WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesi uyarınca kişisel ilişki kurulması davası niteliğindedir. Davacı babaanne, dede ve amca tarafından, babası çalışmak amacıyla yurt dışında bulunan Mehmet Tuna Gürlek ile aralarında kişisel ilişki kurulması talep edilmiş, davalı anne tarafından ise davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. TMK'nın 325. maddesi "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlara da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yolu ile uygulanır" hükmünü haizdir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md:182/2). Çocuğun üstün yararı belirlenirken de onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

    Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olsalar da, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      un vefatından sonra da sürekli olarak kendisini rahatsız etmeye devam etmediğini, Kurban Bayramında müsait olmadığını dile getirmesine rağmen davacı, kızı ve torununun eve geldiklerini, tartışma yaşandığını ve hakaret ettiklerini, ne oğlu sağ iken ne de vefatından sonra kızının maddî manevî ihtiyaçları ile ilgilenmeyen davacının çocukla bağ kurmasının da çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyeceğini, karşı yanın açmış olduğu çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde çocuğun menfaatine bir talep olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile davacının oğlu ...'ın 16.04.2015 tarihinde boşandıkları, ortak çocukları ...'ın velâyetinin davalı anneye verildiği, davaya konu kişisel ilişki kurulması istenen küçüğün yaklaşık 10 yıldır annesi ile birlikte Savaştepe'de yaşadığı, baba ...'...

        ın 13.04.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının küçüğü müvekkilleri ile görüştürmediğini, küçük ile müvekkilleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulundukları, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müşterek çocuğu davacılardan ... 'nin bir kez gördüğünü, dedesi olar ...'ın küçüğü hiç görmediğini, boşanmadan sonra da davacıların görme yönünde taleplerinin olmadığını, küçüğün davacıları tanımadığını, bu sebeple küçüğün yaşı da göz önüne alınarak davacılar yanında seyahat etmemesine veya yararında yatılı olarak kalmasına hükmedilmemesini, yatılı olmadan ve kısa süreli kişisel ilişki kurulması halinde davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. III....

          Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 5 inci maddesi. 3. Değerlendirme Davacılar ile 03.05.2011 doğumlu ... ... arasında Bölge Adliye Mahkemesi'nce "her ayın ilk hafta sonu Pazar günü saat 10.00'dan saat 17.00' a kadar, dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan saat 17.00'a" kişisel ilişki kurulmuş ise de Mahkemece aldırılan 19.04.2021 havale tarihli sosyal inceleme raporunda, ... ...'nin anne ile çok mutlu olduğu, babasının kaybından sonra annesini de kaybetme ile ilgili ve kendisinin annesinden uzaklaştırılmasıyla ilgili ciddi korkularının olduğu, davacı taraflar ile yatılı olarak kişisel ilişki kurmasının uygun olmayacağı ve günü birlik kurulacak kişisel ilişki için de yapılacak olan ilk duruşmada küçük ... ...'...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar büyükanne ve büyükbaba ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, idrak yaşındaki çocuğun tercihi ve dosyada mevcut sosyal inceleme raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              Küçüğün tercihinin üstün yararına aykırı olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmaması, küçüğün anne ile görüşmek istemediğini belirtmesi..." gerekçesi ile davacı kadının ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulması davasının reddine karar verilmiş ise de karar gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri ve kardeşler arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

              Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki torun arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf talebinin esastan reddine, kişisel ilişki süresi ve kademeli olarak kurulması yönünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasında Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/301 Esas, 2018/331 Karar sayılı boşanma davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın reddedildiği, verilen kararın istinaf kanun yolundan geçerek kesinleştiği, ancak yargılama aşamasında dünyaya gelen müşterek çocuk için kişisel ilişki yönünden hüküm tesis edilmediği, çocuk kendisinde olmayan davacının kişisel ilişki talep ettiği, kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararı olduğu, çocukla, ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi hem çocuk için hem de ana-baba için bir hak olduğu, kişisel ilişki tesisinden beklenen amacın, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak olduğu, bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olması gerektiği, somut olayda sosyal inceleme raporu ve tanık...

                  UYAP Entegrasyonu