Davacı-davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedilmiş, karar 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak boşanma davasının açıldığı 14.11.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinin koşulları erkeğin davası bakımından da oluşmuştur. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir hükmünü içermektedir....
Mahkemece bu husus gözetilmeden, kadın yararına bir kez maddi ve manevi tazminata ( TMK 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının kabulüyle verilen tazminatlara ek olarak, zinaya dayalı boşanma kararı nedeniyle ek tazminata hükmedilemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiği halde bu talepler hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, yukarıda 2-a bendinde yer alan bozma sebebine göre kadının tazminatların miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2019 (Prş.)...
kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren de aynı tutarda iştirak nafakası olarak aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı erkek tarafından, kusur tespiti, ortak velâyet konusunda hüküm kurulmaması, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, reddedilen boşanma davası ,kabul edilen karşı boşanma davası yönünden, davalı karşı davacı kadın tarafından ise kusur tespiti, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2021/211 ESAS 2022/196 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacı müvekkili tarafından Konya 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/26 E., 2017/909 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın 30.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, Bahsi geçen red kararının kesinleşme tarihi itibariyle üç yıl geçtiğini ancak ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu nedenle ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek n ortak hayatın tekrar kurulamaması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2021/211 ESAS 2022/196 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacı müvekkili tarafından Konya 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/26 E., 2017/909 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın 30.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, Bahsi geçen red kararının kesinleşme tarihi itibariyle üç yıl geçtiğini ancak ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu nedenle ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek n ortak hayatın tekrar kurulamaması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışmadığını, herhangi bir birikiminin olmadığını, boşanma kararı ile maddi olarak ortada kaldığını, davacının zina ettiğini, başka bir kadından çocuk yaptığını, bu sebeple makul olarak talep ettikleri 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminat ile 1.000,00 TL nafakanın tamamına hükmolunması gerekirken az miktarda verilmesi nedeniyle mahkeme kararının tazminatlar ve nafaka yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; TMK'nun 166/son maddesine dayalı ortak hayatın yeniden kurulmaması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı erkek istinaf itirazında bulunmamış, davalı kadın boşanma, kusur belirlemesi, boşanma hükmüne bağlı olan yargılama gideri ve vekalet ücretini istinaf kapsamı dışında bıraktığından, hüküm anılan yönlerden usulen kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, velayet ve eşya talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince boşanma hükmü kurulmuş; erkek yararına tazminatlara hükmedilmiş ve ortak çocuğun velayetinin anne ve babadan kaldırılarak çocuğa vasi atanmasına karar verilmiştir....
Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekle birlikte kusur durumunun tespiti nafaka ve tazminatlar açısından önemli olup istinaf incelemesine konu dava 29.11.2016 tarihinde açılmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle TMK.166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmakla mahkemenin boşanma davasının kabulüne ilişkin kararı usul ve yayasa uygundur. Buna göre davalının bu yönden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının tedbir nafakası yönünden ; TMK.169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddedildiği ve kesinleştiği, taraflar arasında ortak hayatın tekrardan tesis edilmediği, fiili ayrılığı devam ettiği, erkeğin, gelirini kumar alışkanlığı için kullanarak ailenin ekonomik durumuna zarar verdiği, kadının önceki evliliğinden olan yaşı küçük çocuğuna karşı korkutucu davranışlar sergilediği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, birlikte yaşamaktan kaçındığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak davalı-davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamamış olması...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/697 Esas, 2012/634 karar sayılı boşanma davasındaki ret kararının kesinleşme tarihi olan 21/05/2013 tarihinden dava tarihi olan 10/10/2016 tarihine kadar kesintisiz 3 yıl boyunca fiili ayrılık olmadığı, evlilik birliğini yeniden sağladıkları, bir arada yaşadıkları, aynı odayı paylaştıkları dolayısıyla ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğu tanık beyanları ve kolluk araştırmalarından anlaşılmakla; boşama davasının reddinin kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl süreyle ortak hayatın kurulmadığı iddiası davacı tarafça ispatlanmadığından davanın reddine ve mahkememizin 29/03/2017 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı ile TMK m.169 gereğince verilen aylık 300,00 TL takdir olunan tedbir nafakasının tahsilde mükerrerliğe sebebiyet vermemek kaydı ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hüküm kesinleşinceye kadar aynen devamı ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır....