"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve " çocukla kişisel ilişki kurulması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Ziynet Eşyası Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet eşyası alacağı davası" ile "çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Mahkemece 27/01/2023 tarihli SİR esas alınarak idrak çağında olan ortak çocukların babalarıyla yatılı olarak kişisel ilişki kurmak istemediklerine ilişkin görüşlerine değer verilerek davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin yatısız olarak kurulmasına karar verilmiş ise de; boşanma kararı ile sadece okulların ara tatili ile yaz tatillerinde yatılı kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, ayda 4 kez haftasonlarında kurulan kişisel ilişkinin yatısız olduğu, boşanma kararının kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarih itibariyle baba ve çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulması açısından yeterli sürenin geçmediği, arada pandemi nedeniyle yatılı kişisel ilişkinin kurulamamış olmasının davalının kişisel ilişki kurma hakkını kullanmak istemediği olarak değerlendirilemeyeceği, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen video kayıtlarının izlenmesinde, çocuklar ile baba arasında sağlıklı ve...
çocuğun üstün yararı gözetilerek küçük ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının 3 üncü maddesinin kaldırılmasına, küçük ... ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, 5395 Sayılı yasa gereğince taraflar ve ... hakkında danışmanlık tedbiri uygulanması konusunda ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir....
Ortak çocuk ... idrak çağında olup, bu sebeple ilk derece mahkemesince babasıyla kişisel ilişki kurulması konusunda bizzat veya istinabe yoluyla bilgilendirilerek, kişisel ilişki hususundaki görüşünün sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5), çocukla görüşmek suretiyle rapor istenip çocuğun sağlıklı gelişimi için babası ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle babayla ortak çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmayacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre ortak çocuk ... yönünden kişisel ilişki konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
O halde baba ile küçük arasında yatılı kalacak şekilde ve de senenin belirli ayında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararının, hüküm bölümünün 3. fıkrasında yer alan “Her ayın 2. ve 4. hafta sonları Pazar günü 10:00-17:00 saatleri arası, dini bayramların 2 günü 10:00-17:00 saatleri arası, babalar günü saat 10:00-17:00 saatleri arası ” cümlelerinin hükümden çıkarılmasına, yerine “her ayın 1. ve 3....
O halde davacı-davalı baba ile küçük arasında dini bayramlar ve yaz tatili dışında her ayın belirli haftalarında haftasonu yatılı kalacak şekilde de kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmamış bozmayı gerekmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.03.2016(Salı)...
kurulmasına yönelik talebinin kişisel ilişkinin amacına uygun düşmeyeceği, kişisel ilişki kurma hakkı ve bu hakkın rahatça kullanılmasını sınırlar şekilde olup yerinde görülmemiş ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp durum ve koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebiliceği hususları da göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde yatısız ve daha uygun süreli kişisel ilişki tesis edilmiştir....
Büyükbaba ve büyükanne ile torun arasındaki kişisel ilişkinin amacı hısımlık bağlarını güçlü tutmak ve büyükbaba ile büyükannenin torun sevgisini tatmin, çocuğun da büyükbaba, büyükanne sevgisi ve şefkatini hissetmesini, bu yolla çocuğun ahlakî ve manevî gelişimini sağlamaktır. Dosya kapsamına göre; Davacının kızı ve kişisel ilişki kurulması istenen çocuğun da annesi öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacı küçüğün dedesi olup, torununu sevmesi ve onunla kişisel ilişki kurulmasını istemesi en doğal hakkıdır. Baba ile davacı arasında anlaşmazlık bulunması, davacının torunu ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Annesini kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için dedesi ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. Dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporu da bu durumu teyit etmektedir. O halde davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik yoktur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayeti anneye bırakılan ortak çocukla kendisi arasında Şubat ve Ağustos aylarında kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe, çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir....