Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....

      Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün tespiti ve nüfusa tescili istemine ilişkindir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Ölü olduğu halde aile kütüklerinde (nüfus sicilinde) sağ gözükenler hakkında ne gibi işlem yapılabileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 69. maddesinde gösterilmiştir....

        Ceyhan Aile Mahkemesi 2018/92 Esas 2018/124 Karar sayılı ilamı ile, "Davanın Babalık davası olmadığı, ayrıca dede Musa Arıcan'ın nüfusta kaydının hiçbir zaman olmadığı, öncelikle bu kişinin de nüfusa yazılması ve tescili gerektiği" gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı vererek merci tayini için dosyanın dairemize gönderilmesine karar vermiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. Maddesi 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adreslerinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı, hükme bağlanmıştır. Dava, niteliği itibariyle nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunduğundan ve nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren davalardan olduğundan, Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Ceyhan 3....

        Nüfusta baba adı düzeltilmesi istenen Sebahat'ın nüfusta baba adı mevcut değildir. ...'in babasının ... olduğuna ve buna yönelik nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin talep babalığın tespiti niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Konya 2. Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2.Aile Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıların iddia ettikleri gibi kök murisleri ile bağlantılarını mirasçılık anlamında kuramadıkları ve dolayısıyla bu davayı tek başlarına açamayacakları ve davacıların açmış olduğu davada aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi hükmüne göre, doğum ve ölüm kural olarak nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir....

            Ancak yine aynı yazıda nüfusta kaydı bulunan ... oğlu ....’ın....’ün babası .... ile aynı kişi olmadığı bildirilmiştir. Bu bilginin hangi kayda ve neye dayanılarak verildiği anlaşılamamıştır. Muris kocası ile birlikte nüfusa kayıt olduğundan ve anne, baba ve kardeşlerini gösterir kayıt da bulunamadığından baba hanesinde görünmeyebilir. Herhangi bir hak kaybına neden olmamak için yeniden yapılacak araştırmada; sağ olan var ise diğer malikler, yok ise onların mirasçıları tespit edilerek ve taşınmazı bilen veya komşu taşınmaz maliklerinden belirlenecek tanıklar ve taşınmazın bulunduğu .... Köyünden tespit edilecek yaşlı bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak taşınmaz başında dinlenmeleri ve taşınmazın çok öncesinin ve şimdiki kullanım ve mülkiyet durumunun tespiti ile toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

              Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki, Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi ise de bu kişilerin tapuda mirasçılarının adlarına intikal yaptırabilmesi açısından tapu kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilmelidir. Davacı murisi “... ve ...’den olma ....”in ölüm tarihinin 1913 yılı olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır....

                Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu maddeden anlaşılacağı üzere kapalı kayıtlar üzerinde işlem yapılamasa da yapılan araştırmalarda kaydı düzeltilmek istenen kişinin dava dilekçesinde belirtilen kişi ile aynı kişi olduğu anlaşılırsa tespit hükmü her zaman kurulabilir Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; verilecek karardan hak ve hukukları etkilenecek olan nüfus kaydı düzeltilmek istenilen diğer mirasçılarının da davaya katılmaları gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu