Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; ortak çocuk yararına aylık 200-TL iştirak nafakasına ve hükmedilen nafakanın her yıl %5 oranında artırılmasına hükmedilmiştir. İlk hükümde ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı ve artış talebi hakkında karar verilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar ve artış hükmü kurulmaması yönlerinden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde ortak çocuk yararına aylık 200 TL iştirak nafakasına ve hükmedilen nafakanın her yıl %5 oranında artırılmasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1911 KARAR NO : 2021/1915 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2019/41 ESAS, 2021/64 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalının 1985 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, tarafların müşterek üç çocukları bulunduğunu, müvekkil ile davalı evlilikleri boyunca birçok problem yaşamış ve sürekli anlaşmazlıklar yaşadıklarını, müvekkil ile davalı 10 yıldır fiili olarak ayrı olarak yaşamakta olduklarını, fiili olarak son bulmuş bu evliliğin kağıt üzerinde...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına gerekçede yer alan açıklamalara göre tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına, hüküm fıkrasında bu madde yerine aynı kanunun 166/1. maddesinin gösterilmesinin maddi yanılgı sonucu olup bu hususun mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece "Tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde yer alan üç yıllık fiili ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulmadığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş, “Davalı kadının ortak...

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince,'' tüm dosya kapsamından,tarafların daha önce açılan boşanma davasının reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden bu yana, bir araya gelip yeniden ortak bir hayat kurmadıkları, ara sıra telefon görüşmesi yaptıkları anlaşılmış olsa da, bu husus eşlerin ortak bir hayatı yeniden kurduklarını ve bir arada yaşadıklarını ispata yeterli olmadığını buna göre tarafların daha önce boşanmaları talebi ile açılan davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra üç yılı aşkın süredir bir araya gelmedikleri ve ortak bir hayatı yeniden kurmadıkları kanaatine varıldığından, boşanma davasının kabulü ile eylemli ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına" karar verilmiştir....

      Mahkemece, davacı erkeğin HMK'nın 119/1-e ve f ile 194. maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuracak vakaları kanıtlamaya elverişli şekilde somutlaştırıp ispata yarayan delil sunmadığından ve mevcut durum itibariyle de davalının kusurlu bir davranışı sebebiyle evlilik birliğinin ortak hayatın sürdürülmesini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı sonuç ve kanaatine varılamadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğin beş yıldır Kazakistan ülkesinde çalıştığı ve daha önce erkek tarafından açılıp reddedilen ve 02.02.2010 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların biraraya gelmediği sabittir. Davada TMK m. 166/son şartları oluşmuştur. O halde davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Evleri Sitesinde ortak yerlerden olan sığınak ve otoparkın eski hale getirilmesine, mevcut çocuk oyun parkının kaldırılmasına, arsa paylarına göre ortak kullanım alanlarının düzenlenerek en baştaki yönetim planına ve projeye uygun hale getirilmesine, bahçe düzenlenmesinin yapılarak her kat malikinin arsa payına göre tespit edilmesine, inşaat projesinin buna göre yeniden oluşturulmasına, kat malikleri kurulunun kararı olmadan yapılan oyun parkı, garaj, beton duvar gibi eklentilerin kaldırılmasına, arsa paylarının eşit halde yeniden düzenlenmesine, proje sınırlarının belirlenmesine, mevcut kat maliklerinin kullanım alanlarının hakkaniyete ve arsa paylarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacılar, taşınmazın ortak murislerinden kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinin iptali ile “Taşınmazın Mehmet Tevfik Karatekin mirasçıları, ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in kullanımındadır.” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış kadastro tespitine itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, kadastro hakiminin sicil oluşturma görevi bulunmasına rağmen davalı taşınmaz için sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulmaması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirmesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile vekalet ücreti, ortak çocuğun velayeti, tedbir ve iştirak nafakası yönünden hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 13.10.2022...

              de taraflar arasındaki geçimsizliğe şahit olmadıkları, taraflar arasındaki geçimsizliğe dair görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, bu sebeple davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında herhangi bir kusurunun bulunduğunun ispatlanamadığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından ve davacı tarafça dosyaya sunulan mesaj kayıtlarından davalının herhangi bir sebep olmadan müşterek konuttan ayrıldığı, davalının davacının annesi ve davacıya karşı küfür, hakaret ve tehdit içerikli söylemlerde bulunduğunun sabit olması sebebiyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bunda davalının tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ İLE; tarafların TMK'nın 166/1 Maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Müşterek çocuklar olan T.C. kimlik numaralı Eşref Buğra CAN'ın velayetinin davalı anne üzerinde BIRAKILMASINA...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2019/179 ESAS, 2021/2 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Erciş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 07/01/2021 Tarih, 2019/179 Esas, 2021/2 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili Av....

              UYAP Entegrasyonu