Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarının da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılacağı, bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve Yasaya aykırı olduğu” açıklanmıştır....

    Temyize konu davanın açıldığı 08.07.2003 tarihinden sonra taşınmazın bulunduğu yerde 2B madde uygulaması yapılarak taşınmaz XIX numaralı poligon içinde orman sınırları dışına çıkarılmış ve bu çalışma 03.03.2004 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda dava aynı zamanda 2B uygulamasına itiraz niteliğinde olmakla davaya bakma görevi 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine aittir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkemece tescil davası elde tutularak 2B uygulamasına itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 15/04/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17.12.2012 gününde oy birliği ile karar verildi....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17.12.2012 gününde oy birliği ile karar verildi....

          , bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

            İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yeri dedelerinden bu yana yıllardır kullandıklarını, Açılan kadastro itiraz davası öncelikle dava konusu yerin tescil dışı bırakılarak kültür arazisi olarak tespitinin iptali talepli olduğunu, 2- B olarak taraflarına tapu verilmesi talepli bir dava olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açabilmeleri için kültür arazisi olarak tespit edilen kadastro tutanaklarına itiraz etmeleri gerektiğini, kültür arazisi olarak tespit edilen ve kesinleşen arsa için tapu iptal ve tescil davası açma haklarının kaybedeceklerini, hukuki yarar yokluğu nedeniyle red kararına itiraz ettiklerini, Aktif Husumet yönünden davanın reddi kararına itiraz ettiklerini, dava konusu yerde hak sahibi olmaları nedeniyle aynı dava içeresinde adlarına tescil talebinde bulunduklarını, mahkemenin öncelikle...

            İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yeri dedelerinden bu yana yıllardır kullandıklarını, Açılan kadastro itiraz davası öncelikle dava konusu yerin tescil dışı bırakılarak kültür arazisi olarak tespitinin iptali talepli olduğunu, 2- B olarak taraflarına tapu verilmesi talepli bir dava olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açabilmeleri için kültür arazisi olarak tespit edilen kadastro tutanaklarına itiraz etmeleri gerektiğini, kültür arazisi olarak tespit edilen ve kesinleşen arsa için tapu iptal ve tescil davası açma haklarının kaybedeceklerini, hukuki yarar yokluğu nedeniyle red kararına itiraz ettiklerini, Aktif Husumet yönünden davanın reddi kararına itiraz ettiklerini, dava konusu yerde hak sahibi olmaları nedeniyle aynı dava içeresinde adlarına tescil talebinde bulunduklarını, mahkemenin öncelikle...

            Mahkemece, davanın kabulüne ve fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 noktalar ile sınırlandırılarak işaretlenen 674,14 m² yüzölçümlü bölümün kargir ev ve arsası niteliği ile davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3302 sayılı Yasaya göre 2004 ila 2005 yıllarında yapılıp 02.06.2007 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 6831 sayılı Orman Yasasının değişik 11. maddesine göre, Kadastro Mahkemesi 6 aylık itiraz süresinde açılan ilk tahdit ve 2/B madde uygulamasına yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Somut olayda; 6 aylık itiraz süresi geçtiğine ve dava tapu kaydına dayanılarak açıldığına göre, uyuşmazlığın çözüm yeri Genel Mahkemelerdir....

              Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tapu iptal ve tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tapu iptal ve tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 11.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                O halde mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde ".... lehine 4.537 m2 alanda daimi irtifak hakkı" şerhi bulunduğu halde lehine şerh konulan kurumun davada yeralması sağlanmadan yokluğunda yargılama yapılarak sonuca gidilmesi de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26.05.2015 günü oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu