Aile Mahkemesinin 2021/101 Esas, 2021/101 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, sonrasında kadının müvekkilinin soyadını kullanmasına izin verildiğini, ancak artık müvekkilinin davalının soyadını kullanmasını istemediğini iddia ederek boşanan kadının kocasının soyadının kullanması izninin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta iken, davacının bundan sonra ailesinin soyadını kullanmasını istemediği gerekçesi ile kadının kullanılmasına izin verilen eski eşinin (erkeğin) soyadı olan "..." soyadını kullanma izninin kaldırılmasına, kadının kendi bekarlık soyadını kullanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gider kalemlerini yüksek gösterdiğini, bunun fahiş olduğunu, annenin TRT bünyesinde hatırı sayılır bir maaşla çalıştığını, gelirinin müvekkilinden yüksek olduğunu, kira gelirinin bulunduğunu, müvekkili aleyhine diğer müşterek çocuk yararına iştirak nafakasının artırımı davası açtığını, her iki nafakayı almış olduğu maaştan ödeyebilmesinin mümkün olmadığını, davacının annesi ile birlikte edindiği taşınmaz için bankadan çektiği kredi ödemelerine halen devam ettiğini, yine annesi ile aralarında açılan davaların masraflarını karşılamaya çalıştığını, davacının müvekkili babası ile görüşmediğini, soyadını dahi taşımadığını, bunun için dava açıp annesinin soyadını aldığını, babasına yakınlık göstermediğini, annenin de giderlere katılma yükümlülüğünün bulunduğunu, tüm bu sebeplerle öncelikle davanın tamamen reddine, bunun mümkün olmaması halinde müvekkilinin maddi gücü dikkate alınarak makul bir nafaka bedeline hükmedilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, 2016 doğumlu ortak çocuk ...'...
ın hanesine taşındığı ve babanın soyadını aldığı; bundan sonra anne N..... G.... K.....'ın 13.2.2004 günlü dilekçe ile velayeti altındaki D..... Ç.....'ın soyadının "K....." olarak değiştirilmesini istediği, mahkemece istemin kabulü ile küçük D.....'ın nüfus kaydındaki "Ç......" soyadının "K......" olarak değiştirilmesine karar verildiği ve hükmün Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kayden 12.7.1990 doğumlu olan D.....'ın mahkeme hükmü ile babası Yu..... Ç......'ın nüfusuna yazılıp onun soyadını aldığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 312. maddesine göre "baba ile soybağı babalık hükmü veya tanıma yoluyla kurulan çocuk, babanın aile adını (soyadını) taşır ve onun vatandaşlık hakkını kazanır." Soyadı Tüzüğü'nün 15. maddesi hükmüne göre de "nesebi sahih olmayan çocuklar analarının soyadını alırlar; ancak bu çocuklar, babalarının tanıması ile veya hakimin kararı ile babanın soyadını alırlar."...
ın hanesine taşındığı ve babanın soyadını aldığı; bundan sonra anne N..... G.... K.....'ın 13.2.2004 günlü dilekçe ile velayeti altındaki D..... Ç.....'ın soyadının "K....." olarak değiştirilmesini istediği, mahkemece istemin kabulü ile küçük D.....'ın nüfus kaydındaki "Ç......" soyadının "K......" olarak değiştirilmesine karar verildiği ve hükmün Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kayden 12.7.1990 doğumlu olan D.....'ın mahkeme hükmü ile babası Yu..... Ç......'ın nüfusuna yazılıp onun soyadını aldığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 312. maddesine göre "baba ile soybağı babalık hükmü veya tanıma yoluyla kurulan çocuk, babanın aile adını (soyadını) taşır ve onun vatandaşlık hakkını kazanır." Soyadı Tüzüğü'nün 15. maddesi hükmüne göre de "nesebi sahih olmayan çocuklar analarının soyadını alırlar; ancak bu çocuklar, babalarının tanıması ile veya hakimin kararı ile babanın soyadını alırlar."...
nin dul kaldığı ve henüz başka bir kişi ile resmen evliliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67. maddesi hükmüne göre de, kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Ancak, kendisinin yazılı istemde bulunması durumunda bekarlık hanesine dönerek, bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Sözü edilen madde hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere kocası ölen kadın kendi istemi ile bekarlık soyadını almadıkça veya haklı nedenlere dayanarak soyadının değiştirilmesini isteyip bu yolda mahkemece karar verilmiş olmadıkça, ölen kocasının soyadını taşımayı sürdürür....
Ancak; 1-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36/1-b madde ve fıkrasına göre de, kocanın soyadının düzeltilmesi halinde bu kişilerin reşit olmayan çocuklarının ve eşlerinin de soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi Nüfus Müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Buna göre, mahkemece sadece davacılar ... ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... oğlu ...,...ve ... oğlu ...'un soyadlarının düzeltilmesiyle yetinilmesi gerekirken, bu kişilerin eşleri ve reşit olmayan çocuklarının da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi, 2-Davacı ..., ... ve ... oğlu ... ile resmen evli olup, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır. Somut olayda davacı, ..., ... ile evlenmekle ... soyadını almıştır. Evlilik birliği sürdüğü ve koca soyadını değiştirmediği sürece evli kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır....
Ancak; 1-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36/1-b madde ve fıkrasına göre de, kocanın soyadının düzeltilmesi halinde bu kişilerin reşit olmayan çocuklarının ve eşlerinin de soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi Nüfus Müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Buna göre, mahkemece sadece davacılar ....oğlu ..., ....oğlu ...'un soyadlarının düzeltilmesiyle yetinilmesi gerekirken, bu kişilerin eşleri ve reşit olmayan çocuklarının da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi, 2-Davacı ..., ....oğlu ... ile resmen evli olup, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır. Somut olayda davacı, ..., ... ile evlenmekle ... soyadını almıştır. Evlilik birliği sürdüğü ve koca soyadını değiştirmediği sürece evli kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır....