Yüklenici kusurların kendisine ihbar edilmediğini iddia etmediği takdirde hakim bu hususu kendiliğinden dikkate alamaz ve ayıp ihbarı yapılmış gibi yüklenicinin ayıptan kaynaklanan sorumluluğunu kabul etmesi gerekir (Emsal Dairemizin 22.02.1990 tarih 1989/3070 E. 1990/736 K.). Somut olayda davalı usulüne uygun tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, dolayısıyla ayıbın ihbar edilmediğini ileri sürmemiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek davalının ayıptan kaynaklanan sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme kabulünün aksine, dosyada davalı şirket tarafından davacı Belediye'ye hitaben yazılmış tarihsiz dilekçe bulunmakta olup, taahhüt ve ibra niteliğindeki bu dilekçede davalının taahhüdünde bulunan Ofis-Araç Alt Geçidi ve Çevre Düzenleme İnşaatı işinde mülkiye müfettişlerince fazla ödeme olarak tespit edilen ve Belediyece bloke edilen paranın tahsili konusunda açmış olduğu davada mahkemece ödenmesine karar verilen parayı hiçbir şekilde talep etmeyeceği, bu parayı almayacağı, kesin hesap sonucu çıkan alacak dışında bir talepte bulunmayacağı, bu konuda tazminat istemi ile mahkemeye başvurmayacağı, kesin hesap sonucu çıkacak alacağın tahsili için icra yoluna gitmeyeceği kabul ve taahhüt edilmiş, kesin hesap sonucu çıkacak olan miktara rıza gösterileceği kabul ve beyan edilmiştir. Bu yazı ile davalının davacıyı takip konusu ilâma dayalı alacaklar da dahil olmak üzere kesin hesap sonucu çıkacak alacak dışındaki alacaklar yönünden ibra ettiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2017/407 ESAS, 2020/460 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında Kadıköy 30. Noterliğinin 26/11/2013 tarih ve 62249 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 1.maddesi gereği davalı şirket ortakları Fatik Aksın ve T6 müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumunda olduklarını, müvekkillerin oturduğu taşınmazın 9....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu ... ada ... parseldeki otopark+garaj işyeri niteliğindeki 29 numaralı bağımsız bölümün cinsi yönetim planının 3.maddesinde "garaj ve dükkan" olarak belirtilmesine rağmen tapu kaydı oluşturulurken garaj+otopark niteliğinin yazılmasının unutulduğunu ileri sürüp “işyeri ve ofis” kelimelerinin tapu kaydına ilavesini istemiştir. Davalı, idari yargının görevli olduğunu, talebin tapu müdürlüğünce yerine getirilebilecek nitelikde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kaydına işyeri ve ofis kelimelerinin ilavesine ilişkin ihtilafın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, göreve ilişkin dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı Ruhi Seyrekbasan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Bilirkişi kurullarınca dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde karşılaştırmaya konu edilen İstiklal Mahallesi 333 ada 7 parsel nolu emsalin incelenen 22.4.2004 tarihli satışındaki satış değeri olan 42.000YTL.'nin Dairemizin geri çevirme kararı üzerine aynı gün incelenen Eskişehir 2....
Şöyle ki; Dairenin 10.4.2014 tarih ve 2014/193 Esas, 2014/6691 Karar sayılı ilamında; “Mahkemece, inşaatçı bilirkişi raporu ile elektrikçi bilirkişi raporuna atıf yapılarak davacıya ait olduğu tespit edilen bir kısım eşyanın bütünleyici parça niteliğinde bulunmadığı menkul eşya niteliğindeki bu eşyaların her zaman için maliki tarafından alınıp götürülebileceğinin göz önünde bulundurulmamış olması doğru görülmemiştir. Öte yandan iki ayrı taşınmazın üzerinde bulunan bütünleyici parçaların ayrı ayrı gösterilerek her iki taşınmaz malikleri arasında farklı kişiler bulunduğu da dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi de doğru değildir....
ya ait olduğunu, davaya konusu taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu, müvekkilinin taşınmazda kalıcı olarak yaptığı yapıların; 100 araba dolgu toprağı, 78 araba temel malzeme, 100 m. etrafa perde beton yapımı inşaat demirli, 300 saat iş makinesi çalışması(tevdiye ve dolgu için), 5 dönüm arsa için 1,5 metre panel tel ve 7 metre sürgülü kapı, 80 m sondaj, elektrik direği, 50 cm temelli ytongdan 100 m2 ofis, alüminyum cam, otomatik kapı, ofis için seramik, kapılar ve dolapların lake yapılması, 15 bin TL bedelli şömine, 700 m2 kilitli parke taşı, mutfak arkası balkon cam kapama ve bahçe rulo çim çocuk parkı, ofis içi asma tavan, tuvalet ve pis su giderleri için logar, tenteli 150 m2 gölgelik, 300 m2 rulo çim ve yeşil alan, alarm ve güvenlik sistemi olduğu belirtilerek, bunların müvekkili adına mülkiyetinin tespitini istemiştir. Davalı ... vekili; dava konusu yapının davacı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1060 Esas KARAR NO: 2021/577 DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 31/05/2016 KARAR TARİHİ: 25/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ---- tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin ----------- niteliğindeki bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmenin----------- teslim tarihi olarak belirtilmesine rağmen belirlenen tarihte teslim yapılmadığını, sözleşmenin ----göre davalı yana zımmen--- aylık ek süre tanındığını, bu sürenin eklenmesiyle son teslim tarihinin --- tarihi olduğunu, ancak taşınmazın bu tarihte de müvekkiline teslim edilmediğini, davalı yanan --------yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, gecikilen her ay için kira bedeli ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafça cevaben gönderilen ihtarname ile inşaatın idari makamlarca...
MAHKEMECE : Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında taşınmaz alım-satımına aracılık sözleşmesinin kurulduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında kurulan sözleşme konusu İzmir İli Konak İlçesi Mersinli Mahallesi 8627 ada 1 parsel A Blok 12. Kat 60 numaralı bağımsız bölümün tapuda niteliğinin işyeri olduğu, sözleşmede de taşınmazın cinsinin ofis olarak belirtildiği, davaya konu taşınmazın ofis olması nedeniyle davalının satıcı olarak ofisini satmasından dolayı 6502 sayılı Kanunda tanımı yapılan tüketici tanımına uymadığı, kendi adına iş yeri olarak tapuda kayıtlı davaya konu taşınmazı satan davalının bu satışta tüketici sayılamayacağı anlaşılmıştır. Davacı emlak işleri ile uğraştığından ve mesleki amaçla hareket ettiği için davacı da tüketici değildir. Davaya konu edilen taşınmazın ofis olması nedeniyle ofisin satışına yönelik işlem tüketici işlemi olmayıp her iki taraf da tüketici değildir....
Mahkemece, davaya konu aracın ticari amaçla kullanıldığı, davacının Tüketici Kanununa göre tüketici sıfatında bulunmadığı, olayın çözümünde 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddelerinde düzenlenen ayıptan sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayıp halinde alıcının seçimlik haklarının 227. maddede düzenlendiği, alıcının muhatabının satıcı olduğu,davalı ... Oto. ve San. Tic. A.Ş'nin üretici konumunda olduğu, Borçlar Kanununa göre alıcıya karşı ayıptan sorumlu olmadığını bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verildiği, dava konusu araç üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ticari amaçla kullanılan araçtaki arızanın motorun üretiminden kaynaklanan gizli ayıp olduğu ve satıcının ayıptan sorumlu olduğu, alıcının BK 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından "satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkını" kullanmış olduğu gerekçesiyle davalı ... Otomotiv Petrol Nakliyat San ve Tic....