WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

431 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını ve karar verildiğini, T3 dürüstlük kuralına aykırı biçimde, süreci uzatma maksatlı olarak gerekçeli kararın yazılma aşamasında olduğu süreçte davadan feragat etmesi nedeniyle dava retle sonuçlandığını, red  kararının 08/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararından sonra taraflar hiçbir surette tekrar biraraya gelememiş ve aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulması mümkün olmadığını belirterek reddedilen ve 3 yıl geçmesine rağmen tekrar kurulamayan ortak hayat sebebiyle tarafların boşanmalarını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası ile nafaka ve tazminatların miktarı, nafakanın yıllık ÜFE-TÜFE oranında artışı talep edilmiş olmasına rağmen buna ilişkin hüküm kurulmaması yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminat talepleri, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve velâyet kararı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....

    Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...

      DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 2003 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten 2012 doğumlu İlkay Yılmaz ve Sonay Yılmaz isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının aşırı sinirli bir yapıya sahip olması nedeniyle davacıya sürekli sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evlilil birliği boyunca davacıya sürekli hakarette bulunduğunu, tarafların boşanmaları ile müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocuklar için 750 şer TL den toplamda 1500 TL nafaka ödenmesini,davacı için 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 2003 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten 2012 doğumlu İlkay Yılmaz ve Sonay Yılmaz isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının aşırı sinirli bir yapıya sahip olması nedeniyle davacıya sürekli sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evlilil birliği boyunca davacıya sürekli hakarette bulunduğunu, tarafların boşanmaları ile müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocuklar için 750 şer TL den toplamda 1500 TL nafaka ödenmesini,davacı için 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

      Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m.324/2). Velayeti anneye verilen ortak çocuk 09.03.2008 doğumlu Asude ile velayet kendine verilmeyen davacı-karşı davalı baba arasında yasal bir sebep bulunmadığı halde gerekçe gösterilmeksizin kişisel ilişki kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Melahat'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ....'...

        Aile Mahkemesinin 2013/158 esas sayılı dosyası üzerinden görülen ve feragat ile sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediği, ortak hayatın yeniden kurulmadığı ve 3 yıllık sürenin de geçtiğinden bahisle davalı-karşı davacı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamı itibari ile davacı-karşı davalı kadın tarafından...Aile Mahkemesinin 2013/158 esas sayılı dosyası üzerinden açılan boşanma davasının, tarafların barışması nedeni ile davacı-karşı davalı kadının feragati kapsamında reddedildiği, tarafların bir süre aynı evde birlikte yaşadıkları ve sonrasında davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadını evden gönderdiğinin anlaşılması karşısında, dayanak davadan sonra tarafların bir süre daha evlilik birliğini sürdürdüğü dolayısı ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesinde yer alan “Ortak hayatın yeniden kurulamaması” unsurunun gerçekleşmediği gözetilerek davalı-karşı davacı...

          Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını ve reddedildiğini, red kararının 20.04.2016 tarihinde kesinleştiğini, ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtiğini, ortak hayatın kurulamadığını, ortak çocuğun düğününden haberdar edilmediğini, davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle ortak hayatın kurulamadığını iddia ederek tarafların eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

            KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarelerince yapılan personel planlamaları neticesinde davacının zorunlu ikinci bölge ikinci görev sırası geldiğinden tercihleri arasında altıncı sırada yer verdiği Van iline atandığı, tebligat alan her personelin atamasının yapılamayacağı, ikinci bölge görev sırası gelen bir kısım personelin atamalarının yönetmelik hükümleri uyarınca halen yürüttükleri görevler sebebiyle, eşinin görevi veya personel istihdam planlamaları sebebiyle ertelenmesinin hizmetin ve olağan hayatın bir gereği olduğu ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir....

              Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3). Öte yandan, eşiyle geçinemediğini, birlikte yaşamalarının artık imkansız olduğunu İleri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam ettirmek üzere eşine ihtarda bulunması da iyiniyetle bağdaşmaz. Haklar iyiniyetle kullanılmadıkça da sonuç doğurmaz (TMK m. 2)....

                UYAP Entegrasyonu