Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "kişisel ilişki kurulması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.06.2012 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2013(Prş.)...

      DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Nafaka Taraflar arasındaki "çocukla kişisel ilişki kurulması" ve "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2013 (Çrş.) .......

        olmasının çocuğun üstün yararına olacağı değerlendirmesi, 09.11.2020 tarihli raporda ise bir uzmanın gözetiminde kişisel ilişki tesisi kurulması gerektiği yönündeki belirleme dikkate alınarak Bergama 2....

          HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Kişisel ilişki kararları süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımazlar. Bu nedenle, çocukların üstün yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararları değiştirilebilir, kaldırılabilir; daha evvel kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebilir. Ancak, kişisel ilişki kararları çocuğun üstün yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan (TMK m. 324/2), açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde (HMK m. 297/2) olmalıdır. Çocukla anne ve baba arasında kişisel ilişki kurulması kararı verilirken; göz ününde tutulması gereken temel ilke çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1,3; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....

          Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma, velayet, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakaları, tazminatlar, yoksulluk nafakası ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 2013 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki uzun olup küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğinden, daha uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, ayrıca taraflarca özellikle talep edilmediği halde günümüzdeki ulaşım kolaylıkları da dikkate alındığından ayrı şehir, aynı şehir ayrımı yapılması da doğru görülmemiştir. Ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

            Küçük ... ile biyolojik kardeşleri arasında kişisel ilişki tesisi her iki taraf için de sağlıklı bir duygusal gelişim için önemlidir. Kişisel ilişki kurulmaması halinde ilerleyen dönemde bu durumun öğrenilmesi psiko-sosyal gelişim açısından çok daha önemli olumsuzluklara yol açabilecektir. Kardeşlerin birbirlerini tanıması, kardeşlik bağlarının kurulması her iki taraf içinde olumlu olacaktır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz....

              Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2016 doğumludur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....

                Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Kişisel ilişki tesisine yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin gelecek yılları da kapsayacak şekilde tarih de belirtmek suretiyle kişisel ilişki tesisi doğru olmadığı gibi dosya kapsamı, davacı babanın hali hazırda cezaevinde hükümlü olarak bulunması ve dosyada bulunan uzman bilirkişiler tarafından düzenlenmiş sosyal inceleme raporları da dikkate alındığında davacı baba ile küçük Asya arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde babanın cezaevinden izinli çıkacağı muhtemel tarihlerde ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                  Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun 11 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı gibi, kurulan kişisel ilişki infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken, gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davacı- karşı davalı baba arasında kademeli bir şekilde ve infazda zorluk oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu