocuğun velayetinin davalıdan alınarak davacı babaya verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından iştirak nafakasının artırılması konulu dava açılması üzerine davacı tarafından bu davanın açıldığını, evlilik birliği sona erdiğinde henüz yaşını doldurmamış ortak çocuğun günümüze kadar müvekkili anne ile yaşadığını, alıştığı hayattan kopartılarak kendisi ile şahsi ilişki dahi kurmayan davacı babasıyla yaşamaya başlamasının ruh sağlığını olumsuz etkileyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....
Aile Mahkemesinin 08.06.2016 tarihli ve 2015/1044 E., 2016/517 K. sayılı kararı ile; ortak çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanında babasının yanında kalmak istemediğini, annesinin yanında yaşam şartlarının daha iyi olduğunu ve annesini tercih ettiğini belirttiği, uzman raporunda babanın ortak çocuğa mesafeli olduğunun gözlemlendiği, çocuğun babası ile paylaşımlarının sınırlı olduğu, annesine gittiğini babasıyla paylaşmaktan kaçınan bir tutum geliştirdiği, her iki tarafın da velâyeti istediği, çocuğun bakım ve gözetimini sağlarken ailelerinden destek sağlayacakları, davalı annenin sosyal destek mekanizmasının davacı babaya göre daha işlevsel olduğu, müşterek çocuğun anne ile iletişimlerini daha iyi algıladığı ve annesi ile birlikte yaşamak istediği belirlendiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 21.03.2003 doğumlu Mehmet Görkem’in velâyet hakkının babadan alınarak anneye verilmesine, çocuk yararına 250TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir....
çocuğun kaydının yaptırıldığı, çocuğun eğitimine başladığı, annenin yaşadığı yerin Mezitli olduğu, tedbiren velayetin anneye verilmesi halinde çocuğun zarar göreceği, çocuğun baba ile yeni düzenine gayet iyi uyum sağladığı, velayetin anneye verilmesi durumunda değişkenlik gösterek ortamlar nedeniyle çocuğun çöküntüye uğrayacağı, daha önce aynı konuda verilmiş ve kesinleşmiş Mersin 6....
Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları ve uygulamaya yönelik Yargıtay kararları da gözetilerek, davanın...
Aile Mahkemesi'nin 13/07/2016 tarih ve 2015/1545 Esas - 2016/978 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı neticesinde müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, müvekkili ile belirli günlerde şahsi ilişki tesis edildiğini, müşterek çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakası bağlandığını, çocuğun ruhsal, fiziki ve sağlık sorunlarının davalı tarafından ihmal edildiğini, boşanma dava dosyasında düzenlenen rapor ve annenin ifadelerine bakıldığında çelişki bulunduğunu, gerekli inceleme yapılmadan raporun hazırlandığını, müvekkilinin çocuğun bakım, gözetimi ve korunmasından endişe duyduğunu, davalının çocuğun rahatsızlığı ile ilgilen mediğini, bu konuda müvekkiline bilgi vermediğini, davalının velayet görevini ihmal ettiğini, müşterek çocuğun diş sağlığı ile ilgilenmediğini, davalının annenin bu zamana kadar müşterek çocuğun eğitimi ile ilgilenmediğini, müvekkilinin bu hususta davalı anneyi uyardığını, müvekkilinin kendi konutunda müşterek çocuk için ayrı bir oda açtığını...
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ... 'nın " ... " olan soyadının " ... " olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı " ... " aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği " ... " soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Aile Mahkemesi' nin 2014/470 Esas, 2014/752 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk 11/08/2013 doğumlu Melis Nisa'nın velayetinin davalı babaya verildiğini, ortak çocuğun son bir yıl hariç 2014- 2018 yılları arasında 4 yıl boyunca fiilen annesinin yanında kaldığını, bu süreçte davalı babının çocuğun bakım ve iaşesine hiç bir katkıda bulunmadığını, son bir yılda davalı babanın velayet hakkının kendisinde bulunması sebebiyle çoğu zaman çocuğu zorla alması sebebiyle çocuğun düzeninin bozulduğunu, gitmek istemediğini annesine söylediğini, davalının yeni bir evlilik yaptığını, yeni eşinin 14 yaşındaki erkek çocuğunun ortak çocuk Melis ile aynı ortamda bulunduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun kendisine gönderilmesinin her seferinde temel ihtiyaçlarının hiç yada yetersiz olarak yerine getirildiğini gördüğünü, ortak çocuğun davalı baba yanında iken sürekli hasta olduğunu, ortak çocuğu davalının yeni evlendiği eşinin erkek kardeşinin banyo yaptırdığını belirterek ortak...
Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, yüksek yararına ters düşmedikçe idrak çağındaki çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemin verileceğini öngörmektedir (Söz.m.6/b). Davacı babanın, intihar teşebbüsünde bulunduğu da kesin olarak kanıtlanamamıştır. Bu sebeple davacı baba hakkında rapor aldırılmasında da hukuki yarar bulunmamaktadır. Davalı annenin de yoğun çalışması nedeniyle çocuğu ile yeterince ilgilenemediği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili merhum Mehmet Aşçı ile 16/01/2009 tarihinde evlendiği bu evliğinden 19/02/2010 tarihinde Tevrat Baran isimli bir erkek çocklarının olduğunu, 09/12/2013 tarihinde merhum Mehmet Aşçı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velayetinin babada kaldığını, baba 27/09/2018 tarihinde vefat ettiğini, çocuğun şuanda yasal temsilcisinden yoksun olduğunu, çocuğun velayetinin kanunen hak sahibi olan anneye verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi uygulanır....