WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delilerle ispatlanmış bulunması gerekir. Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 10/06/2010 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 12/04/2016 tarihinde açılmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2023 NUMARASI : 2021/520ESAS, 2023/67 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30/09/2009 evlendiğini, müşterek 1 tane çocuklarının bulunduğunu, Sorgun 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin 2015/66 E. 2015/478 K....

    Mahkemenin önceki kararında boşanma davası reddedilmekle boşanma davasının eki niteliğindeki istemler konusunda da verilmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece kadının birleşen bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m.197) kabul edilerek kadın yararına 750 TL, çocuklar yararına 500’er TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tedbir nafakalarının yoksulluk ve iştirak olarak nitelendirilmesi maddi hataya dayalı olup, sonuç doğurmaz. Mahkemece, Dairemizin 19.12.2016 gün, 2016/13574 esas.-2016/15771 karar sayılı bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ancak kadının talep ettiği iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle erkeğin kabul edilen boşanma davasında kadının talep ettiği yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuklar için iştirak nafakaları yönünden olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2018/1841 ESAS 2020/117 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1984 yılında evlendiklerini, müvekkili tarafından davalı aleyhine Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/475 Esas, 2014/357 Karar sayılı ilamı ile açılan boşanma davasının reddine karar verildiğini, kararın 22/05/2015 tarihinde kesinleştiğinden beri bir araya gelmediklerini, bu nedenle TMK nın 166/son maddesi boşanmalarına karar verilmesini yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından katılma yoluyla velayet, iştirak nafakası, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk .... lehine 05.09.2014 tarihli ara karar ile tedbir nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ortak çocuğu olmayan ....'un velayetinin davalı-karşı davacı kadına verilmesi ve bu çocuk sebebiyle kadın lehine tedbir ve iştirak nafakası takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Ortak çocuk ....'...

        Dairemizin bozma kararında kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda mahkemece, iştirak nafakası ve maddi tazminat bakımından kararın kesinleştiğinden bahisle bozma sonrası verilen 14.03.2018 tarihli ikinci kararda iştirak nafakası ve maddi tazminata yönelik yeniden hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2019(Pzt.)...

          Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine göre; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak, feragat ile sonuçlanan davalarda ise feragat tarihinden itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Toplanan delillerden, özellikle ortak çocuk ...'in beyanına göre; davacı erkeğin feragat edilen davasından sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla birlikte yaşadıkları, aynı odayı paylaştıkları, birlikte tatile gittikleri, en son 2014 yılında ise tartışarak müşterek yaşama son verdikleri anlaşılmaktadır. Davacı erkek, ortak hayatın yeniden kurulmadığını kanıtlayamamıştır. O halde davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir hükmünü içermektedir. Toplanan delillerden reddedilen davadan sonra tarafların biraraya geldikleri, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/272 esas sayılı dosyasına konu olay tarihi olan 08.04.2011 tarihine kadar birlikte yaşadıkları, bu olay sonrası yeniden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Davacı erkek, ortak hayatın yeniden kurulmadığını kanıtlayamamıştır. O halde davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1692 KARAR NO : 2023/1637 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2023 NUMARASI : 2022/452 ESAS 2023/155 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evvelce açılan ve reddedilen boşanma davasının üzerinden TMK'mn 166/Son gereği 3 yıl geçmesine rağmen davalı ile bir araya gelemediklerinden ve evlilik birliğinin devam etmesi de imkansız olduğundan boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Aile Mahkemesinin 2014/207 esas, 2014/709 karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, bu kararın 26/04/2018 tarihinde kesinleştiğini, tarafların geçen bu 3 yılda ortak hayatın yeniden kurmalarının mümkün olmadığını belirterek, ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları değerlendirildiğinde; tarafların 16/09/1999 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden 2 müşterek çocuklarının olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından açılan dava, TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, İstanbul 5....

              UYAP Entegrasyonu