Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra 1983 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tapu kaydına dayalı olarak ... ve ... adına paylı olarak tescil edilmiştir. 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi "30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları, kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü öngörülmüştür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma; asli müdahil köy vekili tarafından da 12.02.2013 tarihli dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının davasının reddine, asli müdahil köyün davasının kabulüne dair verilen 18.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı köy vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf davalı Hazine vekili Av. ...ile asli müdahil köy vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalının ölü olduğu anlaşıldığından 3.11.2006 gününde verilen dilekçe ile... (...) ...mirasçıları ... vd. aleyhine tapu iptali ve yayla olark sınırlandırma istenmesi üzerine davaların birleştirilmesine karar verilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda mahkemenin görevsizliğine dair verilen 19.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Heyetçe incelenmesine gerek görüldüğünden ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile mera iddiasına dayalı tapu iptali, mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince reddine dair verilen 30.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Köy temsilcisi muhtar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim mer'a iddiasına dayanılarak açılan tapu iptali ve mer'a olarak sınırlandırma istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiş, hükmü davacı köy temsilcisi temyiz etmiştir....

          Mevkiinde özel orman statüsündeki (I), (II), (III), (IV) ve (VI) no'lu (3478), (3479), (3480), (3481) ve (3482) parseller üzerinde bulunan 997 ada 6 parsel sayılı taşınmazın devlet ormanı olduğunu belirterek, özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapusunun iptali ile devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ve müdahalenin önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen, davanın kabulü ile 997 ada 6 parselin özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapu kaydının iptali ile devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesine ilişkin önceki hüküm, davalı ... ve ihbar olunan ... vekilince temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 20....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazların ortak sınırının tesis kadastosu sırasında hatalı olarak tespit edildiği, iki taşınmaz arasındaki hali hazırdaki sınırın tesis kadastrosu sırasında da aynı şekilde mevcut olduğu ve hava fotoğrafları üzerinde de sınırın aynen olduğu gibi kadimden beri aynı şekilde korunduğu, kadastro sırasında uygulanan taşınmazlara uygulanan kayıt sınırlarının da sabit olduğu ve zeminde mevcut olmasına rağmen buna aykırı bir şekilde sınırlandırma yapılmak suretiyle taşınmazlar arasında sınırlandırma hatası yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir....

              Ölçülülük, sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlandırmanın gerekli ve orantılı olmasını gerekli kılar. Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlandırma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait davaya konu tüm taşınmazlar üzerindeki tasarrufun sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak ölçülülük ilkesine uygun sınırlandırma yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                veya kadastrodan sonra açılan ve tapu sicilinde terk işlemi yapılmamış olan kamuya ait yol, dere, ark ve benzeri yerler sınırlandırma ve tespitler sırasında ilgililerin yazılı muvafakatleri sağlandığı takdirde kamuya terki yapılır.’ hükmü ile aynı Yönetmeliğinin 'sınırlandırma krokisi' başlıklı 17. maddesinin 4. bendindeki ‘Tapulama veya kadastrodan sonra açılan ancak, tapu sicilinde terk işlemi yapılmamış ve ilgililerince muvafakat verilmemiş olan kamuya ait yol, dere, ark ve benzeri yerler ölçülerek, sınırları sınırlandırma ve ölçü krokisi ile yeni paftasında kesik çizgilerle gösterilir.’ hükmü uyarınca, tapulama veya kadastrodan sonra açılan yol, dere, ark ve benzeri yerlerin sınırlandırma ve tespitler sırasında ilgililerin yazılı muvafakatleri sağlandığı tadirde kamuya terkinin yapılacağı belirtilmiş olup, davacı Hazine tarafından verilmiş bir muvafakat olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı; hal böyle olunca, Mahkemece, davacı tarafından çekişmeli taşınmazın kadastrodan...

                  Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; mahkemece yapılan keşif, uygulama ve teknik bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2- a maddesi kapsamında yapılan sınırlandırma sonucunda dava konusu 120 ada 65 sayılı parsel ile güneyinde bulunan 120 ada 62, 63, 64 ve 66 sayılı parseller arasında olması gereken kamulaştırma sonucu oluşan yolun sehven unutulduğu, yenileme işlemi sonucunda sehven yapılan sınırlandırma işleminin hatalı olarak kesinleştirildiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi gereğince Kadastro Müdürlüğünce, kamulaştırma yoluyla kesinleşmiş koordinat değerlerine uyularak bu hatanın düzeltildiği, düzeltme işleminin mevzuata uygun bulunduğu, böylece mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun...

                  Hukuk Dairesinin 12/05/2009 gün ve 2009/5964-8040 sayılı bozma kararında özetle; "Krokide 2 numara ile gösterilen 253 m2'lik taşınmazın eğimi yüksek olup, üç yönden ormanla çevrili orman bütünlüğü içinde olduğundan ve Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/p maddesi gereğince eğimi % 12 ve üzerinde olan yerlerin orman ve ... muhafaza karakteri taşıması nedeniyle 26/j bendi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir. Bu nedenle, krokide 2 numara ile gösterilen taşınmaz hakkındaki davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra krokide 2 parsel olarak gösterilen 253.43 m2'lik kısma yönelik davanın reddi ile bu kısımda yapılan orman sınırlandırma işleminin onaylanmasına ve krokide 1. parsel olarak gösterilen 421.56 m2'lik kısımda yapılan orman sınırlandırma işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu