Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21/02/2017 günü duruşma için tayin olunan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetleri değiştirilmesi istenilen ortak çocuklar... ve ... temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduklarından velayetin düzenlenmesine ilişkin davanın konusu kalmamıştır. Davanın konusuz kalması nedeniyle "Esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmak üzere "Davanın reddine" ilişkin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; ortak çocuk 26.04.2005 doğumlu ... idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece idrak çağında olan .... Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin ... Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri uyarınca bizzat dinlenip, düşüncelerine ve açıklamalarına da değer verilerek, mahkemece toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kesinleşen boşanma kararı ile birlikte velayetleri anneye verilen ortak çocukların velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m.183, 349). Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK m. 339). Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Şevval Nur'un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; velayetin babadan alınmasını gerektirecek hiç bir hukuki sebep bulunmadığını, karşı davalının müvekkili ile evli olduğu dönemde ortak hanede çocuğun da bulunduğu esnada beraberlik yaşadığını, ortak konuttan bir çok eşyayı müvekkilinden habersiz olarak erkek arkadaşına verdiğini, ortak çocuğa müvekkilinin yeni ailesi hakkında sürekli telkinde bulunduğunu belirterek davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile aylık 500 TL iştirak nafakasının karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          Aile Mahkemesi'nin 08/07/2014 tarihinde kesinleşen 2013/692 esas 2014/304 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, ortak çocuğun velayetinin babaya verildiği, davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle açılan Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi'nin 2017/105 esas sırasında görülen ve 24/09/2020 tarihinde kesinleşen 28/12/2018 tarih ve 2018/1036 karar sayılı ilamı ile de ortak çocuğun babada olan velayet hakkının babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Eldeki bu davada velayet kendisinde bulunan anne tarafından açılan müşterek çocuk için istenilen iştirak nafakasına ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

          İlk derece mahkemesince davacının ise çocuğu teslim aldıktan sonra aynı şekilde çocuğu davalı anne ile görüştürmemesi, taraflar arasında husumet oluştuğu, bu durumun duruşma salonunda dahi görüldüğü, davacı babanın davalı anneye karşı çocuğun yanında olması nedeniyle daha sert ve olumsuz tutum içine girdiği, müşterek çocuğun anne ile olan bağlarının devamı için gerekli olan kişisel ilişkinin kurulması konusunda zorluk çıkardığı dikkate alındığında, ortak olarak düzenlenen velayetin değiştirilmesi talebi, mahkememizde oluşan davacı tarafından, anne ile çocuğun bağlarının koparılmasına sebep olabileceği endişesi nedeniyle yerinde bulunmamış, mahkeme kararı ile ortak velayet olarak düzenlenen velayet kararının değiştirilmesi ile davacının velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiştir gerekçesi ile davacının ortak velayet düzenlenmesi kararının değiştirilmesi ve velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiş ise de velayetin ortak kullanılması için bu konuda taraflar arasında...

          Aile mahkemesi'nin 2017/298 Esas 2017/307 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ile ortak çocuklar Mehmet Can Dikmen'in velayetinin babaya, Taha Dikmen' in velayetinin ise anneye verildiği, velayetin el değiştermesinde önemli etkenlerden birisinin velayet hakkı tanınan tarafın bu hakkı fiilen kullanmıyor olması olduğu, velayeti annede olmasına rağmen ortak çocuk Taha'nın fiilen babası ile birlikte kaldığı anlaşılarak, davanın kabulü ile müşterek çocuk Taha Dikmen'in velayetinin annesi Dilek Dikmen'den alınarak, baba T1 verilmesine, anne ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocukların velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          UYAP Entegrasyonu