İkinci Bozma Kararı 1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10.02.2016 tarihli kararla; tarafların boşanmaları kesinleştiğinden ve nüfus kayıtlarına işlendiğinden, davacı-karşı davalı tarafın zina hukuksal olgusuna dayalı olarak açtığı davada zina olgusunun gerçekleştiğinin tespitine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine toptan 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, 10.02.2016 tarihli karara karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Dairenin 03.07.2018 tarihli kararı ile mahkemece bozmaya uyulduğu ancak verilen son hükümle bozma gereklerinin yerine getirilmediğinden bahisle bozma sebebine göre inceleme kapsamı dışında kalması zaruri hale gelen; tarafların karşılıklı boşanma davaları bakımından yeniden hüküm kurulmaması hatalı görülerek hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların diğer...
Ancak; Dava ve ıslah dilekçesinde, davalıların ortak alana müdahalelerinin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istendiği ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen artezyen kuyusu boruları, duvar üstü tel örgü, kuzeydeki demir kapı gibi bir kısım müdahaleler yönünden hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm, HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının alınmasına, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve davacının temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine göre; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin, amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bunun da delillerle duraksamasız olarak ispatlanmış bulunması gerekir(Dairemizin, 11.07.2012 gün ve 2012/690 E. 2012/19470 K. sayılı kararı). Somut olayda, davacı erkeğin 17.04.2008 tarihinde açtığı boşanma davası reddedilmiş ve ret kararı 27.10.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dava ise, 10.11.2014 tarihinde açılmıştır....
Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından götürüldüğünü, elinden zorla alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma talebinin yanı sıra 13.000 TL geri ödemeli kredi alacağı ve 4.000 TL bedelli eşya alacağı talebinde de bulunmuştur. Kadının, harcı yatırılarak açılmış kredi borcu alacağı ve eşya alacağı davaları vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya ait aile apartmanında oturan taraflar arasında öteden beri anlaşmazlıklar olduğu, ortak çocuğa istismar olayından sonra tarafların ayrıldıkları, bir daha bir araya gelmedikleri, davalı erkeğin ortak çocuğa cinsel istismar suçu nedeniyle ... 11....
Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasından 3. bendin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine “Velayeti davacı-karşı davalı anneye verilen ortak çocuklar 2008 doğumlu... ile 2009 doğumlu Kayra ile davalı-karşı davacı baba arasında, her ayın 1. ve 3....
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacının da davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır. 3- Davacı-karşı davalı kadının kabul edilen tedbir nafakası davası ile ilgili olarak, kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına bu dava nedeniyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Of Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2013/535 Esas, 2016/432 Karar sayılı dosyasında açılan ve ret ile sonuçlanarak 08.09.2017 tarihinde kesinleşen boşanma davasının üzerinden 3 yıllık zamanın geçtiğini, dinlenen tanık beyanları ile tarafların nüfus kayıtları incelendiğinde ayrı yaşandığı iddia edilen bu dönemde davacının başka bir kadından evlilik dışı iki çocuğunun doğmuş olması hususu değerlendirildiğinde tarafların beraber yaşamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ortak hayatın tekrar kurulamadığı, davacının evi ile ilgilenmediği sorumluluklarını yerine getirmediği, başka bir kadınla beraber yaşadığı, davacının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların fiili ayrılık sonrası ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile şahsi ilişki tesisine...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2019/25 ESAS 2019/673 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
bozma sebepleri yanında "velayeti babaya verilen ortak çocuk ... yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozma sebepleri dışında kalan sair temyiz itirazları yönünden onanmıştır....