Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye dayanan boşanma davalarında, boşanma kararı için kusur araştırmasına lüzum yoksa da boşanmanın sonuçları düzenlenirken, daha önce açılıp reddedilen davada ve üç yıllık süre içerisinde ve ortak hayatın yeniden kurulamamasında tarafların gerçekleşen kusuru araştırılır. Ortada boşanmayı gerektirecek hiçbir neden bulunmadığı halde boşanma davası açıp bu davası reddedilen ve yasanın 166/4. maddesindeki boşanma sebebini yaratan tarafın kusurlu olduğu tartışmasızdır. Davacı daha önce boşanma davası açmış, davalı da karşılık boşanma davası açmış, her iki dava da reddedilmiştir. Böyle olunca davalı da boşanma sebebi yaratmış olmasından dolayı kusurludur. Ne var ki, kendi açtığı reddedilen davaya dayanan ve yaratılan boşanma nedeninden yararlanarak boşanma hükmünü elde eden davalı değil davacıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, daha önceki ayrılık kararına dayanılarak ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle açılmış, mahkemece de bu olgu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş olduğu halde, hüküm sonucunda Türk Medeni Kanununun 172. maddesi yerine, aynı Yasanın 166/1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkili bulunmadığına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

      Ayrılığa karar verilebilmesi için de; boşanma sebebinin ispatlanmış olması (TMK. m. 170/1) yanında, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının da bulunması gerekir (TMK. m. 170/3). Boşanma sebebi ispatlanmamış ise, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunup bulunmadığına artık bakılmaz; başka bir ifade ile böyle bir olasılık bulunsa bile, ayrılık kararı da verilemez. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, "boşanma sebebinin ispatlanmadığı, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin delil bulunmadığı" kabul edildiğine göre; böyle bir durumda ayrılık kararı da verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre, bu husus, aleyhe bozma sebebi yapılmamış, hükmün, onanması cihetine gidilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2018 NUMARASI : 2017/506 ESAS - 2018/260 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan boşanma davasının Konya 2. Aile Mahkemesinin 19/06/2014 tarihinde kesinleşen, 2013/477 esas, 2014/341 karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, aradan 3 yıl geçmesine karşın ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek tarafların TMK'nın 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....

        imkansız hale geldiğini ve kesinleşen ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece bozma kararma uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda boşanma kararı kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin kabulü gerekir. Mahkemece, boşanma yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle bozma sonrası verilen 04.02.2020 tarihli ikinci kararda boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2020 (Salı)...

          Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda "boşanma kararının 14.03.2016 tarihinde kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin kabulü gerekir. Mahkemece, boşanma yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle bozma sonrası verilen 22.02.2018 tarihli ikinci kararda boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2018 (Çrş.)...

            Mahkemece her iki dava ekleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, karşılıklı boşanma davaları bakımından kararın kesinleştiğinden bahisle boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018(Pzt.)...

              Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...

                Davalı ilk açtığı boşanma davasından feragat etmiş, bu suretle evlilik birliğinin devamına ilişkin iradesini ortaya koymuştur. Feragat sebebiyle ret kararına dayanarak Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine göre boşanma hükmünü elde eden, başka bir ifade ile üç yıllık süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulmasından kaçınan koca fiili ayrılığa dayanan boşanmada kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi koşulları davalı lehine gerçekleşmiştir. Öyleyse, davalı yararına uygun miktarda maddi tazminat taktir edilmelidir. Hüküm maddi tazminat yönünden bozulmalıdır. Bu sebeple değerli çoğunluğun onama düşüncesine maddi tazminat yönünden katılmıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu