Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi raporuyla; dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre çalışma yapan ... tefrik komisyonunca makiye ayrıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmışsa da, Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda, İdare Mahkemesinin 15.01.1987 gün ve 1985/711-17 sayılı kararı ile orman niteliğini kaybetmediği ve Devlet ormanları ile çevrili olduğundan orman sınırları dışına çıkartılma işleminin iptaline karar verildiği, daha sonra 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3402 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlenmiştir....

    Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi raporuyla; dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre çalışma yapan ... tefrik komisyonunca makiye ayrıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmışsa da, Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda, İdare Mahkemesinin 15.01.1987 gün ve 1985/711-17 sayılı kararı ile orman niteliğini kaybetmediği ve Devlet ormanları ile çevrili olduğundan orman sınırları dışına çıkartılma işleminin iptaline karar verildiği, daha sonra 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3402 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlenmiştir....

      Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi raporuyla; dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre çalışma yapan ... tefrik komisyonunca makiye ayrıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmışsa da, Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda, İdare Mahkemesinin 15.01.1987 gün ve 1985/711-17 sayılı kararı ile orman niteliğini kaybetmediği ve Devlet ormanları ile çevrili olduğundan orman sınırları dışına çıkartılma işleminin iptaline karar verildiği, daha sonra 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3402 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlenmiştir....

        Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi raporuyla; dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre çalışma yapan ... tefrik komisyonunca makiye ayrıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmışsa da, Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda, İdare Mahkemesinin 15.01.1987 gün ve 1985/711-17 sayılı kararı ile orman niteliğini kaybetmediği ve Devlet ormanları ile çevrili olduğundan orman sınırları dışına çıkartılma işleminin iptaline karar verildiği, daha sonra 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3402 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlenmiştir....

          Orman Kadastro Komisyonunca ilk defa tahdit yapılan yerlerde, geçmişi orman olan yerlerin, orman tahdidi içinde gösterilmesi sonrasında 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş ise, 2/B parseli oluşturarak orman sınırları dışına çıkarılması, orman tahdit çalışması daha önce yapılan tahditi kesinleşen ve orman sınırları içinde kalan yerler yönünden ise, 2/B parseli oluşturarak yine orman sınırları dışına çıkarılması gerekir. Orman kadastro komisyonlarınca geçmişi orman olduğu halde 2/B parseli oluşturulmayıp orman sınırları dışında ziraat arazisi olarak gösterilen ve bu şekilde tahdidi kesinleşen yerlerin tahdidin kesinleşmesinden itibaren kazandırıcı zaman aşımı ile iktisabı mümkündür....

            İncelenen dosya kapsamına, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazın (B) ile gösterilen 4759 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içinde, (A) ile gösterilen 21046 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları dışında bulunduğu, mahkemece, orman tahdit sınırları içinde olup, davaya konu olan ve resmi belgelerde orman olarak gösterilen (B) ile gösterilen bölüme yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, (A) ile gösterilen 21046 m2 yüzölçümündeki bölüme ilişkin davanın tahdit sınırları dışında bulunduğu nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              konusu yerin orman olduğu, orman tahdit sınırları dışına çıkarılacak nitelikte bulunmadığı" bildirildiğinden Mahkemece 06/12/1989 tarih 1989/271 karar sayılı karar ile orman tahdit komisyon kararının iptaline karar verildiği, ancak 159 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman kadastrosu ve 2/B uygulama yönetmeliğinin 30....

              Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarının yapıldığı, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “... 2....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 1)İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece davalı taşınmazın 2/B niteliği ile orman sınırları dışına çıkartılması istemine ilişkin olarak; çıkarma yasa gereği Hazine adına olacağından gerçek kişilerin bu yolda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı değerlendirilerek dava ehliyeti ve hukuki yarar şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2)Dava dilekçesinden davacının, orman tahdidine itiraz ve 2/B ile orman dışına çıkarılma isteminde bulunduğu, 2/B niteliği ile orman dışına çıkarılma istemi bakımından red kararı verildiği ancak mahkemece davacının orman tahdidine itirazına ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunduğu, öncesi devlet ormanı olan bir yerin 2/B uygulaması ile ancak ... adına çıkarılabileceği, yalnız özel ormanların sahibi adına orman sınırları dışına çıkartılabileceği, yasadan kaynaklanan bu zorunluluk nedeniyle gerçek kişinin, -2- 2014/6319 - 7817 çekişmeli taşınmazın kendi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte ya da kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla ... adına orman sınırları dışına çıkarma işlemine itirazda hukuki yararının bulunmadığı, halen tahdit içinde olan bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için ......

                    UYAP Entegrasyonu