Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun 5237 sayılı TCK'nın 104/1, mala zarar verme ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının aynı Kanunun 151 ve 134/2. maddelerinde düzenlenip, öngörülen cezaların üst sınırları itibarıyla TCK'nın 66/1-e. maddesinde belirtilen sekiz yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulundukları ve atılı suçlardan dolayı zamanaşımını en son kesen işlemin beraat hükümleri yönünden 21.03.2014 tarihli sorgu, mahkumiyet hükmü açısından 25.06.2014 tarihli karar olup anılan tarihler ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında bu suçlardan görülen kamu davalarının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle...

    Davalı-davacı vekilinin bu beyanı karşısında taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının fiili ayrılık (TMK md. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.10.2015 (Çrş.)...

      Aile Mahkemesinin 2011/633 E, 2014/459 K sayılı dosyasında açılan boşanma davasının reddedildiğini, karardan sonra üç yılı aşkın süre geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; daha önce davacı-davalı erkek tarafından Nazilli 1....

      maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki "yargılama giderlerinin eşit ve müteselsilen alınmasına" ilişkin bölüm çıkarılarak, "sanıklar için ortak yapılan 181,30 TL yargılama giderinin sanıkların payına düşen miktar olan 60,43'er TL olarak ayrı ayrı alınmasına" kelimelerinin eklenmesi, ayrıca sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasında bulunan cezanın infazı sırasında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2011 gününde oy birliğiyle karar...

        Somut olayda mahkemece, satıştan elde edilecek bedelin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, satış bedelinin paylaşımı ile ilgili bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine; (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 1. bendinin sonuna "Satıştan elde edilecek bedelin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına" cümlesinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı hususunda hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ise de, belirtilen husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucuna ayrı bir paragraf olarak "satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına" sözcüklerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı, dava dilekçesinde, davalı ile aralarındaki ruhi ve fikri anlaşmazlık nedeniyle evliliğin fiilen 2009 yılından itibaren bittiğini, 14.06.2010 tarihinde anlaşmalı boşanma talebiyle dava açtığını, davalının bu yolla boşanmayı kabul etmemesi sebebiyle davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2010/233-341 sayılı kararla reddedildiğini, o günden beri ayrı yaşadıklarını ve ortak hayatın yeniden kurulmadığını ileri sürdüğüne göre, dava Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan “boşanma davasının reddi kararına bağlı fiili ayrılık” sebebine dayanmaktadır. O halde, daha önce reddedilen boşanma davasına ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

              *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2-Davacı-davalı kadın tarafından açılan ve boşanma dosyasıyla birleştirilen 2005/130 esas sayılı nafaka davası hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yönünden; davalı erkek tarafından ise, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren hüküm ifade edeceğinin anlaşılmasına göre,davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın, cevaba cevap dilekçesinde 30.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunmuş olup, bu isteğin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                  kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, ayrıca toplanacak delillere göre eylemin TCK'nın 98. maddesindeki “Yardım veya bildirim yükümlüğünün yerine getirilmemesi” suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılarak hüküm kurulmaması, Yasaya aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA 27.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu