adına tapuda kayıtlı olduğu halde nüfus kayıtlarında bu ortağın adı ve soyadı “...” şeklinde yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki ismin aynı kişiye ait olup olmadığı veya tapuda isim tashihi davası açılıp açılmadığı da araştırılmamıştır. Bu nedenle mahkemece taraf teşkilinin sağlanması yönünden, gerekirse davacıya tapu kaydında isim düzeltilmesi davası açması için yetki ve süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi ve baba adı eklenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu siciline yanlış yazıldığı ileri sürülen kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfusta yaş tashihi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı istinaf etmiştir. Davacının 02/09/2021 tarihli 2. Celsede duruşmada hazır olduğu, mahkemece karar verilen 05/10/2021 tarihli 3. Celsede duruşmada hazır olmadığı, geçerli bir mazeret de sunmadığı halde mahkemece davanın esası hakkında karar verildiği görülmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 24. Maddesinde tasarruf ilkesi düzenlenmiş olup tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder. Nüfusta yaş tashihi davaları her ne kadar resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalar olsa da bu durum tasarruf ilkesinin uygulanmayacağı anlamına gelmez. HMK 150/1. Maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfusta yaş tashihi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı istinaf etmiştir. Davacının 02/09/2021 tarihli 2. Celsede duruşmada hazır olduğu, mahkemece karar verilen 05/10/2021 tarihli 3. Celsede duruşmada hazır olmadığı, geçerli bir mazeret de sunmadığı halde mahkemece davanın esası hakkında karar verildiği görülmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 24. Maddesinde tasarruf ilkesi düzenlenmiş olup tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder. Nüfusta yaş tashihi davaları her ne kadar resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalar olsa da bu durum tasarruf ilkesinin uygulanmayacağı anlamına gelmez. HMK 150/1. Maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir....
Mahkemece istemin kabulü ile, S.G.K.Başkanlığı'nda 3368272 sigorta sicil numaralarıyla kayıtlı şahsın 17/09/1966 tarihli ve Niğde ili, Aksaray İlçesi, ... ve ... ... Aksaray Ovası Sahil Sulaması 1. İkmal İnşaat iş verenince 19/09/1966 tarihinde verilen işe giriş bildirgesindeki şahsın ... T.C.Kimlik Nolu, ... ve ... oğlu, Bayburt 20/06/1951 doğumlu, Bayburt-Merkez-... Köyü, Cilt No:0161,Hane No:0026'da nüfusa kayıtlı davacı ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği 01.09.1966 tarihli ilk işe giriş bildirgesinde işçinin ... oğlu , 1948 Bayburt doğumlu, cilt 54, hane 68 ve sayfa 146 sırasında Bayburt nüfusuna kayıtlı ... olduğu, getirtilen aile nüfus kayıt tablosuna göre ise davacı ...’in nüfusta ... oğlu, 20.06.1951 doğumlu olduğu, cilt 161, hane 68, sayfa 26, Bayburt merkez ......
nun nüfusta ... olan anne adının ..., ... olarak düzeltilerek tesciline karar verilmesi, 2-Nüfus kayıtlarında iki tane öz adın yazılması mümkün olmasına rağmen iki ismin aralarında virgül bulunmaması gerekir. Mahkemece bu husus dikkate alınarak davacının nüfus kaydında “...” olan isminin “...” olarak düzeltilmesine karar vermek gerekirken “..., ...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi, 3-Davacı tarafın 10.04.2012 tarihli ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi ve harcının yatırılması gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Tashihi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın nüfusta ... ... olarak görünen baba adının ... olarak nufusda tashihi istenmiştir. Dosya kapsamından, davacı vekilin davacının verdiği vekaletnamede "... Mah., ... Cad., 6/22 .../..." adresinin bildirildiği, davanın bu nedenle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmakla uyuşmazlığın davacının yerleşim yeri olan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği yetki belgesi ile ... ve ...’nın aynı kişiler olması nedeniyle mükerrer kaydın iptali istenmiştir.Yine ... ile ...’nın soyadlarının tashihi ile ...’nın anne adının tashihi istenmiştir. Burada davayı yetki belgesi ile açan kişi nüfus kaydında değişiklik olacak kişi değildir. Davanın nüfus kaydında değişiklik olacak kişinin yerleşim yerinde açılması gerekir. Mükerrer kaydının iptali istenen ..., ... İstanbul adresinde oturduğundan bu durumda uyuşmazlığın Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. ../... -2- 2009/6054 2009/7508 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Eldeki dosyada; tapu kayıt maliki Fatma Karasaç’ın tapu kaydında ve dayanak belgelerde anne-baba adı, kimlik numarası gibi bilgilerin bulunmadığı, davacının iddiasının kayıt malikinin kendi murisi olduğu yönündedir....