ilişkin hiçbir bildirim yapmadığını, bunun yanında olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmış ise bu kurul toplantısı da yasanın aradığı şekilde yapılmadığını, her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında TTK 416. maddesine göre genel kurul toplantısı yapıldığı belirtilmişse de özellikle şirketin tek ortağının ......
ilişkin hiçbir bildirim yapmadığını, bunun yanında olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmış ise bu kurul toplantısı da yasanın aradığı şekilde yapılmadığını, her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında TTK 416. maddesine göre genel kurul toplantısı yapıldığı belirtilmişse de özellikle şirketin tek ortağının ......
Olağanüstü Genel Kurulu yapılması hususunun tescil ve ilanına karar verilmesini davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP VE SAVUNMA : Davalı temsilcisi sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısının çağrı ilanını yapmanın tescile tabi bir işlem olmadığını, bu nedenle de davacının talebinin Müdürlükleri yetkisinde olmadığını, davacı vekilinin çağrıya ilişkin ilanı mevcut ise; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden bağımsız olarak doğrudan Türkiye Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilanını yayımlatmasının gerektiğini, davacı tarafın çağrı sonrasında genel kurul toplantısını yaptığında ve genel kurulda alınan kararların tescilini talep edebileceği, sözkonusu kararların tescili talebinin Müdürlükleri tarafından reddi durumunda reddi durumunda tescile tabi bir kararın doğacağını, bu aşamada davanın hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Birleşen davanın (2009/178) davacılar vekili, usulüne uygun olarak çağrı yapılmaksızın gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında kararların Kooperatifler Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, 27.09.2009 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kooperatif 27.09.2009 tarihli olağanüstü genel kurulu'nca alınan iptale konu karar ile bir kısım üyelerin taşıma hizmetine devam etme imkanı ortadan kaldırılarak eşitlik ilkesinin ilhal edildiği gerekçesiyle asıl dosyada ve birleşen 2009/178 esas sayılı dosyasında davacıların davasının kabulü ile davalı kooperatifin 27.09.2009 tarihli genel kurul 3 no'lu maddesiyle alınan kararının iptaline, birleşen dava dosyası 2009/176 esas sayılı dosyanın takipsiz bırakılması nedeniyle HUMK.'...
Dava, ana sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....
yı azlettiği bu durumu davalı şirkete 27.01.2016 tarihinde ihtarname ile bildirdiği, davalı şirketin 26.02.2016 tarihinde genel kurulunu yaptığı,açılan davanın TTK 445 maddesi gereğince 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, dava dilekçesinde belirttikleri taleplerinin olağanüstü genel kurul yapılması konusunda olduğunu, ancak mahkemenin talep konusu olmayan bambaşka bir konuda karar verdiğini, 26.02.2016 tarihli genel kurulun iptalinin talep edilmediğini, bilirkişinin de talep edilmemiş bir konuda rapor hazırladığını, taleplerinin Olağanüstü Genel Kurul kararı verilmesine ilişkin olduğunu, kararın kaldırılarak Olağanüstü Genel Kurul kararı verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; üç aylık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle iptal koşullarının incelenmediği, dava konusu olağanüstü genel kurul kararının ...'nın 447. maddesinden sayılan nitelikleri taşımadığı, şirketin finansal tablolarının şirket kayıtlarına uygun olduğu, bilanço ve gelir tablosunun gerçeği yansıtmadığı iddiasının ispatlanamadığı, 02.....2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlarda butlan halinin mevcut olmadığı, öz sermaye unsuru olan geçmiş yıllar kârlarına faiz tahakkuk ettirilmesinin söz konusu olamayacağı, zira kâr payının ortaklar açısından muaccel hale gelmesinin genel kurul kararı ile olabileceği ancak geçmiş yıllarda bu yönde bir karar alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi .......
muhalefet şerhi koydurduğunu ileri sürerek davalı şirketin 30.05.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi” ile yine TTK m. 625 vd yer alan (Ltd Şti’lere ait) hükümlere göre müdürlerin kanunların ve şirket sözleşmesinin genel kurula yetki vermediği tüm hususlarda yetkili ve görevli olduğu, buna göre “m. 625/1-g Genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi” ve TTK m. 626’da yer alan “Madde 626- (1) Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. 202 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır” yer alan hükümlere göre karar defteri tutmak, genel kurul toplantısını yapmak, karar defterine alınan kararları yazmak sorumluluğunda olup, bunlar yerine getirilmediği takdirde yönetim organı hakkında sorumluluk...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 30.05.2012 gün ve 1493 Esas, 3810 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin 23.06.2001 tarihli genel kurul toplantısıyla tasfiye kararı aldığını, 27.10.2001 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeleri olan davalıların ibra edilmediğini, 29.06.2002 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, yeni yönetim tarafından yapılan tespite göre, davalıların kusur, ihmal ve yetki aşımları sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 74.898,00 TL’nın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili ile ..., davanın reddini istemişlerdir....