Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, orman tahdidi içinde olan taşınmazın hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması isteğiyle Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikte davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, orman kadastrosu yapma ve orman rejimi dışına çıkarma yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğu, ayrıca zilyetlik şerhi verilmesi işleminin kullanım kadastrosu işleminden sonraki aşamada değerlendirilecek bir talep olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. B....

    Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü, 30.04.2010 gün ve 2004/1- 2010/1 sayılı İçihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro (tahdit) sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konunun bu içtihadı birleştirmenin kapsamı dışında olduğunun, aynı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 Sayılı Yasa ile değişik 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığının, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığının, 27...

      Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü, 30.04.2010 gün ve 2004/1- 2010/1 sayılı İçihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro (tahdit) sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konunun bu içtihadı birleştirmenin kapsamı dışında olduğunun, aynı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 Sayılı Yasa ile değişik 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığının, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığının, 27...

        Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenen 3523 ve 3524 sayılı parsellerin çevresi ile birlikte son 50-60 yıldır hiç zilyet edilmediği, çevresindeki devlet ormanı ile yanı yapıda çalılık ve ormanlığa dönüştüğü belirlendiğinden, davacıların taşınmazın kullanımlarında olduğu yönünde beyanlar hanesine şerh yazılaması isteminin yasal bir dayanağının bulunmadığı, Hazine tarafından 3523 ve 3524 sayılı parsellerin tapu kaydını beyanlar hanesinde halen mevcut kullanıma ilişkin şerhin yasal dayanağı bulunmadığından silinmesi istemiyle her zaman dava açılabileceği, gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre...

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 1)İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece davalı taşınmazın 2/B niteliği ile orman sınırları dışına çıkartılması istemine ilişkin olarak; çıkarma yasa gereği Hazine adına olacağından gerçek kişilerin bu yolda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı değerlendirilerek dava ehliyeti ve hukuki yarar şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2)Dava dilekçesinden davacının, orman tahdidine itiraz ve 2/B ile orman dışına çıkarılma isteminde bulunduğu, 2/B niteliği ile orman dışına çıkarılma istemi bakımından red kararı verildiği ancak mahkemece davacının orman tahdidine itirazına ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır....

            Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü gözetilerek bu bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/11/2009 günü oybirliğiyle karar verildi....

              Hükmüne uyulan 03/03/2010 tarih, 2009/19773- 2010/2547 sayılı ilamda; “27/01/2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 5. maddesiyle 6831 sayılı Yasaya eklenen Ek. 10. maddesi gereğince, Orman Yasasının; 20/06/1973 tarih ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2. maddesi, 23/09/1983 tarihli 2896 ve 05/06/1986 tarihli 3302 sayılı Yasalarla değişik 2. madde 1. fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkartılan yerler çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğinden; yasa hükmünde “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren" denilmek suretiyle orman sınırları dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğünden davacıların temyiz itirazları reddedilmiş; Orman Yönetiminin temyizi yönünden ise yönetimin davaya harçlı katılımda bulunarak taşınmazların orman niteliğinde Hazine adına tescillerini istediği, oysa mahkemece yönetimin karar başlığında bu sıfatla yer...

                İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı bulunduğunu, dava konusu taşınmazda uzun süredir tarım yapıldığını, davacının taşınmaza eklemeli olarak zilyet olduğunu, taşınmazın orman vasfını yitirmiş olmasının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmediğini, deliller tartışılmadan karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının orman sınırları içerisinde bırakılan bu alanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmasını talebinde bulunamayacağı zira taşınmazın orman niteliğini yitirmesi nedeni ile orman sınırları dışına çıkarma yetkisinin orman kadastro komisyonunda olduğu, 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ......

                  Mahkemece, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince, orman sınırları dışına çıkarma işleminin idari nitelikte olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, davacıların idareye başvurmakta muhtariyetlerine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın, nitelik kaybı nedeniyle 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarmama işleminin iptaline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın, yörede 1970-1975 yılları arasında yapılan ve kesinleşen ilk orman kadastrosunda orman sınırları içerisinde kaldığı, davacı tarafın da kabulündedir....

                    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; orman sınırları dışına çıkarma işleminin yasa gereği ancak Hazine adına yapılabileceği, benimsenen yerleşik Yargıtay kararlarında orman sınırları dışına çıkarma işleminin ancak Hazine adına yapılabilmesi nedeniyle şahısların orman tahdidi içerisinde kalan bir taşınmazın 2/B madde uygulamasına konu edilmesini, taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılmasını istemekte hukuki yararlarının bulunmadığı, aynı konuda idareyi zorlayıcı şekilde dava açamayacaklarının kabul edilmekte olduğu, davanın (aktif) taraf ve dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verildiği sonucunu doğuracak şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın aktif taraf ve dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine...

                      UYAP Entegrasyonu