Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre boşanma ve ekleri konusunda yeniden hüküm kurulması gerekirken, bozma öncesi verilen kararın boşanma kısmının taraflarca temyiz edilmediğinden bahisle bozma sonrası verilen kararda boşanma konusunda boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2018(Pzt.)...

    Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacının davasının kabulü ile (TMK m. 166/1) boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır. b-Davalı-karşı davacı kadının usulüne uygun olarak açılan ziynet eşyası alacağı davası ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 13/04/2016 tarihli ilamı ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olması sebebiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda çocuk için 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası az olup, bozma ilamının amacına aykırı bulunmuştur....

        Mahkemece "davanın TMK'nun 166/son maddesi kapsamında ele alınması gerektiği, TMK'nun 166/son maddesine göre boşanmaya karar verilebilmesi için özellikle her ne sebeple açılmış olursa olsun açılmış ve reddedilmiş bir davanın olması gerektiği, reddedilen kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi ve bu 3 yıl içinde ortak hayatın yeniden tesis edilememesi gerektiği, eldeki davada ise gerçekleşen olaylar karşısında davacı erkek tarafından ... 2....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kararın tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166/son) istemine ilişkindir. İlk boşanma davası 25.02.2007 tarihinde açılmış, davanın reddine dair karar 23.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eldeki dava ise ilk boşanma davasının reddinden sonra süresi içerisinde açılmıştır. İlk boşanma davasının reddinden sonra tarafların farklı evlerde yaşadıkları kısa süreli bir araya gelmelerinin ortak hayatı yeniden kurmaya yönelik olmadığı, tarafların ve dinlenen tanıkların anlatımları ile toplanan diğer delillerden anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Hüküm : Beraat Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianamedeki anlatıma, dosya içeriğine ve sanık savunmalarına göre; sanığın, eşi olan katılana karşı açtığı boşanma davasında, eşinin, kendisini başka kadınlarla aldattığı yönündeki iddiasını kanıtlamak amacıyla, evdeki ortak kullanılan bilgisayarda bulunan katılana ait elektronik postaları, katılanın bir bayanla yaptığı telefon konuşmaları ile eve geliş gidiş anlarına ilişkin görüntülerini kayda alarak, kayıtları içeren CD'yi mahkemeye delil olarak sunması şeklinde gelişen olayda,...

              Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada “kanunun aradığı belli şart” gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine “evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini” incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır. Zira kanun koyucu; özel mutlak boşanma sebeplerinden birinin varlığı hâlinde, ortak hayatın çekilmez hâle geldiğini kabul etmiştir. Burada iddia edilen özel boşanma sebebinin varlığının ispatlanmış olması, boşanmaya karar verme hususunda yeterli olup, hâkim; tarafların bunun dışında ileri sürdükleri bir iddia ve savunmaya değer vererek hükme esas alamayacağı gibi boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların diğer kusurlu davranışlarını da dikkate alamayacaktır....

                in, henüz boşanma davası açılmadığı ve mağdurla fiilen birlikte yaşadıkları dönemde, ortak konuta ses kayıt cihazı yerleştirip, mağdurun konuşmalarını gizlice kayıt altına aldığı iddiasına konu olayda; Taraflar arasındaki boşanma davasına ilişkin Erzincan Aile Mahkemesinin 2013/363 esas sayılı dosyasının onaylı örneği ve bu dosyaya sunulan iddianameye konu kayıtlar temin edilip incelenerek, kaydedilen konuşmaların hangi tarihte, nerede, kimler arasında geçtiği ve içeriği açıklığa kavuşturulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında yazılı şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı, davaya cevap vermiş, cevabında boşanma davasının reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Boşanma davası içinde istenen maddi ve manevi tazminatlar (TMK m 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) boşanmanın eki niteliğinde olup ret veya kabulü halinde harca tabi olmadığı aşikardır....

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2019 NUMARASI : 2018/264 ESAS 2019/406 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

                    UYAP Entegrasyonu