Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı baba ile 2014 doğumlu ortak çocuk Derin arasında kurulan kişisel ilişkiye dair verilen karar bölge adliye mahkemesince kaldırılarak baba ve çocuk arasında, "Her ayın l.ve 3.hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00'dan 3.günü saat 18.00'e kadar, her yıl okulların sömestr (Şubat) tatilinin 1.Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, ve her yıl 1 Ağustos saat 10.00'dan 31 Ağustos saat 18.00'e kadar" şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı anne tarafından...
Kişisel ilişki, anlaşmalı boşanmada hakim tarafından re'sen düzenlenmiştir. Hakim tarafından bu hususta taraflardan kabul ettikleri bir düzenleme istenmesi, kabul edilen düzenlemeyi uygun bulması veya gerekli gördüğü değişikliğin taraflarca kabulü halinde buna uygun kişisel ilişki düzenlemesine gidilmesi gerekirken, kişisel ilişkiye dair düzenleme konusunda tarafların beyanı alınmaksızın hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kişisel ilişki yönünden, davalı tarafından ise kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalıdır....
Müşterek çocuk ... 1999 doğumlu olup, yaşı itibariyle babası ile yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına engel bulunmadığı gibi küçüğün baba yanında yatılı kalmasının, onun fiziksel ve ruhsal gelişimine olumsuz etkide bulunabileceğine ilişkin bir durumun varlığı da kanıtlanamamıştır. Gerektiğinde uzman görüşünden de yararlanılarak, küçükle baba arasında yatılı da kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması yönünden hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olduğu gibi, yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişkide başlayış ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir....
çocuğun baba tarafından kaçırıldığını ve 3 günden fazla süre saklandığını, kişisel ilişkinin kurulması halinde bu olayların tekrarlayabileceğini belirterek kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1345 KARAR NO : 2021/649 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULDAN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/535 ESAS-2020/57 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacı babanın müşterek çocukları göremediğini, bu nedenle çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile müşterek çocuklar Naz ve Nehir ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. Pazar günleri sabah saat 10.00 dan akşam saat 17.00 e kadar kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmiştir....
Can ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Ayın belirli hafta sonları çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde ve yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde de yatılı olacak şekilde uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı- davacı vekili; davacı babanın 4 yıldır çocuklarını görmek istemediği, davalı annenin, nafaka artırılması talebine sinirlenip, nafaka talebinden vazgeçirmek ve bezdirmek için çocukları her hafta, icra kanalı ile almayı tercih ettiği, kişisel ilişki kurma günlerinde çocuklara sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, uzman raporunun, çocukların beyanına ve isteklerine aykırı bir şekilde çocukların üstün yararı gözetilmeden, düzenlenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, zaten her hafta sonu kişisel ilişki tayin edilmesi karşısında, babanın bununla yetinmeyip, yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tayin edilmesi talebinin, çocukların anne ile olan kaliteli vakitlerinin, elinden alınmasına sebebiyet vereceği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Taraflar farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir, ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin annelik duygularını tatmine elverişli, çocuğun da anne sevgisini ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....