WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....

    Bu çelişkilerin giderilmesi için dava konusu parsellere tapulama tespiti sırasında uygulanan dayanak kayıtları ve tescili hükmen oluşan parsellerin de hüküm dosyaları incelenmeli, gerekir ise tapu tesbit maliklerinden kişiler dinlenmeli, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve mahalli bilirkişileri de taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenerek tapuda kayıtlı kişi ile isim tashihi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığını tespit etmek suretiyle, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        in mükerrer kaydı olduğunu ileri sürerek iptali istenilmiş, mahkemece ...'ün hastane doğumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, hastane doğumlu olup, resmi bildirim üzerine 01.12.1978 doğumlu olarak ... ismiyle 23.06.1981 tarihinde nüfusa tescil edildikten sonra adı geçenin bir kez de 20.07.1979 doğum tarihi ile 27.07.1981 tarihinde beyana dayalı olarak ... ismiyle nüfusa tescil edildiği iddia edildiğine göre, nüfusta sağ görünen ancak öldüğü belirtilen Saime Gündüz'ün nüfus kaydı getirtilerek ölü olması halinde tüm mirasçılarının, sağ ise kendisinin davaya dahil edilip, kanıtlar toplanıp dava ispat edildiği takdirde (bu davaların kamu düzeni ile de yakından ilgili olduğu mahkeme hakiminin taleple bağlı olmaksızın doğru kayıt oluşturması gerektiği de dikkate alınarak) nüfusta kayıtlı ... ile ...'in aynı kişi olduklarının tespitine ve ...'in kaydındaki işlem gören tüm bilgilerin ...'...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2877 (İnceleme Aşamasında- Duruşmasız) KARAR NO : 2023/2938 Başvurunun Esastan Reddi T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MESUDİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/356 ESAS VE 2023/63 KARAR DAVA KONUSU : Nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün tespiti ve nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi KARAR : Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/356 esas ve 2023/63 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde neticeten ve özetle; Mesudiye Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/6 E....

          in kardeşlerini ve annesini gösteren aile nüfus kaydı getirtilerek 800 sayılı parselin tapulama tutanağı içeriğindeki açıklamalara uygun olup olmadığı araştırılmalı, ayrıca tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişinin bulunup bulunmadığı nüfus idaresinden sorularak yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılarak tapu kayıtların malik olarak ismi geçen kişinin aynı kişi olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Yine, dava konusu 802 sayılı parselin hüküm fıkrasında 82 parsel olarak yazılması doğru değildir. Ayrıca; "Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesine gerek görülen, nüfusta "... T.C. numaralı, Cilt:10, Sahife:20"de kayıtlı kişinin merciinden nüfus kayıt örneğinin celbi ile evrak arasına konulduktan sonra Dairemize gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün tespiti istemine ilişkindir. Davacı, annesi Alime Vegh'in tek kardeşi olan Halide Selihmet’in 24/06/1998 tarihinde vefat etmiş olmasına rağmen nüfusta sağ göründüğünü, bu kişinin tek mirasçısının da ölü olduğunu, bu nedenle davacının mirasçı olduğunu, Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/745 esas sayılı dosyasında mirasçılık belgesi için açılan davada alınan yetki belgesine istinaden davayı açtıklarını beyanla ölümün tespiti ile kayıtların düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Açılan Davanın Aktif Husumet Yokluğu Nedeniyle Reddine," karar verilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir....

              in nüfusta ...olan baba adının ...olarak düzeltilmesini istemiştir. Güzide...'in annesi Avniye...'nın ...'le evlenme tarihi sorulmuş, geri çevirme üzerine dosyaya alınan nüfus kaydında, ...'in 1948'de öldüğü yazılıdır. Aynı kayıtta, bu kişinin evlenme tarihi ise 8.1.1964 gösterilmiştir. 1948'de ölmüş bir kişinin, 1964'de evlenmiş olması mümkün değildir. Kayıttaki çelişkinin Nüfus Müdürlüğünden sorulup giderilmesi ve alınacak cevabi yazıyla birlikte gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2008 (prş.)...

                Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de İdari yoldan tapu kayıtlarında işlem yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda tapu maliki olarak görünen “... kızı ...” nüfusa kayıtlı olmayıp, nüfus siciline tescili de mümkün değildir. Dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına göre düzeltilme imkanı bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu