Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.1986 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 25.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, güneyi ve batısı mera olan 473 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davayı takip etmemişlerdir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 473 sayılı parselde fen bilirkişisi ..'...

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın 5841 sayılı Yasayla değişik 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen 17.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğine ilişkindir. Davalı ve dahili davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5841 sayılı Yasayla değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 155 ada 203 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki bir bölümünün kadim mera olduğu iddiası ile açılmış tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazın kadim mera olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı Hazine vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.06.1984 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera iddiası ile açılan tapu iptali ve sınırlandırma istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Hüküm tarihinden önce 14.3.2009 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2.maddesi hükmünce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasına “Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesi eklenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Dava, daha önce kesinleşen orman sınırlandırma tutanağı ve haritası kapsamında olup, 1974 yılında 1744 sayılı Yasa'nın 2. maddesi uygulamasına göre orman sınırı dışına çıkarılması sebebiyle Hazine adına tespit edilen çekişmeli taşınmazın tapu kaydına dayalı olarak tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine yönelik olmakla, uyuşmazlığın mülkiyete yönelik bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.3.2005 gününde verilen dilekçe ile sınırlandırma hatasının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 349 ada 1 parsel sayılı taşınmazının kadastro tespiti sırasında 19 Mayıs Caddesi sınırının 57 metre olmasına rağmen 65,65 metre olarak alındığı, dayanak kaydın aplike edilmesi sırasında hata yapıldığı böylece kendilerine ait 5296 metrekarelik alanın kuzey sınırının yukarıya doğru çekildiğini ileri sürerek, çapın dayanak kayda göre düzeltilmesini istemiştir....

              Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

                Davacı ... . dava dilekçesinde özetle, ...... mevkiinde özel orman statüsündeki (I), (II), (III), (IV) ve (V) no'lu (3478), (3479), (3480), (3481) ve (3482) parseller üzerinde bulunan 1017 ada 17 parsel sayılı taşınmazın Devlet ormanı olduğunu belirterek, özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapusunun iptali ile Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu ........1017 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 20/01/2016 tarihli fen bilirkişi raporu ekinde bulunan krokide (A) harfi ile taralı olarak gösterilen 150,11 m2lik bölümü açısından özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısım açısından elatmanın önlenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalının mirasçılarından ..., ... ve ... ile ......

                  Ancak davacının peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talepte bulunması halinde ise bu talep bir ek dava olarak nitelenecektir. Somut olayda davacı tarafından sadece 146 ada 193 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak dava açılmış, bu davanın yargılaması sırasında davacı 108 ada 44 ve 201 ada 1 parsel sayılı taşınmazların da mera olduğu iddiası ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğinde bulunulmuştur. Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Kabule görede ıslah isteminin mahkemece değerlendirilebilmesi, 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 sayılı tarifesinde gösterilen harçların ödenmiş olması koşuluyla mümkündür ve anılan kanunun 16. maddesine göre talepte bulunanın taşınmazın aynına taalluk eden bir davada taşınmazın değeri üzerinden harç ödemesi gerekir....

                    esas ölçü cetveli, sınırlandırma krokisi, taşınmazlar arasındaki ortak sınırı gösterir tesis kadastro paftası örneği, 3673 parsele ait kadastro tutanak örneği, 135 ada 1 parsele ilişkin toplulaştırma işlemine dair tüm bilgi ve belgelerin getirtilmesi, bundan sonra mahallinde, harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik teknik bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, teknik bilirkişilerden 3673 parsel ile 1385 parsel arasındaki tesis kadastro sırasında belirlenen ortak sınırı, harita, belgeler ve ölçü cetvelinden yararlanarak gösteren, davaya konu düzeltme kararına esas teknik formda açıklanan, nedenlerini irdeleyen, taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar olup olmadığını, varsa hangi husus ve noktalarda olduğunu, bu hali ile düzeltme kararına konu işlemin yerinde olup olmadığını bildiren, taşınmazlar arasındaki tesis kadastro sınırı, toplulaştırma sonrası oluşan sınır ile düzeltme kararı sonrası oluşan sınırları ayrı ayrı renklerle gösterir...

                      UYAP Entegrasyonu