Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., kadastro mahkemesine verdiği 27.07.2010 tarihli dilekçe ile, ... Mahallesi 1558 ada 18 sayılı parsel üzerinde evinin olduğunu, parselin eksik ölçüldüğünü ve evinin bir kısmının orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, eksik ölçülen kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Birleşen dosyada davacı ... Yönetimi, 1558 ada 18 sayılı parsel üzerindeki yapının orman sınırları içinde kaldığını belirterek, bu durumun beyanlar hanesine yazılmasını istemiştir. Mahkemece, davacı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Orman İdaresi taraf olup, uyuşmazlık 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde değil, taşınmazın orman olduğu iddiasında bulunulması nedeniyle mülkiyete yönelik bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 20.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu nedenlerle mera sınırlandırmasına itiraz davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası mera sınırlandırmasına itiraz davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek mera sınırlandırmasına itiraz davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, SAİR YÖNLERİN BU AŞAMADA İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 09.06.2009 günül oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın bir bölümünün kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen alanda kaldığı ve kadastro tespiti yapılmayan yerler bakımından Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı Orman İdaresi vekili dilekçesinde kullanım kadastrosuna konu 2/B parseli üzerinde bulunan yapının bir bölümünün kesinleşen orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek, beyanlar hanesindeki şerhe bu hususun eklenmesini istemiştir....

          İncelenen dosya kapsamına göre, dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan taşınmazın 2/B uygulaması yapılarak orman sınırları dışına çıkartılması ve tutanak düzenlenerek, kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkin olup, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz yönünden, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği ve 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. madde hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz için davacıya yeni bir dava hakkı vermeyeceği gibi, kişilerin idareyi zorlayıcı şekilde 2/B uygulaması yapılmasını isteyemeyeceği ve 2/B uygulaması yapılması mahkemelerin görevinde de olmadığından dinlenme olanağı olmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2014 günü oy...

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılar tarafından açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasının, sübut bulmadığından reddine; asli müdahil ...' nın kullanım kadastrosuna itiraz talebinin kabulüne, çekişmeli 12031 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı taşınmaza ait kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki 2. bentte bulunan kullanıcı şerhinin iptaline ve beyanlar hanesine, "Bu taşınmaz ... Büyükşehir Belediyesi kullanımında olup, üzerindeki 2 katlı idari bina ve 1 katlı depo ... Büyükşehir Belediyesi'ne aittir." şerhinin yazılmasına, beyanlar hanesindeki diğer şerhlerin aynen tesciline karar verilmiş, hükmün, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              zilyetliğinin korunmaya değer ve yasada öngörülen "hak sahibi" olmaya ve davacı kişiye orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif dava ehliyeti ve dolayısıyle davacı sıfatı vermeyeceği yönündedir....

                Yine dosya kapsamından dava konusu 60 ada 55 parsel sayılı taşınmazın 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Mahkemece dava konusu 60 ada 55 parsel sayılı taşınmazın kullanım ve güncelleme kadastrosuna konu edilip edilmediği araştırılmalı, taşınmazın kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edilmediğinin belirlenmesi halinde bu tür bir çalışma yapılmadan 2/B alanlarında zilyetlik şerhi verilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmeli, taşınmazın kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edildiği belirlendiği takdirde bu kadastro çalışmalarına konu bilgi ve belgeler getirtilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                  Davacının tüm beyanları bir arada değerlendirildiğin de davacının hem taşınmazın orman vasfında tescil edilmesine ve sonrasında da 2b kadastrosunda davalı T2 adına beyanlar hanesine şerh edilmesine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki Mahkemece Davacının sadece orman kadastrosuna itiraza yönelik tapu iptal tescil talebi hakkında karar verilmiş, davacının aynı zamanda taşınmazın bir kısmının davalı T2 adına beyanlar hanesine şerh edilmesine itiraz etmesine, davacının bu talebinin kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olmasına rağmen mahkemece bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş, bu husus gerekçede de değerlendirilmemiştir. Bu halde; mahkemece davacının iddia ve savunmalar doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle davacının kullanıcı tespitine itiraza ilişkin talebi hakkında Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK.nin 297....

                  Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının 1985 yılında yapılan afet kadastrosu ile oluştuğu, davanın afet kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, 7269 sayılı Yasanın 18/2.maddesine göre bu yasanın uygulamasından doğan uyuşmazlıklarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, mahkemece davanın niteliğini yanlış yorumlanmıştır. Taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman sınırlandırması yapılarak 12/05/2009 - 10/06/2009 tarihleri arasında ilan edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 04/06/2009 tarihli dilekçe ile taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman sınırları içine alınması için dava açmıştır. Açılan dava, afet kadastrosuna itiraz olmayıp, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu