Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de, bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapılmamıştır. 2006/16120 - 16894 sayılı bozma kararında “kesinleşmiş tahdit haritası, orman rejimi dışına çıkarma haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın ilk tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasındaki konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği belirtildiği halde, somut olayda uyuşmazlık kesinleşmiş orman kadastrosuna göre değil en eski tarihli memleket haritasına göre çözülmüştür. Her ne kadar; orman bilirkişi kurulu, taşınmazın kesinleşmiş tahdit dışında kaldığını ifade etmiş iseler de, fen bilirkişisi Sait Uçar’ın 01/03/2010 tarihli ek raporunun eki krokide ve orman bilirkişi kurulunun raporlarına ek orman kadastro haritasındaki krokilerinde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı gözlemlenmiştir....

    Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü, 30.04.2010 gün ve 2004/1- 2010/1 sayılı İçihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro (tahdit) sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konunun bu içtihadı birleştirmenin kapsamı dışında olduğunun, aynı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 Sayılı Yasa ile değişik 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığının, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığının, 27...

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunduğu, öncesi devlet ormanı olan bir yerin 2/B uygulaması ile ancak adına çıkarılabileceği, yalnız özel ormanların sahibi adına orman sınırları dışına çıkartılabileceği, yasadan kaynaklanan bu zorunluluk nedeniyle gerçek kişinin, -2- 2014/3943 -7802 çekişmeli taşınmazın kendi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte ya da kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işlemine itirazda hukuki yararının bulunmadığı, halen tahdit içinde olan bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...

        Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarına konu edildiği,makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “Yargıtay 2....

          Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarına konu edildiği, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “Yargıtay 2....

            Mahallesi Kaklıkbaşı Taşyurdu mevkiinde 3116, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalar uyarınca orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerinin yapılıp yapılmadığının yapılmış ise orman kadastrosu, aplikasyon ve orman ve rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilan tutanakları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri orman yönetiminden getirtilmesi, 2) ... ve orman bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen 17.02.2005 havale tarihli krokili rapor kadastro müdürlüğüne gönderilerek söz konusu krokide pembe renkte ve (A) ile işaretlenen Sahil ......

              Mahallesi 28143 ada 7 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine, aynı parselden ifrazen oluşan 2920 parselin yenileme kadastrosu ile (... Mahallesi 28143 ada 6 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine, aynı parselden ifrazen oluşan 2922 parselin yenileme kadastrosu ile (... Mahallesi 28143 ada 4 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/135 Esas, 2019/263 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda 3116 sayılı Kanun'a göre yapılan tahdidin yalnızca vakıf taşınmazları yönünden iptal edildiği, vakıf ormanlarına ilişkin olarak ilk tahdidin 6831 sayılı Kanun'a göre 1976 yılında yapıldığı, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan taşınmazların orman niteliğini kaybetmeleri hâlinde görevli orman kadastro komisyonlarınca orman sınırları dışına çıkarılabileceği, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığı, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığı kabul edildiğinden yörede yapılan maki tefrik çalışmasında belirlenen maki hattı esas alınarak 1744 sayılı Kanun'a göre çalışma yapılan orman tahdidine itibar edilemeyeceği, taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı...

                  Ancak, yukarıda verilen bilgilerden anlaşılabileceği gibi, davacı Orman Yönetiminin davaya konu yaptığı yer kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan krokide (a) harfi ile gösterilen bölümdür. Mahkemenin tahdit içindeki bu yerin orman niteliği kaybettiği için orman sınırları dışına çıkartılabileceği ve dolayısıyla 6292 sayılı Kanuna tabi olduğu yönündeki kabulü hukukî dayanaktan yoksun olduğu gibi yukarıda vurgulandığı gibi farazi bir ihtimale dayanmaktadır. Zira, bu bölüm orman kadastro komisyonlarınca 2/B madde niteliğiyle orman sınırları dışına çıkartılmamıştır....

                    Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarına konu edildiği, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında Orman Kadastro Komisyonunca “Yargıtay 2....

                      UYAP Entegrasyonu