Orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve taşınmaz orman niteliğinde iken adlarına tapu düzenlenen, daha sonra ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların ise, Anayasa'nın 169. maddesi gereği ormanların mülk edinilemeyeceği hüküm altına alındığından yapılan tescillerin yolsuz tescil niteliğinde olması ve yolsuz tescilin sahibine mülkiyet hakkı kazandırmaması nedeniyle 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazlar kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 sayılı Kanunun 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün, 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve T.M.K.’nın 1026....
Öte yandan, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı ve evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve 3116 sayılı Kanun uyarınca Devlet ormanı olarak Hazine adına tescil edilen bir yerin eski tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına (mükerrer) tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, taşınmaz 6292 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır....
Bu nedenle, orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali isteğiyle genel mahkemede açılan dava, askı ilan süresi içinde açılmış olsa bile orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemez. Davanın orman kadastrosuna itiraz değil, tapu iptal ve tescil davası olduğu gözönünde bulundurularak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizliğe karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 05.12.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve H.Y.U.Y.'...
Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya İli, Çamköy Köyünde bulunan kayden 1.838.000 m2 yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve Hasan Ümüksüz adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, davacıların murisinin 04.10.1974 tarihinde taşınmazı dava dışı İbrahim Altaca’dan satın aldığı, ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapu, hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki alanın 229...
Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya İli, Çamköy Köyünde bulunan kayden 1.838.000 m2 yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve Hasan Ümüksüz adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, davacıların murisinin 04.10.1974 tarihinde taşınmazı dava dışı İbrahim Altaca’dan satın aldığı, ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapu, hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki alanın 229...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, orman iddiası ile açılan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 20.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL. -KARAR- Dava, orman iddiası ile açılan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 20.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kez Mahkemece dava tarihinden sonra çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastro işleminin 25.09.2009 tarihinde ilan edildiği,davanın orman kadastrosuna itiraz dönüştüğü, davada Kadastro Mahkemesinin görevli olduğuna değinilerek, davanın görev nedeniyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından, tapu iptal tescil ve elatmanın önlenmesi davasının elde tutulması gerekirken davanın tamamı hakkında görevsizlik verilmesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tapu iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve orman kadastro işlemine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1941 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989 yılında 4785 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 1941 yılı tahdidinin aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır....
orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığı, davalı tarafından tapu kaydına dayalı olarak 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasının bulunmadığı, davacı ......