Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki kararları süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımazlar. Bu nedenle, çocukların ... yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararları değiştirilebilir, kaldırılabilir; daha evvel kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebilir. Ancak, kişisel ilişki kararları çocuğun ... yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan (TMK m. 324/2), açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde (HMK m. 297/2) olmalıdır....
Toplanan delillerden; davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkiyi hükmün kesinleşmesi ile sınırlamayı gerektiren bir olgunun varlığı ispat edilemediği gibi kişisel ilişki kurulması çocukların fikri ve bedeni gelişmesi içinde gerekli olduğundan bu durum usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HMUK. md. 438/7)....
Mahkemece sosyal inceleme raporu alınmaksızın kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzman ya da uzmanlardan; çocuk ve babanın yaşam koşulları, birbirleriyle ilişkileri, babanın durumu, annenin iddiaları da nazara alınarak rapor alınması ve diğer delilerle birlikte değerlendirilmek suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayetleri davacı-davalı anneye bırakılan müşterek çocuklar ile davacı baba arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında, babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Mahkemece her ayın birinci ve üçüncü haftalarında kurulan yatılı kişisel ilişki yanında; dini bayramlarda kurulan kişisel ilişkinin yatılı olmaması ve okul yarıyıl ve yaz tatillerine yönelik olarak kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmamış olması doğru değildir. O halde, mahkemece, daha uygun süre ile kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....
Günü saat 18:00' a kadar, her yıl yarı yıl tatilinin 1.pazartesi günü saat 10:00 dan takip eden perşembe günü saat 18:00'a kadar çoçuğun davacı babannesi yanında kalması sureti ile kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kişisel ilişki tesis edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir....
KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Davacı koca 24.02.2008 doğumlu ikiz çocukları Ceren ve Cemre ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasını istemiştir. Tedbiren de olsa kişisel ilişki düzenlenirken küçüklerin ve tarafların durumları değerlendirilmeli, kişisel ilişki babalık ve analık duygularının tatmini yanında küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkilememelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel ilişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.26.11.2007 (pzt.) KARŞI OY YAZISI Davacı, çocukların annesidir. Ana veya baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişki, ana-baba ile çocuklar arasındaki bağları güçlendirme amacı taşır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlemesinde aslolan çocuğun yararıdır. Tarafların ortak çocuğu... 22.02.2010 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında ana bakım ve şefkatine muhtaç olup 1-31 temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki süresi çoktur . Şu halde daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken , yazılı şekilde, düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacıların yanına kaldığı belirlenen çocuklardan Hasan ve Hazal hakkında şahsi ilişki tesisine yer olmadığına, Yiğit Efe ile davacılar arasında ilk 3 ay her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri saat 10.00'dan 16.00'ya, sonraki aylarda her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri ile dini bayramların 2. günleri saat 10.00'dan saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı kararı özetle, cevap dilekçesindeki savunma ve taleplerini tekrar ederek, kararın kaldırılması istemiyle istinaf etmiştir. Davacı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, babaanne ve büyük baba ile torunları arasında kişisel ilişki düzenlenmesi davasıdır. Davacılar, torunları olan 06/03/2005 doğumlu T2 28/10/2010 doğumlu Hazal Vanlı ve 08/12/2015 doğumlu Yiğit Efe Vanlı ile kişisel ilişki kurulmasını istemişlerdir....