Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı Havva'nın Fevzi ile 26.04.1988 tarihinde evlendiği, evlilik birliği içinde Gökhan ve G.Şayan adlı çocuklarının olduğu, Fevzi'nin 13.09.1997 tarihinde ölümü ile Havva'nın dul kaldığı ve henüz başka bir kişi ile resmen evliliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67. maddesi hükmüne göre de, kocası ölen kadın, yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Ancak, kendisinin yazılı istemde bulunması durumunda bekarlık hanesine dönerek, bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir....
Yapılan bildirim üzerine babanın soyadını alır ve aile kütüklerinde baba hanesine tescil edilir” hükmünde olup; soyadının düzeltilmesine karar verilen T.C....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2018/70 ESAS - 2019/104 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 1....
Kimlik nolu olup T1 olarak nüfusa kayıtlı olduğu, davacının kardeşi olan tanığın, ablası olan davacının çevresinde KUMSAL olarak tanınıp bilindiğini, ailesi ve arkadaşlarının ona bu şekilde hitap ettiklerini, kimlikte yazılı adını sadece resmi işlemlerde kullandığını, davacı ablasının evlilik dışı bir çocuk sahibi olarak çocuğunun soyadını almak istediğini, davacı ablasının oğlu Kuzey ARAS'ın babası olan Suat YAŞAR ile aynı evde yaşadıklarını, ancak Suat YAŞAR' ın mevcut evliliği devam ettiği için evlenmelerinin mümkün olmadığını, bu yüzden soyadını evlilik yolu ile kazanamadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır....
TMK’nin 173/4. maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin iznin kaldırılabilmesi koşulların değişmesi haline bağlı olup, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıdadır....
Davacı ... yukarıda sözü edilen mahkeme kararı ile ... olan soyadını ... olarak değiştirdiğinden 5490 sayılı Yasanın 36/1-b maddesi gereğince davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. ... eşi davacı ...'ın davasının da 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi gereğince kadın evlenmekle kocasının soyadını alacağı ve evlilik birliği sürdüğü ve kocanın soyadı değişmediği sürece bu soyadını taşımak zorunda olduğu ve bu soyadını tek başına değiştirme hakkı bulunmadığından açıklanan gerekçe ile reddi doğrudur. Davacı ... yönünden ise henüz reşit olmadığından 4721 sayılı Yasanın 321. maddesindeki "çocuk anne baba evli ise ailenin soyadını taşır" hükmü gereğince ...'in soyadının değiştirilmesi isteminin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. ./.. -2- 2010/4553-11136 Ancak, dava tarihinde reşit olan davacılar... ve ...'...
dır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacılardan Durdu, Ali ... ile evli olup, evlenmekle kocası Ali ...'ın soyadını almıştır. Evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça evli kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Davacı ...'nun evlenmekle aldığı soyadını tek başına değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın Durdu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile istem gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 173/1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; boşanma halinde kadın, evlenmekle kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Bu maddenin (2.) fıkrasında; “kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa istem üzerine hakimin, kocasının soyadını taşımasına izin vereceği” (3.) fıkrada da, “kocanın, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebileceği” hükme bağlanmıştır. Düzenlemeye göre; boşanan kadına, kocasının soyadını kullanmasına boşanma gerçekleştikten sonra açılacak davada, şartlarının varlığı halinde izin verilebileceği gibi; bunun, talep halinde boşanma davası içinde boşanma kararıyla birlikte sonuca bağlanması da mümkündür....
Dosyada toplanan bilgi ve belgelere, özellikle aile nüfus kayıt tablosu içeriğine göre; davacı ..., ... ile resmen evlidir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır. Somut olayda davacı, ... ile evlenmekle onun soyadını almıştır. Evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça evli kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Davacının evlenmekle aldığı soyadını tek başına değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
de bu evlilik birliğinde doğan çocukları olarak nüfusta kayıtlıdır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadının evlenmekle kocası ...'ün soyadını almış olup, evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça kadın kocasının bu soyadını taşımak durumundadır. Saptanan bu durum karşısında davacının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....